Uzun zamandır takip ettiğim genç bir Youtuber var.
Yeditepe Üniversite'sinde Endüstri Ürünleri ve Tasarımı bölümü mezunu,
oyunculuğa merak salıp tiyatro eğitimi aldı, ayrıca "Karınca
Çiftliğim" kanalında egzotik hayvanların videolarını paylaşıyor. Tek ve en
büyük hedefinin "hayvan sevgisini insanlara aşılamak olduğunu"
belirten Tuğkan Gönültaş, evinde hayvan beslemek isteyenlere çok özel
tavsiyelerde bulundu.
Merak edenler için
soruyorum: Tuğkan Gönültaş kendini anlatabilir misin?
Selam, bendeniz Tuğkan GÖNÜLTAŞ. 1987 yılında
İstanbul’da doğdum. Yeditepe Üniversite’sinde Endüstri Ürünleri ve Tasarımı Bölümü’nü
bitirmemin hemen ardından, kısa süreli bir yurt dışı serüveninden sonra tekstil
sektöründe kendi markamı kurdum.
Vatani görevimin ardından oyunculuğa merak sardım ve tiyatro eğitimine başladım.
Çocukluğumdan beri iç içe olduğum
egzotik hayvanların paylaşımlarını (hobi olarak) Youtube
üzerinden yapmanın yanı sıra, bir kaç oyunda profesyonel
seviyede kurucusu olduğum kanalımla birlikte online yayınlar
yapmaktayım.
Karınca Çiftliğim kanalını açarken neyi amaçlamıştınız?
Karınca Çiftliğim kanalını açmamda ki ilk sebep; Türkiye'de hayvanlara,
egzotik canlılara oluşan ön yargıları, doğru bilgilerle azaltmak ve insanlara
aslında dünya çapında çok yaygın olan bu güzel uğraşları,
hobileri ve en önemlisi sorumluluk duygusunu kazandırma
hedefiydi.
Karınca Çiftliğim kanalıyla geniş kitlelere ulaştınız
ve başarılı olduğunuzu düşünüyorum. Sizi takip edenlerin
insanların iç dünyalarında hangi düşünceleri değiştirdiğinize
inanıyorsunuz?
Ülkemizde birçok genç, Youtube
gibi büyük platformlarda fazlasıyla zaman geçiriyor.
İzledikleri kanallar ve içerikleri, açık konuşmam gerekirse
hayatlarına elde tutulur bir katkı sağlamamakta. İnsanların
iç dünyalarında neyi değiştirdim bilmiyorum fakat bu stresli ve zor yaşam
sürecinde kafalarını dağıtabilecekleri, boş zamanlarında ilgilenebilecekleri bir
hobinin varlığını duyurduğumu çok iyi görebiliyor ve hissedebiliyorum.
Ne tür canlıları evinizde besliyorsunuz?
Başta karınca türleri olmak üzere, yasal ve CITES belgesini
alabildiğim tehlike arz etmeyen ve tecrübe sahibi olduğum canlılara
bakmaktayım.
Ülke olarak evde alışık olmadığımız "Karınca, kertenkele,
yılan, fare, akrep, tarantula, kurbağa" gibi hayvanları
besliyorsunuz. Bu tür canlıları beslemeye nasıl karar verdiniz?
Bu karar verdiğim bir uğraş değildi. Daha
ufacık çocukken yaşıtlarım toplarla, oyuncaklarla haşır neşirken
ben bağ bahçede böcek, hayvan ve sürüngenlerin peşindeydim.
Bu süreç hiçbir zaman duraksamadı.
“Karınca, kertenkele, yılan, fare, akrep, tarantula,
kurbağa" gibi canlı türlerinden maddi bir gelir elde ediyor
musunuz?
Tabii ki hayır. Bu canlıların satışı zaten yasak, yasakta
olmalı. Çünkü sırf “para kazanmak” amacıyla dünyanın birçok yerinde
bu canlılara gerekli ilgi verilmiyor ve alıcının ne seviyede tecrübeli olup olmadığını
araştırmaksızın satışlar gerçekleşiyor. Bu durumda durduk yere bu güzel canlıların ölümüne sebep
oluyor, bu çok üzücü ve kesinlikle takip edilmesi gereken bir durum…
Besleme konusunda yardım alıyor musunuz?
