Köşe Yazısı | Yazan: MURAT FIRAT
Türkiye’de müzik deyince akla hep güçlü kadın sesleri gelir. Ama bir eksik
vardı yıllarca: Kadın müzik grupları.
Bu ülkede kadın sanatçılar çok güçlüydü; Sezen vardı, Ajda vardı, Nazan
vardı, Sertab vardı… Ama bir grup olarak sahneye çıkan kadınların sayısı hep az
oldu. Solo kadın şarkıcılarımız boldu ama bir araya gelen, birlikte müzik
yapan, birlikte dans eden kadın grubu örnekleri kısıtlıydı.
Ta ki 1970’lerde Cici Kızlar’a kadar.
Cici Kızlar Türkiye’nin ilk dikkat çeken kadın müzik grubu olmuştu. 70’lerin
o renkli dünyasında giyimleriyle, şarkılarıyla dönemin havasına imza attılar.
Ama ne yazık ki o dönem müzik sektörünün yapısı, kadın gruplarının devamlı
olmasına el vermedi.
Ondan sonra uzun bir sessizlik…
Ta ki 2000’lerde Hepsi grubunun çıkışına
kadar. Hepsi, o yılların gençleri için idoldü. Müzikleri kadar
dansları, klipleri, imajlarıyla bir neslin hafızasında yer etti. Şarkıları hâlâ
hafızalarda. “Yalan”, “Aşk Sakızı”, “Kalpsizsin”… Hepsi pop tarihimize yazıldı.
Hatta TV dizileri bile oldu.
Ama sonra yine o eski boşluk… Hepsi’nin dağılmasından sonra kısa süreli
girişimler oldu. Mp3 isimli bir grup çıktı, az sayıda iş yaptı
ama beklenen etkiyi yaratamadı.
Ve yıllar geçti…
Türkiye’de özellikle erkek rapçiler yükseldi, tekil kadın sanatçılar parladı
ama kadın müzik grubu anlamında uzun süre sessizlik
hâkimdi. Ta ki Manifest çıkana kadar.
İşte Manifest, bu zincirin devamı. Ve en
önemlisi, şimdiye kadar gelenlerin en moderni, en vizyoneri
diyebiliriz.
Manifest’in farkı şu: Sadece sahneye çıkıp şarkı söylemiyorlar. Kendi
sözlerini yazıyorlar, prodüksiyonun içinde yer alıyorlar, dans ediyorlar, klip
çekiyorlar. Her açıdan tam teşekküllü bir grup.
Ve işleri öyle ‘deneme’ değil, tam anlamıyla profesyonel.
YouTube’daki klipleri, TikTok’taki içerikleri, albümün konsepti, klip kalitesi,
dans koreografileriyle Türkiye standartlarının çok üzerinde bir iş.
“Manifestival” albümüyle bunu açıkça gösterdiler. Albümün
her şarkısı ayrı bir karakter taşıyor. Özellikle “Yaşanacaksa”,
albümün öne çıkan parçalarından biri oldu. Latin-pop esintili ritmiyle fark
yaratıyor. Klip estetiği ve koreografisiyle modern dünya pop sahnesinde
gördüğümüz işler seviyesinde.
YouTube’da albüme yapılan tepkiler çok olumlu. Özellikle müzik
eleştirmenleri, grubun enerjisini ve sahnedeki uyumunu övüyor. “Bu işin içinde
ciddi bir ekip çalışması var” diyorlar. TikTok’ta şarkılara çekilen dans
videoları, trend içerikler… Kısacası Manifest sadece müzik değil, bir akım
başlatabilecek potansiyele sahip.
Ve bunu ilk kez Türkiye’den çıkan tamamen kadınlardan oluşan
bir pop grubuyla görüyoruz.
Üstelik yaptıkları iş çok modern, çok taze. 90’lardan kalma
retro pop havası yok; tam aksine 2025 ruhunu yakalayan bir
anlatı var. Klibinden kıyafetine, dansından şarkı sözlerine kadar her şey güncel,
her şey dünyaya açık.
Bu yüzden Manifest, Türkiye müzik tarihindeki kadın müzik grubu geleneğinin doğal
devamı, ama bir yandan da başka bir seviyeye taşıyıcısı.
Ve işin güzel yanı, bu daha başlangıç.
Şimdiye kadar Türkiye’de çıkan kadın müzik grupları ya kısa ömürlü oldu, ya
da tam anlamıyla global standartlarda işler yapamadı. Manifest bu geleneği bozmaya
geldi.
Grup üyelerinin sahne disiplinleri, uyumları,
kendi işlerine sahip çıkmaları onları diğerlerinden ayırıyor.
Sadece ‘ünlü olalım’ kafasında değiller; gerçekten müzik yapmak, sahneye çıkmak
ve bunu uzun soluklu hale getirmek istiyorlar.
Ve şunu açıkça söyleyebilirim: Türkiye’de uzun zamandır bu kadar
güçlü bir kadın grubu çıkmamıştı.
Bundan sonra ne olur bilinmez ama Manifest, Türkiye müzik tarihinde kadın
müzik grupları açısından bir kırılma noktası. Çünkü
artık YouTube izlenmeleriyle, TikTok trendleriyle, canlı performanslarıyla bu
işin hakkını veren bir ekip var karşımızda.
Eğer Türkiye’de kadın müzik grupları için bir yol çizilecekse, o yolun
tabelasında şu yazacak:
“Buradan Manifest geçti.”
Yorumlar
Yorum Gönder