Ana içeriğe atla

Zeynep Casalini: Müziğimi kaç kişinin değil, kimlerin dinlediği önemli

Şarkı seçerken dikkat ettiğin noktalar neler?
Bir şarkıyı seçerken önemsediğim şey, müziğin güzel olması, kalbime dokunması ve sözlerin ağzımdan çıkacak sözler olması. Bu ikisinin birbirine güzel şekilde sinmiş olması benim için önemli.
“Hit potansiyeli arabada belli olur” diye bir söylem vardır, sizce doğru mu?
Benim için hit kelimesinin anlamı yok; çünkü günümüzde hit 3 günlük, 5 günlük oluyor. Bu memlekette hit yapmış sanatçılar MFÖ, Sezen Aksu, Nazan Öncel, Teoman, Şebnem Ferah gibi isimlerdir. Popüler şarkılar arabada belli olur ama şöyle bir şey de var… Radyoda sürekli aynı şarkılar çalıyor ve dinliyorsunuz, bu hit olmasına yetmiyor. Arabada kaç yıl dinliyorsunuz, ona bakmak lazım.

Klibin hikâyesini anlatır mısınız?
Köprüler şarkısının sözlerini, benim manevi oğlum Çağlar Yerlikaya yazdı. Benim başımdan geçenlerle bağlantılı, tabi kendi yaşadıklarıyla da. Biz çok güzel ve kötü anları paylaştık. Harun’sa bestesini hazırladı. Sanırım o da bizden etkilenmiş. Klip çekimim için dostum Gürcan Kelteğ’e ulaştım, “Bodrum’da klip çekmek istiyorum.” dedim. Almanya’da bir festivalde jüri üyeliğinden koşarak döndü (gülüyor). Çekim yapacağımız mekânı gösterdim tabi. Gürcan’ın gözüyle görmek çok farklı. O kadar değişik açılardan bakabiliyor ki, bunu da klipte görüyoruz. 11 sene önce “Duvar” şarkısına klip çektiğimiz koşullar müzik piyasasında olsaydı, bu şarkı da “Duvar” gibi çarpacaktı! Yine de memnuniyetsiz değiliz, çünkü magazinsel olmadan, insanların gözüne gözüne girmeden ” iyi, düzgün, örnek ” bir insan olarak müzik yapmak istiyorum.
Şarkı geniş kitlelere ulaştı mı?
Kolay şeyler çabuk kaybedilebilir oluyor. Dolayısıyla ben her yaptığım projeyi belki büyük kitlelere ulaştıramıyorum ama bu da bir seçim meselesi; ne kadar kaç kişi değil, nasıl kaç kişi? Beni seven ve takip eden insanlar, beni çok ilgilendirir. Dolayısıyla konumumdan memnunum.

Zeynep’in müzik yolculuğu nasıl başladı?
18 yaşında bir tesadüf sonucu şarkıcılığa başladım. Hayatım annemin tiyatrocu olması ve babamın şarkıcı olmasından dolayı hep sahnelerde geçti. Tabi ne kadar tanımıyorsam da evimizde plakları vardı. Ailemin önemli rolü var Zeynep olmamda!
Profesyonel Kariyerinizde ki en büyük ders?
Hayatımda her gün ders çıkarıyorum. Önemli olan bunları hayatımıza yüklememiz ama tabi kolay olmuyor. Kendim olmaktan memnunum; iyi ki böyle bir karaktere sahibim ve ailem bana gerçek şeyleri öğretti, bunlarla yaşamaya alışığım.

Müzik camiasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Müzik piyasası hakkında bir değerlendirme yapmak istemiyorum, sadece müzik yapmak istiyorum! Dünyada o kadar sorunlar baş gösterdi ki; cinsel istismardan, korkunç ölümlere ve vahşice katliamlara kadar… O yüzden işime konsantre olamıyorum.
Tahsin Berk aşk mı, yoksa hata mı?
Tahsin Berk gerçek aşktı, her zaman öyle kalacak! Asla hata değildi ve hayatımda olmasından son derece memnun olduğum bir insan; iyi ki karşılaştım ve çocuğumuz oldu! Değer verdiğim ve çok sevdiğim bir insan olarak hayatımda var olacak…

Türkiye’de “Onur Yürüyüşüne’’ izin verilmiyor, eşcinsel evlilikler toplumun ahlakını bozuyor mu?Dünyada ve ülkemizde onca ahlaksızlık varken, eşcinselliğin ahlaksızlık olarak görülmesini şiddetle reddediyorum. Kimsenin cinsel tercihi bir başkasını ilgilendirmez. Bunlar çok ilkel şeyler ama ne yazık ki hala var. İnsanlar kendi değerlerine dönseler, gerçekten insan olmanın ne demek olduğunu bir kere bilseler, her şey farklı olacak.
Fit kalmanızın sırrı?
Şuan fit değilim, 2,5 kilo aldım(Gülüyor). Fit olmamın en büyük parçası spor ve hiç bırakmamak lazım… İyi besleniyorum; şeker, süt, tereyağı, peynir ve yoğurt tüketmiyorum. Vegan beslenme unu ve şekeri kestiren bir şey değil ama ben kullanmıyorum.