Beslediğim tüm canlılarla kendim ilgilenmekteyim.
Türkiye'nin ilk ve tek egzotik canlı kanalını
sunuyorsunuz. Dikkat ettiğiniz noktalar neler?
Türkiye'de benim gibi insanlar yok
değil. Benim bu yola çıkarken çizdiğim yol, beni izleyen veya izleyecek her bir
bireyin yakın dostummuş gibi hissetmesini sağlamaktı. Bu
tarz hobileri gözlerde çok büyüten, komplikeleştiren bir çok hobici arkadaşımız
var. Aslında bu ezbere bilgilerden oluşan üzücü bir nokta. Ben bunun
önüne geçmeyi hedefledim ve elime kameramı aldım.
Serüvenimde böyle başladı.
Peki, evde yaşamaya uygun olmayan canlıları kısıtlı bir alanda
yaşatmakla eziyet etmiş olmuyor musunuz?
Hayvan aşkı bu kadar çokken eziyet kelimesi tüylerimi
diken diken yapmadı değil. Canlıların ihtiyaçlarını karşıladığınız,
yeterli boyutlarda yaşam alanlarını oluşturduğunuz takdirde; çiftlik üretimi
olan bu güzel varlıkların esaret altında yaşam süreleri
iki hatta bazen 3 katına çıkıyor. Hobicilerin dünyaya çok
büyük katkıları olduğunu düşünüyor ve savunuyorum. Nesli
tükenen birçok egzotik canlı, bahsi
geçen hobiciler sayesinde hayat buluyor ve varlıklarını
sürdürüyorlar. Ama unutulmaması gereken en önemli noktalardan bir tanesi, doğal
yaşamından alınmayan çiftlik üretimi canlıların
bakımını üstlenmek. Ben hiçbir sürüngeni veya benzeri canlıları doğadan alıp
evime sokmam. Yaşatamazsınız, eziyet etmiş olursunuz…
120.000 aşan takipçilerinizden ne gibi yorumlar
alıyorsunuz?
Açıkçası çok korktuğum bir noktaydı, ön yargılar. Ancak
orantıya baktığımızda, 19 güzel yorumdan 1 tane kötü yorum alıyorum. Buda
beni çok mutlu ediyor. Genelde aldığım yorumların hepsi
önyargılar üzerine. Terlikle örümcek öldüren insanlar, sopayla fare kovalayan
insanların pişmanlıklarını ve artık doğaya geri bıraktıklarını söylemeleri beni
çok mutlu ediyor.
Egzotik canlılara evde bakmak için belli
bir kuruluştan izin almak gerekiyor mu?
Yasal olan canlıların hepsi ev ortamında
bakılabilir. CITES belgesi gerektiren canlılar da, belgeye
sahip olduğunuz takdirde sorun teşkil etmiyor. Örneğin
ben zehri öldürücü hiçbir canlıyı
barındırmıyorum.
Kısa süre önce çekilişle bazı canlı
türlerini sahiplendirdiniz, uzun süredir bakıp beslediğiniz canlılarla
vedalaşmak zor olmadı mı? Sahiplendirme yaptırırken nelere dikkat
ettin?
Ben hobinin yaygınlaşmasını isteyen birisiyim. Açıkçası bu bahsi
geçen çekilişte ağırlıklı olarak malzemeler verildi. Ayrıca birkaç karınca kolonisi,
bebek örümcek ve birde meşhur fare yavruları yeni sahiplerine verildi.
Açıkçası üzülmedim, çünkü çok alışık olduğum bir durum ve sağ salim güvenilir
ellerdeler. Dikkat ettiğim noktalar ise; yaş sınırlaması, aile onayı ve maddi
açıdan altından kalkabilecek insanları çekilişe dâhil
etmekti. Çekilişten canlı türlerini sahiplenen ailelerin ulaşabileceğim telefon
numaraları bile var.
Karınca Çiftliğim kanalı ailesi olarak hedefleriniz nedir?
