Ana içeriğe atla

Sibel Gökçe, Ekranları Özledim

Merhaba Sibel Hanım, özledik sizi neler yapıyorsunuz?
İnanın ben de kendimi özledim. Kaostan beslenen popülizmin içine girmeye çalıştıkça uzaklaştım. Buradan şu çıkıyor. Hangi koşul olursa olsun işinizin peşini bırakmayacaksınız. İpin ucunu kaçırdım sanırım. Tekrar yakalama mücadelesi içerisindeyim.

Küçük yaşta piyasaya girdin, keşfeden birisi mi oldu, yoksa kendi çabalarınla mı?
Türk filmi senaryosu tadında bir geçiş hikâyem var ve hayli uzun. O yaşta okullu olması gereken bir genç kız hayatla savaşmaya erken başladıysa durum bir hayli kafa karıştırıcı olabilir. Programsız ve tesadüfler neticesinde biraz da ilahi lütuf diyelim. Bir yaşam savaşı desek yeridir. Seçim yaptım ve başardım. Anne baba erken öldü 2 kız kardeşin geleceği benim elimdeydi. Yeterli bir başlangıç değil mi?

Amerika’ya gitme hikâyen?
Amerika ya gittim deşarj olmam gerekiyordu. Yenilenmem ve toparlanmam. Travma tik bir sorun yaşadım. Üstünü örttüğüm bir sorun olduğu için anlatmak doğru değil. Uzun bir süre orada kendime yeni bir alan hayat yarattım. Fakat Sibel gökçe için çok mücadele vermeliydim oysa Türkiye de tanınmış biriydim fazla çaba gerekmiyordu geri döndüm. Sibel’i ayağa kaldırmam gerekiyordu. Orada olduğum sürece oyunculuk üzerine stil danışmanlığı üzerine eğitim aldım.

Bir dönem ekranların aranan yüzüydün, tekrardan görecek miyiz?
Tekrar var olma çabamda çok ciddiyim. Dizide oynamak en büyük arzum çünkü çok özledim. Tekliflere açığım. Bir taraftan baktığınızda sektör taze kan istiyor bizler beklemedeyiz.

En unutulmaz anın ve sevdiğin jön?
Anıdan bol ne var ki yaşanmış olan her şey anı zaten. Çalışmaktan büyük bir keyif alacağım aktör var Haluk Bilginer. Kısmet diyelim…
Dansı bıraktın mı?
Dansa ilk başladığımda benim için bir araçtı daha doğrusu mecburiyetti seçim şansım olmadan sahnede buldum kendimi. Daha sonra ekmek paramı kazandığım mesleğimi sevmeye kendimi o alanda geliştirmeye gayret ederken Türkiye’nin en iyileri arasına girdim. Biraz çaba biraz emek sizi büyütür. Yenilerden Didem’i çok beğeniyorum eskilerdense Nesrin Topkapı. Rekabet her sektörde var elbet kırmadan üzmeden ve özgüvenle olmalı. Ben egosu hoş bir tavır değil.

Kitaplarında anlatmak istediklerin ve yazdığın yeni bir kitap var mı?
Her serzenişte kişi kendini yakalar çünkü dünyevi mekanizma aynı işler. Hepimizin hikâyesi birbirine benzer sadece roller değişir. Bu yüzden aynalama diyelim yazdıklarıma. Yazmayı hiç bırakmadım hayli birikti yayınevi arayışındayım belki de mucize bekliyorum kim bilir?
Oyunculuğun mutfağı tiyatrodur… Başarılı işler, disiplin ve emek ister! Tesadüfen mi başladın, yeni oyunculardan kimi beğeniyorsun?Plan yok benim hayatımda tevekkül var. Yeni oyuncuların birçoğunu beğeniyorum listem kabarık. Çünkü beslendikleri çok şey var. Bizler dar alanlarda paslaşarak büyüdük onlar yeniçağ çocukları yelpazeleri geni ş ve bu yüzden de oldukça şanslılar.

Piyasanın zirvesindeyken uzaklaştın, yolunu kesen ve desteğini esirgemeyen insanlar olmuştur?
Yolumu kesenler de oldu açanlar da oldu. Hepsini affettim ifşaya lüzum yok lakin desteğini varlığını esirgemeyen iki dostu es geçemem Aydan Şener ve Nilüfer Açıkalın onlar kadim dostlarım. Yardımcı olduğum çok insan var deşifreye gerek yok iyilik yap denize at felsefemdir.
900’lü hatlar reklamında oynamanın avantaj ve dezavantajları nedir? Tekrardan çalışmak isterlerse kabul eder misin?
Avantajı yorulmadan para kazanmaktı. Dezavantajı kimliğinize aykırı bir rolü üstlenmekti sonrasında rol yapışıyor ve kırmak için hayli emek sarf ediyorsunuz. Yine yapar mıydım meselesine gelince bilmiyorum bildiğim tek şey pişmanlık faydasız.

Sırtını güvenle yasladığın hayat arkadaşın var mı?
En büyük hayat arkadaşım köpeğim. Diğerleri geldiler ve gittiler. Özdemir asaf’ın dediği gibi Yalnızlık paylaşılmaz paylaşılırsa yalnızlık olmaz. Doğarken de ölürken de yalnızız. Aşk konusuna gelince Aragonun dediği gibi, Mutlu aşk yoktur böyledir ikimizin aşkı da…

Camiada Sibel Gökçe’yi en çok rahatsız eden şey ne diye sorsak?
Beni rahatsız edebilecek kadar sinirli değilim sinirlerimi aldıralı bir hayli zaman oldu carpe diem havasındayım. Rahatsız edemiyorlar anlayacağın. Duymam görmem etrafımda büyülü bir çember örülü Polyyanna gibiyim umursamam iyilik çıkartırım.

