Ana içeriğe atla

Murat Fırat soruyor... Everblaze grubu cevaplıyor!

Ülkemizin başta gelen metal gruplarından “Everblaze” ile bir araya geldik… Yeni projeleri “Vaatler” üzerine konuştuk, şarkının çok sert olduğunu grup üyelerine ilettim. “Hepimiz bundan keyif alıyoruz ve dinleyicilerin tepkileri üzerine devam edeceğiz” dediler… Tanışma hikayeleri, dinleyicilere vermek istedikleri mesajlar, müzik gruplarının dağılma nedenleri… Kısacası merak edilen her şeyi
konuştuk! Söz şimdi Everblaze grubunda.

Röportaj teklifimi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. Everblaze grubu üyelerini tanımak isterim.

Mert Dinçer; küçüklüğünden beri en çok dijital oyunlar ve müzik ile uğraşmıştır. Yıldız Teknik Üniversitesi İşletme bölümü mezunudur. 2017 Yılından beri Oyun Tasarımcılığı ve 2010 yılından beri vokallik yapmaktadır. 2013 yılından beri ise grubun ana vokalistliğini yapıp şarkı sözlerini yazmaktadır.

Bugay Kökdemir; müziğe ilk adımını ilköğretim yıllarında klasik gitar ile atmış, ardından lise yıllarında rock/metal müziğe duyduğu ilgi ile bas gitara yönelmiş ve çeşitli gruplarda yer almıştır. Eğitim hayatını kimya mühendisliği alanında tamamlamıştır. Grubun beste sürecindeki aranjmanlarda aktif olarak yer almaktadır.

Sarper Hanef; Everblaze grubunun back vokalisti, ritim gitaristi ve aynı zamanda Vion grubunun vokalistidir. Kendisi ayrıca özel bir firmada yöneticilik görevi yapan bir endüstri mühendisidir. 2013’te Everblaze’e dahil olmuştur. 2015 yılında yayınlanan “Everburning Remembrance” EP albümünün ve 2020 yılında yayınlanan “A Distant Hope” kayıtlarında yer almıştır. Son zamanlardaki ilgi alanları ses mühendisliği, mix ve mastering projeleri üzerinedir.

Bilgin Aslan Kospak; çocukluğunda mandolin ile müziğe başlamış, lisede gitara olan tutkusu ile müziğe hepten yönelmiştir. Çeşitli tarzlar icra eden gruplarda yer almış, müzikal olarak kendisini eğitmiştir. Everblaze grubunda gitarist ve back vokalist olarak yer almaktadır. Şu an post prodüksiyon firmalarında ses mühendisliği alanında çalışmaktadır.

Altay Gençbay; küçük yaşlarda müziğe darbuka ve gitarla başlamış, lisede davul çalmaya başladıktan sonra birçok müzik grubunda yer almıştır. Şu anda Everblaze'de ve diğer 2 grubunda davulcu, 1 grubunda ise Gitarist/Vokal olarak yer almaktadır. Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümünden mezuniyetinin ardından bir yazılım şirketinde Yazılım Test Mühendisi olarak çalışmaya başlamıştır.

Nedir Everblaze’nin hikâyesi? Nasıl bir araya geldiniz? Bugüne dek neler yaptınız?

Grubumuz 2013 yılında, Mert Dinçer’in okul arkadaşları ile müzik yapma hayali üzerine kuruldu. Daha sonra gruba gitarist ve basgitar elemanı arayarak grubun tamamlanması sürecine girildi. Eski davulcumuz Ata Çetin’in daveti üzerine, arkadaş çevresinden gitarist Sarper Hanef ve bas gitarist Bugay Kökdemir gruba dâhil oldu ve grup bu şekilde müzik hayatına başladı.

Grubun kuruluşundan itibaren iki gitarist değişikliği sonucunda Bilgin Aslan Kospak lead gitaristimiz olarak gruba katıldı. Ardından, davulcu Ata Çetin’in yerine Altay Gençbay’ın da gruba katılması ile grup güncel halini almış oldu.

Everblaze olarak çeşitli müzik türlerinden etkileniyoruz. 2015 yılında ilk EP'miz "Everburning Remembrance"ı ve 2020'de ilk LP'miz A Distant Hope'u yayınladık. Daha sonra Aralık 2022'de ilk Türkçe teklimiz olan "Vaatler"i yayınladık.

Müzik Tarzınız için ne diyebiliriz peki ve kimlere ulaşmak istersiniz?

Açıkçası tek bir tarza bağlı değiliz. Parçaları yazdığımız dönemlerde bizi ne heyecanlandırıyorsa onlardan etkileniyoruz. Gelecekte farklı soundlar ile dinleyicilerimizin karşısına çıkmamız olası. Sadece metal dinleyicilerine ulaşmak istemiyoruz. İkonik parçalar yaratıp bu süreçte yaptığımız müzikten zevk alan bir kitle yaratmayı arzuluyoruz. Ancak başta Türkiye, ardından Avrupa ve Amerika olmak üzere dünya genelinde kemik metal kitlesi oluşturmayı da arzuluyoruz.