Tek ve en büyük hedefim hayvan sevgisini
insanlara aşılamak. İnsana göre neredeyse hiç zarar vermeyen bu canlıları
tanıtmak, göstermek ve sevdirmekten başka hiç bir
hedefim yok.
Karınca Çiftliğim kanalı takipçileri ve sevenlerinize neler
söylemek istersin?
Her birinin tutumu, yaklaşımı ve yorumları benim için
çok özel. Ortalama 50.000 adet yorum var ve ben de her birini
okudum. İyi ki varlar…
Evinde hayvan beslemek isteyenlere ne gibi tavsiyelerde
bulunuyorsun?
Hayvan beslemek sorumluluktur. Can sorumluluğudur! Her zaman
söylüyorum; sırf dikkat çekmek ve farklı hissetmek
için bu sorumluluğun altına girilmez, girilemez. Eğer bir
pet besliyor, sahipleniyorsanız, tüm sorumluluklarınızı yerine getirmeniz gerekmekte;
maddi ve manevi olarak. Ola ki deneme yanılma yöntemiyle
bunu görmek istiyorsanız, evet kaçmayın ve deneyin. Ama kesinlikle ve
kesinlikle yapamayacağınızı anladığınız an bu işte gerçekten
tecrübeli hobicilere ulaşıp, sorumluluğunu üstlendiğiniz canlınızı
veya canlılarınızı teslim edin.
Karınca Çiftliğim kanalına gelen yorumlara göz attığım da
"Tuğkan bey sayenizde en büyük korkumu yendim, bir hayvan sahibi
oldum" tarzında yorumlar okudum. Bunu başarmış olduğunuz için
tebrik ederim, düşüncelerinizi dinlemek isteriz?
Korkuyu yenmek. Hayatımda beklide haz aldığım en büyük
his. Özel hayatımda çocukluğumdan beri naçizane çevremde, buna öncülük
etmekteydim ve çok keyif alıyordum. Şimdi ise binlerce insanın, bu
korkularını sırf videolarımı izleyerek yenmelerine şahit olmak müthiş bir
his, teşekkürler.
Toplum olarak alışık olmadığımız canlı türleri sevebilmek
için neler yapmalıyız?
Videolarımı izlemekle başlayabilirsiniz. Gerisi gelecektir.
(Gülüyor)
Hayvanlara karşı "Eziyet ve Tecavüzler"
gün geçtikçe artmaya devam ediyor... Bu acımasız olayları toplum
olarak nasıl önleyebiliriz?
Bilgi ve eğitim çok standart kelimeler değil mi? Ama çok doğru,
hepimiz bu tarz durumlarda kaldığımızda ve yorum yapma ihtiyacı
duyduğumuzda “cehalet”ten veya “bilgisizlik”ten bahsedip
duruyoruz. Peki, kaçımız bunun için adım atıyor veya çözüm üretiyoruz? Devlet
büyüklerimize ve bizlere çok iş düşüyor. Mesela ben kendi imkânlarımla
bu aşılamayı yapıyorum ve kendi çapımda belki de 120.000 kişiye,
hatta toplamda 15 milyon izlenmem olduğunu varsayarsak milyonlarca kişiye
bir tık dahi olsa hayvanların ne kadar değerli olduklarını gösterebilmişim. Ben
veya başkaları fark etmez. Bu tarz insanların desteklenmesi
gerektiğini düşünüyorum.
Hayvanlara karşı "Eziyet ve Tecavüzler" konusunda
yasalar veya cezalar yeterli mi?
Denetleme konusunda
çok daha iyi yerlere gelebileceğimizi düşünüyorum. Yasalara
veya cezalara ne kadar yorum yapma hakkım var bilemiyorum.
Ancak duyduğumuz, gördüğümüz, izlediğimiz ve manzaralar bu sorunun cevabı değil
mi?
Vakit ayırdığınız için teşekkür ederim… Son olarak neler söylemek
istersiniz?
Ben teşekkür ederim. Hayvanları sevin, kendinizi sevin.
Sağlıklıca kalın.
TUĞKAN GÖNÜLTAŞ
Röportaj: MURAT FIRAT
Çok teşekkürler güzel bir yazı olmuş, karınca forum sitemizden daha fazla bilgi edinebilirsiniz.
YanıtlaSil