Ana içeriğe atla

Gökçe Türk "Tarkan'la düet yapmak istiyorum"


"Beyefendi" ile sosyal medya da dikkatleri üstüne çeken genç şarkıcı Gökçe Türk, hakkında merak edilenleri, kariyeriyle ilgili planları, hala devam eden projelerini bizlerle paylaşıyor.

Merhaba Gökçe Hanım öncelikle nasılsınız, bize biraz kendinden bahseder misin?
Samsun’da doğdum, Oğlak burcuyum. Üniversite için İstanbul’a gelince bir daha dönmedim, sonra müzik çalışmalarım da girdi araya, buraya kadar geldim. (Gülüyor)

Müzik yolculuğundaki serüvenin nasıl başladı?
8 yaşında başladı, hatta 8 yaşımda kafamı çamaşır makinesine sokup şarkı söylüyormuşum. Saçlarım buhardan tiftik tiftik olurmuş. Annem çekermiş bacaklarımdan “hadi kızım çık artık” diye. Ekosu güzel diye orada söylermişim. Ailem müziğe yatkınlığımı fark edince, eğitim almamı sağladı. Hem normal okula devam ettim hem de konservatuara. 
Çocuk korosu, İcra Heyeti derken, kendimi hep bir yerlerde şarkı söylerken buldum.

''Beyefendi" singlenizin çalışmaları nasıl geçti? Kimlerle çalıştınız? Hangi isimler teşekkürü hak etti?
Bir yıl hazırlandık bu çalışma için. “Beyefendi” single çalışmalarım Sezen Aksu stüdyosu “Studio Lonca”da başladı. Süheyla Yengi şan eğitmenim, vokal koçum en büyük destekçimdi. Şarkımın söz müziği Emre olgun’a ait, düzenlemesini İlker Bayraktar ve Ayda Tunç Boyacı yaptı. Tüm kayıtlar Studio Lonca’da yapıldı. Volkan Günsür yönetmenliğinde klibimizi çektik. Hepsine teker teker teşekkürlerimi iletirim.

''Beyefendi" singleniz dinleyiciden nasıl tepkiler alıyor? Geri dönüşlerden memnun musunuz?
Çok! Çok memnunum. Öyle güzel yorumlar geliyor ki. Zaten bir şarkıcıyı heyecanlandıran ve ayakta tutan şeyler bunlar. Halkın güzel tepkisi, sizi sahiplenmesi harika hisler... Yakında Beyefendi'nin bir remix’i de sizlerle olacak!
"Kadir İnanır'ın ziyaretine gitmedim"

Usta sanatçı Kadir İnanır’la olan anınızı dinlemek isteriz?
Annem Fatsalı, Kadir İnanır da öyle. Ben 10 yaşındayken, Fatsa’da hafta sonları sık gittiğimiz bir mekân vardı. Oradaki müzik ekibi beni hep sahneye çağırırdı. Bir gidişimizde yine çağırdılar,  ben de şarkı söyledim. O gün Kadir İnanır da o zamanki meşhur programı “Böyle Gitmez” ekibi ile oradaymış. Kendisi benim sesimi duyunca da yanına davet etti ve sohbet ettik. Hürriyet’te haberimiz çıktı ertesi gün.. “Kadir İnanır ve yeğeni muhteşem bir gece geçirdiler” diye. 

Kadir bey’in bu zor günlerinde hastaneye ziyarete gittiniz mi?
Evet, çok ama çok üzüldüm, ziyaretine maalesef gidemedim. 

Müzik adına neler yapmak istiyorsun? Şu an yapmak istediklerinizin neresindesiniz?
Daha yolun çok başındayım. Hayallerimi anlatsam,' yavaş Gökçe' diyebilirsiniz.  Ben mikrofon elimden düşmesin, sahnede şarkılarımı söyleyeyim, kaliteli işler yapayım, Türkiye’de iyi bir pop sanatçısı olayım istiyorum. Tüm sahnelerimde ve konserlerimde canlı canlı şarkı söylemek istiyorum.