Müziğinizle dinleyiciye vermek istediğiniz mesaj nedir?

Genelde dünyada ve ülkemizde günümüz şartlarında herkesin yaşadığı ve yaşayabileceği sorunları göz önünde bulundurarak parçalarımızı yazıyoruz. Ancak A Distant Hope albümünde biraz farklı davranarak hayalimizde canlanan distopik dünya ile günümüz şartlarını kısmen birleştirdik. Dileğimiz herkesin, kendi deneyimlerinden bir şeyleri parçalarımızda bularak müziğimizden keyif alması.

“Vaatler” şarkısının çalışması nasıl geçti? Hangi isimler teşekkürü hak etti?

Vaatler, diğer parçalarımızdan farklı olarak Türkçe yazdığımız bir parçamız. Uzun zamandan sonra ilk defa böylesi bir parçayı yazarken heyecanlandık. Bu heyecanımız ve planlı çalışmalarımız sonucu kayıttan klip çekime kadar sabırsız bir süreç içerisinde kendimizi bulduk. Bu süreçte video klibimizin yönetmeni sevgili Barış Benice’ye, şarkımızın mix-mastering’ini yapan Myroslav Borys’e ve yapımcı firmamız Balyoz Müzik’e teşekkür ve minnetlerimizi tekrar buradan sunarız.

“Vaatler” şarkısının klip hikayesi nedir?

Parçada ve klipte değindiğimiz konu hepimizin içerisinde bulunduğumuz mevcut sistem içerisindeki üç maymun ve buna nasıl dönüştüğümüz. Sistemin dayatmaları sonucu düzen içerisinde masum insanların harcanması, bunları görenlerin ve sessiz kalanların kendilerini kandırmaları ve ne şekilde üç maymuna dönüştüklerini izleyenlere farkındalık kazandırmayı amaçlayarak anlatmaya çalıştık.

Şarkıyı fazlasıyla sert buldum! Yeni projelerde dinleyiciyi nasıl şarkılar bekliyor?

Hepimiz bundan müthiş keyif alıyoruz. Dinleyicilerimiz geçmişte yayınlanan parçalarımız üzerinde çok fazla olumlu geri bildirimde bulundu. Bu bizi de motive ediyor. Dinleyicilerin tepkileri üzerine gelecek dönemde de yine sert parçalar diskografimiz de yer almaya devam edecek.

Ülkemizde müzik grupları uzun ömürlü olmuyor… Bu konuda sizin düşünceniz nedir?

Ne yazık ki, müzik türü fark etmeksizin çevremizdeki çoğu müzisyen aynı durumdan dolayı oldukça kaygılı... Grup üyeleri olarak hepimizin farklı uzmanlıkları ve uğraşları olmasına rağmen ne mutlu bize ki sınırlı imkânlar dahilinde tutkumuzu sürdürmeye devam ediyoruz. Demotive olduğumuz zamanlar olsa da aramızda yakaladığımız sinerji ve arkadaşlık ilişkilerimiz ile bu süreçleri de atlatmayı başardık. Bunu başarmamızın en kilit noktası dürüstçe sorunlarımızı birbirimizle konuşabilmemiz oldu. Birbirimize olan güvenimizi hiçbir zaman kaybetmedik.

Solo çalışmalarınız olacak mı yoksa grup olarak mı devam edeceksiniz?

Davulcumuz Altay'ın, Ay'ın fazlarından esinlenerek yazdığı, şimdilik 3 şarkıdan oluşan bir projesi bulunmakta. Elbette gelecekte bütün grup üyelerinin bireysel projeleri olabilir. Şu anda grupta herkesin geçmişte ve mevcut olarak farklı projelerde yer aldığı grupları da var.

Müziğin dışında uğraşlarınız neler?

Mert; bilgisayar oyunları başta olmak üzere dijital oyunları e-spor seviyesinde rekabetçi bir şekilde oynamayı ve güncel dizi/filmleri takip etmeyi çok sever.

Sarper; teknolojik gelişmeleri takip etmeyi sever, aynı zamanda mix-mastering süreçleri ile ilgili kendini geliştirebileceği içeriklerle yoğun vakit geçirir.

Bugay; yarı profesyonel olarak tenis oynuyor. Arkadaşları ile vakit geçirmekten hoşlanır ve güncel gelişmeleri sıkı biçimde takip eder.

Aslan; post prodüksiyon işleri, video ve fotoğraf ile hobi olarak ilgileniyor. Grubu ve arkadaş çevresini trollemeyi çok sever.

Altay; müzik gruplarının reklam/içerik araştırmasıyla ve yapılmasıyla ilgileniyor. Teknolojik gelişmeleri takip etmeyi sever.

Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?

