Ana içeriğe atla

“Bir Garip Olur İçim” – Geçmişten Geleceğe Seslenen Şarkı


Köşe Yazısı | Yazan: Murat Fırat

Türk pop müziğinin güçlü kadın vokallerinden Ziynet Sali, kariyerinin 25. yılını kutlarken, sadece bir şarkıyla değil, bir dönemin ruhunu da yeniden canlandırıyor. “Bir Garip Olur İçim”, aslında birçoklarımız için tanıdık gelen bir melodi. Nil Burak’ın 1980 yılında seslendirdiği, Ülkü Aker imzalı o unutulmaz şarkı, şimdi Ziynet Sali’nin yorumu ve Mustafa Ceceli’nin düzenlemesiyle adeta yeni bir elbise giymiş gibi.

Düşünün; bir şarkı 45 yıl önce söylenmiş, bir kuşağın hislerine tercüman olmuş. Şimdi ise, yeni kuşağın elinde bir telefon, parmakları ekran kaydırıyor, kulaklarında bu şarkı çalıyor. Nostaljiyle modern arasındaki o ince köprü, işte tam da burada kuruluyor.

Ziynet Sali, “Bir Garip Olur İçim” ile tam da bunu yapıyor. 25 yıllık kariyerinin özeti gibi: Klasiklere saygı, ama modern müziğe adanmış bir ses.

Peki neden bu şarkı? Çünkü her nesil, her dönem aşkın garipliğine aynı yerde takılı kalıyor: İçimiz. Hepimiz bir yerde, bir şey olduğunda “bir garip olur içimiz”. Aşkı da kaybı da özlemi de en çok orada hissediyoruz. Sali’nin bu şarkıya kattığı güçlü vokal yorumuyla, o duygular bugün bir kez daha yankılanıyor.

Sosyal medyada şimdiden bir “yaz klasiği” havası estiren şarkı, özellikle Instagram Reels ve TikTok videolarında yayılmaya başladı bile. Kıbrıs konserinde sahnede yapılan sürpriz performans, izleyenleri hem duygulandırdı hem de alkış yağmuruna tuttu. Bir başka deyişle; bu şarkı sadece kulakta değil, sahnede de yaşıyor.

Bu noktada asıl mesele şu: Ziynet Sali, kariyerinin 25. yılında geçmişi selamlamakla kalmıyor, yeni bir yol da çiziyor. Çünkü klasiklere yeni bir hayat vermek kolay değildir. Kimi zaman eleştirilir, kimi zaman “neden yeniden söylüyor ki?” denir. Ama “Bir Garip Olur İçim”, bu kaygıların hepsini aşmayı başarmış görünüyor.

Önümüzdeki günlerde BtcTurk Vadi konseriyle daha da yankı bulacak olan şarkı, belli ki sadece bu yaz değil, önümüzdeki yıllarda da Ziynet Sali’nin repertuvarının kalıcı parçalarından biri olacak.

Kısacası…

“Bir garip olur içimiz”, ama bu defa o gariplik, Ziynet Sali’nin sesiyle daha güzel.

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ebru'yla Evliyken Emre'ye Aşıktım

Teoman'ın "Yavaş Yavaş" albümünde İrem Candar'la düet yaptığı "Bana Öyle Bakma" şarkısının sözlerinde "Bana öyle bakma anlayacaklar, ikimize karşı bu dünya bizi anlamayacaklar" dediğinde Ahmet ve Emre gibi birçok Lgbti bireyinin hayatını özetlemişti. İlk görüşte aşka inanır mısınız bilmem ama Ahmet ve Emre ilk görüşte birbirlerine âşık olanlardan, sosyal medya üzerinden tanıştılar ve Ahmet askere gidene kadar hiç ayrılmadılar. Eğer aşk asker de başkaysa bunun asıl sebebi Emre'nin kuşkuya yer vermeyecek derecede Ahmet'te sadık olmasıydı! Sonrasın da ne mi oldu? Askerliği bitirip işe başlayınca Ahmet evlendi hayır yanlış okumadınız! "Toplum Baskısı" yüzünden Ahmet'de evlendi. Tanışma hikayenizi dinlemek isterim? Emre ile sosyal medya üzerinden tanıştık sohbeti çok hoşuma gitmişti belli bir süre sonra yüz yüze görüşmeye karar verdik. Bundan 7 yıl önce bir Ağustos akşamı parka görüşmeye gittim ve nasıl birisiyle karşıla...

“Popun Kraliçesi Nilüfer’den 70. Yaş Gününde Melodiyle Dans”

Haber: Murat Fırat Pop müziğin unutulmaz sesi, gerçek bir efsane, Türk müziğinin yaşayan efsanesi Nilüfer, 70. yaş gününü unutulmaz bir anıya dönüştürdü. Hayranlarına yaptığı muhteşem sürprizle, sadece yaşını değil, aynı zamanda müziğe olan tutkusunu ve yaratıcılığını da kutladı. Doğum günü sabahında sosyal medya hesaplarından paylaştığı yeni şarkısının yalnızca müziği, sözleri olmadan, adeta bir melodi çağrısı gibi yayıldı. Ancak Nilüfer, sadece bu büyülü melodiyi paylaşmakla kalmadı; müziğin ritmiyle uyum içinde zarif ve enerjik bir dans performansı sergileyerek hayranlarını büyüledi. Her notada hissedilen o eşsiz tını, zamanın ötesinde bir sanatçının kalbinden doğduğunu gösterdi. 1970’lerden itibaren Türkiye’de pop müziğin gelişimine yön veren Nilüfer, uzun yıllar boyunca sayısız hit şarkıya imza attı. Kendine has yorumuyla, samimiyetiyle ve güçlü sahne duruşuyla müzikseverlerin kalbinde taht kurdu. Kariyerinde, değişen müzik trendlerine rağmen her daim yenilikçi ruhunu korudu...

"Sınıf arkadaşlarım soyunma odasında taciz ettiler"

Barış ve Yağız'ın hikayesi 4.5 yıl önce sosyal medya aracılığı ile kısıtlı kelimelere sıkışmış samimi bir kaç söz ve gecenin bir yarısı Yağız'ın kapıya dayanmasıyla başladı... Birbirlerine hala ilk günkü gibi aşık olan Barış ve Yağız'la aşk, eşcinsellik, aile hayatları, hiv-aids'in eşcinsel bireylerin lanetiymiş gibi yansıtılmasını kısacası toplumun beyninde aykırı olan her şeyi konuştuk. Ne zaman gay olduğunuzu fark ettiniz? Barış: Altıncı sınıftaydım, bizim sınıftaki bir çocuktan hoşlanmıştım, sürekli onunla bağ kurmaya, konuşmaya hatta oyun oynamaya çalışıyordum. Yağız: Aslında hep farkındaydım, yaşım el verdiğinden bu yana. Lise döneminde kabule geçtim ve daha rahat nefes almaya başladım.  Aileniz cinsel yöneliminizi biliyor mu? Barış: Hayır bilmiyorlar. Annem sanki hissediyor ama konduramıyor.  Yağız: Evet  Babanız sizinle ilgilenmediği için mi böylesiniz? Barış: Hiçbir alakası yok gayet ilgili bir babaydı. Yağız: Aksine fazla ilgili bir ...