Piyasada kalıcı olacağına inanıyor musun?
İnanmak bütün bu işlerin hepsidir. Çok çabalamak, hiç vazgeçmemek. Gerisi gelir. 

Yerli yabancı olarak kimleri dinliyorsunuz?
Yerli olarak, Tarkan, Sezen Aksu, Ümit Sayın, Mirkelam…
Yabancı, Amy Winehouse, Eagles…

Cover yapmak istediğiniz şarkı var mı?
Sezen Hanım’dan olabilir.  Onun dışında bilmiyorum.

Türk pop müziğini nasıl görüyorsunuz? Şarkılar çabuk eskiyor, çok çalışmak sürekli üretmek mi
gerekiyor? Ne yapılmalı ayakta kalabilmek için?
Bir pop müzik var, bir de popüler müzik.
Pop müzik tarafını daha oturmuş, kendine güvenen, tüm şarkıları canlı okuyabilecek bir kısım olarak görüyorum.

Popüler müzik, eğlence sektörüne katkı sağlamak adına, genç yeteneklerin kendilerine izin verildiği, elbette çok ama çok önemli taraf ve sürekli değişen dinlenme oranlı gibi bir kısım olarak görüyorum.

Ayakta kalabilmek için, kaliteli işler yapmak gerekli. Ama tabi, bazı yeteneklerinizin de doğuştan olması lazım, Allah vergisi yani. Filtre yaparak, oynayarak sesinle ayakta kalman pek mümkün değil. Ve evet, çok çalışmak lazım. Hiç bıkmadan, tükenmeden, vazgeçmeden şarkı üretmek lazım.
Müzik dünyasında radyocuların ne gibi bir etkisi olduğunu düşünüyorsunuz? Radyocular şarkıcılara mı şarkıya mı öncelikle önem veriyor?
Radyo günümüzde en önemli mecra! Sanki şarkıcılara daha çok önem veriliyor. 

Düet yapmak istediğiniz bir isim var mı? Kimle bir düet yapmak istersiniz ve neden o kişi?
Tarkan 

Piyasada birçok yeni şarkıcı var sizi diğerlerinden ayıran özellik nedir?
Ses yapım. Pop – Alaturka okuyorum. Canlı canlı tüm şarkılarımı okurum ve çok kuvvetli bir ekibim var.

Topluma mal olmuş bir sanatçı nasıl olmalıdır?
Kendini hep geliştirmeli ve gelişmek isteyenlere yardım etmeli. Bu çok önemli, bir başka yeteneğin önünü açmalı. Belli bir duruşu olan ve ne istediğini bilen biri olmalı.

Müzik piyasasındaki cinsel ayrımcılık hakkında ne düşünüyorsunuz?
Her alanda olduğu gibi bizim alanımızda da söz konusu bu problem ama artık herkesin yaptığı işle adil şekilde değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Bize bir gününüzü anlatın dersek neler anlatırsınız?
Hafta içi, sabah 06.00’da uyanıyorum, hazırlanıp işime gidiyorum. Pistte çalışıyorum.
Hafta sonu, sabah 08.00 gibi kalkıyorum. Direkt sahile iniyorum, yürüyorum veya koşuyorum. Sonra güzel bir kahvaltı. Ardından, rutin işler… Akşamları müzik dinleme, şarkı çalışma, söz yazma gibi dolu dolu müzikle geçiyor.

Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?
Beni takip etmeye devam etsinler. Onlar için harika sürprizlerimiz var. “Beyefendi” şarkımızın yakında çıkacak olan remix versiyonu ile karşılarında olacağız. Sevgili dinleyicilerimin yorumlarını bekliyorum. Sonra da yepyeni bir şarkımız gelecek. 

Hepsine sevgilerimi gönderiyorum, kucaklıyorum onları.

Röportaj: MURAT FIRAT


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

“Andaç’ın Hayatını Tarihi Akordeon Değiştirdi.”