Ekibinizle ilişkileriniz nasıl?
Ekibimle ilişkim her zaman iyi oldu. Birlikte çok eğleniyoruz ve müzik konusunda bir şeyler çıkarabildiğimiz zaman mutlu oluyorum. Birbirimizi seven bir ekibiz ve bu büyük bir şans.
Fanlarınıza söylemek istedikleriniz?
Başöğretmen gibi bir şeyler söylemek istemem fanlarıma ama insan olmanın ne demek olduğunu hatırlamak lazım, aslında ne kadar da olmadığımızı! Evren içinde ne kadar küçük ama bir o kadar da önemli olduğumuzu unutmamalıyız. Buna ne kadar erken başarırsak, o kadar erken güzelleştireceğiz dünyayı. Yeni jenerasyondan okuyacak fanım varsa, tek kurtuluş yolunun bunları düşünmek olduğuna inanıyorum. İnsan kâinattaki en akıllı varlık; konuşabilen, iletişim kuran aynı zamanda en vahşisi; bir bebekten katliam yapabilen bir insana dönüşmek nasıl olabilir? Dünyaya barış getirebilmek için hepimizin uğraşması lazım. En çok da benim gibi göz önünde bulunan insanların yapması lazım ama benim meslektaşlarımdan çok az kişi bu konuda bir şeyler yapıyor ne yazık ki; bu yüzden çok üzülüyorum… Belki hepimizin toplanıp bir şeyler yapması gerekiyor; bu kanlı durumlara el atıp dur demeliyiz. Gençlerin daha çok bir şeylerle ilgilenmesini, doğru araştırmalar yapmasını istiyorum. Google’den araştırıp 3 satır okuyup bilgiliyim demek değil de, gerçekten herhangi bir konu hakkında “kimler ne demiş” diye okuyup, uzun uzun analiz yapıp beyni güzelleştirmek gerekiyor. Barış, sevgi ve mutluluk diliyorum..
Teşekkür ederim.

MURAT FIRAT

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

“Andaç’ın Hayatını Tarihi Akordeon Değiştirdi.”

Uzun zamandır takip ettiğim yetenekli bir sanatçı var. Sahne Sanatları Opera & Şan eğitimi almış, zamansız şarkılara imza atıyor. Yapmış olduğu çalışmalarla dikkatleri üzerine çekip, adından sıkça söz ettiriyor ve mikrofon kendisine uzatıldığında, hiç çekinmeden mesleği hakkında iddialı açıklamalarda bulunuyor: Adım adım güzel bir kariyer inşa etmek istediğinden bahsederken! Beni en çok etkileyen sözleri ise; “Çocukluğuna özlem duyup, geçmişe yolculuk yaparak aktardığı anılarıydı.” Mesleğinde henüz yolun başında ama basamakları çabuk atlayacağına inanıyorum. Siz de tanıyın istedim ve bu kez sözü mesleğinin ümit veren bir yeteneğine bırakıyorum. En son ne zaman kendine, kim olduğunu sordun. Andaç desem, bize neler anlatırsı n? Sanıyorum 2 sene evveldi. Birçok kişi gibi hayallerim ve bir amacım var. Gerçekleştirmek için de belirlemiş olduğum bir motto, yol var. Ne zaman ki, bu yoldan, yan yollara girmeye başlıyorum; o zaman kendime kim olduğumu soruyor, ne istediğimi, hayallerimi...

Ebru'yla Evliyken Emre'ye Aşıktım

Teoman'ın "Yavaş Yavaş" albümünde İrem Candar'la düet yaptığı "Bana Öyle Bakma" şarkısının sözlerinde "Bana öyle bakma anlayacaklar, ikimize karşı bu dünya bizi anlamayacaklar" dediğinde Ahmet ve Emre gibi birçok Lgbti bireyinin hayatını özetlemişti. İlk görüşte aşka inanır mısınız bilmem ama Ahmet ve Emre ilk görüşte birbirlerine âşık olanlardan, sosyal medya üzerinden tanıştılar ve Ahmet askere gidene kadar hiç ayrılmadılar. Eğer aşk asker de başkaysa bunun asıl sebebi Emre'nin kuşkuya yer vermeyecek derecede Ahmet'te sadık olmasıydı! Sonrasın da ne mi oldu? Askerliği bitirip işe başlayınca Ahmet evlendi hayır yanlış okumadınız! "Toplum Baskısı" yüzünden Ahmet'de evlendi. Tanışma hikayenizi dinlemek isterim? Emre ile sosyal medya üzerinden tanıştık sohbeti çok hoşuma gitmişti belli bir süre sonra yüz yüze görüşmeye karar verdik. Bundan 7 yıl önce bir Ağustos akşamı parka görüşmeye gittim ve nasıl birisiyle karşıla...

"Sınıf arkadaşlarım soyunma odasında taciz ettiler"

Barış ve Yağız'ın hikayesi 4.5 yıl önce sosyal medya aracılığı ile kısıtlı kelimelere sıkışmış samimi bir kaç söz ve gecenin bir yarısı Yağız'ın kapıya dayanmasıyla başladı... Birbirlerine hala ilk günkü gibi aşık olan Barış ve Yağız'la aşk, eşcinsellik, aile hayatları, hiv-aids'in eşcinsel bireylerin lanetiymiş gibi yansıtılmasını kısacası toplumun beyninde aykırı olan her şeyi konuştuk. Ne zaman gay olduğunuzu fark ettiniz? Barış: Altıncı sınıftaydım, bizim sınıftaki bir çocuktan hoşlanmıştım, sürekli onunla bağ kurmaya, konuşmaya hatta oyun oynamaya çalışıyordum. Yağız: Aslında hep farkındaydım, yaşım el verdiğinden bu yana. Lise döneminde kabule geçtim ve daha rahat nefes almaya başladım.  Aileniz cinsel yöneliminizi biliyor mu? Barış: Hayır bilmiyorlar. Annem sanki hissediyor ama konduramıyor.  Yağız: Evet  Babanız sizinle ilgilenmediği için mi böylesiniz? Barış: Hiçbir alakası yok gayet ilgili bir babaydı. Yağız: Aksine fazla ilgili bir ...