Maalesef ülkemizde çokça karşılaştığımız gibi, metal müzikle ilgilenen insanların belirli bir kalıba sokulmaya çalışılmasının sonlandığı ve herkesin görünüşünden öte farklı kişilikler ve vizyonlar barındırabileceğinin anlaşıldığı bir gelecek hayal ediyoruz. Makul sebepler haricinde festival ve konserlerin iptal edilmemesini diliyoruz. Sadece müzik camiası ile sınırlı olmayan nepotizmin getirdiği fırsat eşitsizliğinin ortadan kalktığı yarınları iple çekiyoruz. Yakında nefes kesen ve ülkemizdeki metal severleri çok heyecanlandıracak bir etkinlik ile karşınızda olacağız. Takipte kalın!

Röportaj: Murat Fırat

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

“Andaç’ın Hayatını Tarihi Akordeon Değiştirdi.”

Uzun zamandır takip ettiğim yetenekli bir sanatçı var. Sahne Sanatları Opera & Şan eğitimi almış, zamansız şarkılara imza atıyor. Yapmış olduğu çalışmalarla dikkatleri üzerine çekip, adından sıkça söz ettiriyor ve mikrofon kendisine uzatıldığında, hiç çekinmeden mesleği hakkında iddialı açıklamalarda bulunuyor: Adım adım güzel bir kariyer inşa etmek istediğinden bahsederken! Beni en çok etkileyen sözleri ise; “Çocukluğuna özlem duyup, geçmişe yolculuk yaparak aktardığı anılarıydı.” Mesleğinde henüz yolun başında ama basamakları çabuk atlayacağına inanıyorum. Siz de tanıyın istedim ve bu kez sözü mesleğinin ümit veren bir yeteneğine bırakıyorum. En son ne zaman kendine, kim olduğunu sordun. Andaç desem, bize neler anlatırsı n? Sanıyorum 2 sene evveldi. Birçok kişi gibi hayallerim ve bir amacım var. Gerçekleştirmek için de belirlemiş olduğum bir motto, yol var. Ne zaman ki, bu yoldan, yan yollara girmeye başlıyorum; o zaman kendime kim olduğumu soruyor, ne istediğimi, hayallerimi...

Ebru'yla Evliyken Emre'ye Aşıktım

Teoman'ın "Yavaş Yavaş" albümünde İrem Candar'la düet yaptığı "Bana Öyle Bakma" şarkısının sözlerinde "Bana öyle bakma anlayacaklar, ikimize karşı bu dünya bizi anlamayacaklar" dediğinde Ahmet ve Emre gibi birçok Lgbti bireyinin hayatını özetlemişti. İlk görüşte aşka inanır mısınız bilmem ama Ahmet ve Emre ilk görüşte birbirlerine âşık olanlardan, sosyal medya üzerinden tanıştılar ve Ahmet askere gidene kadar hiç ayrılmadılar. Eğer aşk asker de başkaysa bunun asıl sebebi Emre'nin kuşkuya yer vermeyecek derecede Ahmet'te sadık olmasıydı! Sonrasın da ne mi oldu? Askerliği bitirip işe başlayınca Ahmet evlendi hayır yanlış okumadınız! "Toplum Baskısı" yüzünden Ahmet'de evlendi. Tanışma hikayenizi dinlemek isterim? Emre ile sosyal medya üzerinden tanıştık sohbeti çok hoşuma gitmişti belli bir süre sonra yüz yüze görüşmeye karar verdik. Bundan 7 yıl önce bir Ağustos akşamı parka görüşmeye gittim ve nasıl birisiyle karşıla...

"Sınıf arkadaşlarım soyunma odasında taciz ettiler"

Barış ve Yağız'ın hikayesi 4.5 yıl önce sosyal medya aracılığı ile kısıtlı kelimelere sıkışmış samimi bir kaç söz ve gecenin bir yarısı Yağız'ın kapıya dayanmasıyla başladı... Birbirlerine hala ilk günkü gibi aşık olan Barış ve Yağız'la aşk, eşcinsellik, aile hayatları, hiv-aids'in eşcinsel bireylerin lanetiymiş gibi yansıtılmasını kısacası toplumun beyninde aykırı olan her şeyi konuştuk. Ne zaman gay olduğunuzu fark ettiniz? Barış: Altıncı sınıftaydım, bizim sınıftaki bir çocuktan hoşlanmıştım, sürekli onunla bağ kurmaya, konuşmaya hatta oyun oynamaya çalışıyordum. Yağız: Aslında hep farkındaydım, yaşım el verdiğinden bu yana. Lise döneminde kabule geçtim ve daha rahat nefes almaya başladım.  Aileniz cinsel yöneliminizi biliyor mu? Barış: Hayır bilmiyorlar. Annem sanki hissediyor ama konduramıyor.  Yağız: Evet  Babanız sizinle ilgilenmediği için mi böylesiniz? Barış: Hiçbir alakası yok gayet ilgili bir babaydı. Yağız: Aksine fazla ilgili bir ...