Uzun zamandır takip ettiğim yetenekli bir sanatçı var. Sahne Sanatları Opera & Şan eğitimi almış, zamansız şarkılara imza atıyor. Yapmış olduğu çalışmalarla dikkatleri üzerine çekip, adından sıkça söz ettiriyor ve mikrofon kendisine uzatıldığında, hiç çekinmeden mesleği hakkında iddialı açıklamalarda bulunuyor: Adım adım güzel bir kariyer inşa etmek istediğinden bahsederken! Beni en çok etkileyen sözleri ise; “Çocukluğuna özlem duyup, geçmişe yolculuk yaparak aktardığı anılarıydı.” Mesleğinde henüz yolun başında ama basamakları çabuk atlayacağına inanıyorum. Siz de tanıyın istedim ve bu kez sözü mesleğinin ümit veren bir yeteneğine bırakıyorum. En son ne zaman kendine, kim olduğunu sordun. Andaç desem, bize neler anlatırsı n? Sanıyorum 2 sene evveldi. Birçok kişi gibi hayallerim ve bir amacım var. Gerçekleştirmek için de belirlemiş olduğum bir motto, yol var. Ne zaman ki, bu yoldan, yan yollara girmeye başlıyorum; o zaman kendime kim olduğumu soruyor, ne istediğimi, hayallerimi...

Ebru'yla Evliyken Emre'ye Aşıktım

Teoman'ın "Yavaş Yavaş" albümünde İrem Candar'la düet yaptığı "Bana Öyle Bakma" şarkısının sözlerinde "Bana öyle bakma anlayacaklar, ikimize karşı bu dünya bizi anlamayacaklar" dediğinde Ahmet ve Emre gibi birçok Lgbti bireyinin hayatını özetlemişti. İlk görüşte aşka inanır mısınız bilmem ama Ahmet ve Emre ilk görüşte birbirlerine âşık olanlardan, sosyal medya üzerinden tanıştılar ve Ahmet askere gidene kadar hiç ayrılmadılar. Eğer aşk asker de başkaysa bunun asıl sebebi Emre'nin kuşkuya yer vermeyecek derecede Ahmet'te sadık olmasıydı! Sonrasın da ne mi oldu? Askerliği bitirip işe başlayınca Ahmet evlendi hayır yanlış okumadınız! "Toplum Baskısı" yüzünden Ahmet'de evlendi. Tanışma hikayenizi dinlemek isterim? Emre ile sosyal medya üzerinden tanıştık sohbeti çok hoşuma gitmişti belli bir süre sonra yüz yüze görüşmeye karar verdik. Bundan 7 yıl önce bir Ağustos akşamı parka görüşmeye gittim ve nasıl birisiyle karşıla...

"Sınıf arkadaşlarım soyunma odasında taciz ettiler"

Barış ve Yağız'ın hikayesi 4.5 yıl önce sosyal medya aracılığı ile kısıtlı kelimelere sıkışmış samimi bir kaç söz ve gecenin bir yarısı Yağız'ın kapıya dayanmasıyla başladı... Birbirlerine hala ilk günkü gibi aşık olan Barış ve Yağız'la aşk, eşcinsellik, aile hayatları, hiv-aids'in eşcinsel bireylerin lanetiymiş gibi yansıtılmasını kısacası toplumun beyninde aykırı olan her şeyi konuştuk. Ne zaman gay olduğunuzu fark ettiniz? Barış: Altıncı sınıftaydım, bizim sınıftaki bir çocuktan hoşlanmıştım, sürekli onunla bağ kurmaya, konuşmaya hatta oyun oynamaya çalışıyordum. Yağız: Aslında hep farkındaydım, yaşım el verdiğinden bu yana. Lise döneminde kabule geçtim ve daha rahat nefes almaya başladım.  Aileniz cinsel yöneliminizi biliyor mu? Barış: Hayır bilmiyorlar. Annem sanki hissediyor ama konduramıyor.  Yağız: Evet  Babanız sizinle ilgilenmediği için mi böylesiniz? Barış: Hiçbir alakası yok gayet ilgili bir babaydı. Yağız: Aksine fazla ilgili bir ...