Yeni projeler?
Tiyatro oyunum var. Yeni projelere imza atmak istiyorum. İyi bir tv projesinde rol almak istiyorum. Yeni kitabım için iyi bir yayın eviyle anlaşmak istiyorum. Kişisel gelişimle alakalı eğitimlerime devam edip insanlara hizmet etmek istiyorum. Projem arzularımdan ibaret.
Kadına şiddeti sorsam?
Toplum prozak bir toplum oldu her bireyin kadın erkek fark etmez terapist kontrolünden geçmesi şart. Şiddet toplumun vazgeçilmezi haline geldi. Gerginiz ve öfkeyi kontrol edemiyoruz.

Ülkemizde yaşanan üzücü olayları ele alırsak halkımıza söylemek istediklerin?
Dünya iktidarı stratejik bir planın parçası. İnsanların aklını karıştırarak oyalıyorlar. Zehirli bir ahtapot gibi her biryandan sarılmış gibiyiz. Yeni dünya düzeni için insan ırkı azalınca kafalarına dank edecek. Ben umuda efsunlu bir şekilde bağlı olanlardanım. Barış odaklıyım. Sabırlı olalım iyi düşünelim kötü senaryoların bir parçası olmayalım bir gün insanlık kazanacak. İnanalım
Teşekkür ederim
Ben teşekkür ederim sizinle olmak güzel….

Murat Fırat

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

“Andaç’ın Hayatını Tarihi Akordeon Değiştirdi.”

Uzun zamandır takip ettiğim yetenekli bir sanatçı var. Sahne Sanatları Opera & Şan eğitimi almış, zamansız şarkılara imza atıyor. Yapmış olduğu çalışmalarla dikkatleri üzerine çekip, adından sıkça söz ettiriyor ve mikrofon kendisine uzatıldığında, hiç çekinmeden mesleği hakkında iddialı açıklamalarda bulunuyor: Adım adım güzel bir kariyer inşa etmek istediğinden bahsederken! Beni en çok etkileyen sözleri ise; “Çocukluğuna özlem duyup, geçmişe yolculuk yaparak aktardığı anılarıydı.” Mesleğinde henüz yolun başında ama basamakları çabuk atlayacağına inanıyorum. Siz de tanıyın istedim ve bu kez sözü mesleğinin ümit veren bir yeteneğine bırakıyorum. En son ne zaman kendine, kim olduğunu sordun. Andaç desem, bize neler anlatırsı n? Sanıyorum 2 sene evveldi. Birçok kişi gibi hayallerim ve bir amacım var. Gerçekleştirmek için de belirlemiş olduğum bir motto, yol var. Ne zaman ki, bu yoldan, yan yollara girmeye başlıyorum; o zaman kendime kim olduğumu soruyor, ne istediğimi, hayallerimi...

Ebru'yla Evliyken Emre'ye Aşıktım

Teoman'ın "Yavaş Yavaş" albümünde İrem Candar'la düet yaptığı "Bana Öyle Bakma" şarkısının sözlerinde "Bana öyle bakma anlayacaklar, ikimize karşı bu dünya bizi anlamayacaklar" dediğinde Ahmet ve Emre gibi birçok Lgbti bireyinin hayatını özetlemişti. İlk görüşte aşka inanır mısınız bilmem ama Ahmet ve Emre ilk görüşte birbirlerine âşık olanlardan, sosyal medya üzerinden tanıştılar ve Ahmet askere gidene kadar hiç ayrılmadılar. Eğer aşk asker de başkaysa bunun asıl sebebi Emre'nin kuşkuya yer vermeyecek derecede Ahmet'te sadık olmasıydı! Sonrasın da ne mi oldu? Askerliği bitirip işe başlayınca Ahmet evlendi hayır yanlış okumadınız! "Toplum Baskısı" yüzünden Ahmet'de evlendi. Tanışma hikayenizi dinlemek isterim? Emre ile sosyal medya üzerinden tanıştık sohbeti çok hoşuma gitmişti belli bir süre sonra yüz yüze görüşmeye karar verdik. Bundan 7 yıl önce bir Ağustos akşamı parka görüşmeye gittim ve nasıl birisiyle karşıla...

"Sınıf arkadaşlarım soyunma odasında taciz ettiler"

Barış ve Yağız'ın hikayesi 4.5 yıl önce sosyal medya aracılığı ile kısıtlı kelimelere sıkışmış samimi bir kaç söz ve gecenin bir yarısı Yağız'ın kapıya dayanmasıyla başladı... Birbirlerine hala ilk günkü gibi aşık olan Barış ve Yağız'la aşk, eşcinsellik, aile hayatları, hiv-aids'in eşcinsel bireylerin lanetiymiş gibi yansıtılmasını kısacası toplumun beyninde aykırı olan her şeyi konuştuk. Ne zaman gay olduğunuzu fark ettiniz? Barış: Altıncı sınıftaydım, bizim sınıftaki bir çocuktan hoşlanmıştım, sürekli onunla bağ kurmaya, konuşmaya hatta oyun oynamaya çalışıyordum. Yağız: Aslında hep farkındaydım, yaşım el verdiğinden bu yana. Lise döneminde kabule geçtim ve daha rahat nefes almaya başladım.  Aileniz cinsel yöneliminizi biliyor mu? Barış: Hayır bilmiyorlar. Annem sanki hissediyor ama konduramıyor.  Yağız: Evet  Babanız sizinle ilgilenmediği için mi böylesiniz? Barış: Hiçbir alakası yok gayet ilgili bir babaydı. Yağız: Aksine fazla ilgili bir ...