Pınar Ünsal: “Tiyatro
duygulara antrenman yaptırır”
O Pınar Ünsal…
Türk kadınının sahnede
devleşen temsilcisi!
O Parmaklıklar Ardında’nın
kader mahkûmu…
O Al Yazmalım’ın ihanete
uğrayan gözü yaşlı kadını!
O Sessiz Gemi’nin babası
tarafından ötekileştirilen kızı…
O İkinci Bahar’ın emekçi
öğretmeni Aslı!
Sanata adanmış bir hayat
Mesela “Ben eğitimli bir
sanatçıyım” diye ortalıkta dolaşmıyor.
Kamera önü veya arkası hiç
fark etmez. Konu üretmekse Pınar her yerde!
En önemlisi özgür kadın!
Gün gelir Kenya’da Hipopotamların ve Maymunların
arasında kamp kurar.
Gün
gelir kafası eser, ilk uçak biletiyle Fransa’ya kaçar…
Ne
olursa olsun biz onu sadece sinema, dizi ve tiyatro’da göreceğiz. Çünkü o
magazin figürü değil! Gerçek sanatçı…
Merak edenler için
soruyorum: Pınar Ünsal kendini anlatabilir misin?
1 Nisan 1982 yılında İzmir’de
doğdum. Ankara Üniversitesi “Tiyatro Bölümü-Oyunculuk Ana Sanat” Dalını
kazanmak suretiyle çok sevdiğim memleketimden ayrıldım. Mezun olduktan sonra İstanbul'a
geldim. Televizyon sektörüne atıldım. Sinop’ta Parmaklıklar Ardında dizisini
çekerken Kocaeli Şehir Tiyatroları'nın sınav açtığını duydum. Girdim sınava
kazandım.
Uzun bir süre şehir dışı
dizi, İstanbul(ev) ve tiyatroyu beraber götürdüm. 9 yıl Ş.T. de oyunculuk
yaptıktan sonra 2016'nın sonunda ayrıldım. Kısa bir süre Dubai'de ve bu sefer
kamera arkasında çalıştım. (Gülüyor) Son iki yıldır İstanbul'a kazık mı
çaktım” acaba diyorum ama geçtiğimiz sezon iki Güzel oyunum vardı “Teessür” ve
“İkinci Bahar”. “İkinci bahar”la birlikte gelsin turneler... İşte böyle
yollarda geçen, bundan çok da memnun olduğum bir hayatın kahramanıyım ben.
Kendi gözümden. (Gülüyor)
İkinci Bahar tiyatrosunun
diğer tiyatrolardan farkı nedir?
“İkinci Bahar” İstanbul
Temaşa Tiyatrosunun bir oyunudur. “İkinci Bahar” Tiyatrosunun diğer
tiyatrolardan farkı ve bazı tiyatrolarla benzerliği bir halk tiyatrosu oluşudur.
Oyun özelinde konuşacak olursak diğer oyunlardan farkı, çok naif bir duygusal
komedi oluşudur. Oyunculuk Performansının gücü “Cihat Tamer ve Bedia Ener”e
saygılar, sevgiler. Ve Anadolu’ya uzanan bir organizasyon oluşudur diyebilirim.
İkinci Bahar tiyatrosunda
canlandırdığınız karakteri anlatır mısınız?
Geleceğini adeta bir mühendis
gibi inşa etmeye çalışan öğretmen Aslı. Kariyer hedefleri uğruna duygularını
yaşamaktan hep uzak durmuş. Hastalık hastası annesinin yanı başında fedakâr bir
evlat rolünü üstüne giymiş. Oyundaki çatışmanın karşı kahramanlarından biri
olan Aslı, annesini eleştirdiği ve engel koymaya çalıştığı duygusallık
illetinden (aşktan) kendisi de nasibini alıyor. Tanıdık bir karakter.
Sence tiyatro nedir ve
neden değerli? Dünya Tiyatro Günü hakkında ne düşüyorsun? Sence beklediği önemi
görüyor mu ve gençlerin tiyatroya ilgisi nasıl?
Peki, tiyatronun geleceği nereye gidiyor?
Tiyatro duygulara
antrenman yaptırır. Seyirci olarak durduk yere çok değer verdiğimiz birini
kaybetmişçesine üzülürüz, bir ayıba uğramışçasına sinirleniriz, aklımızı
üşütmüş gibi güleriz, yeni bir şeyin merakına düşeriz ve gaza geliriz... Şu
rutin yaşamlarımız da ortalama iki saat boyunca heyecanlara gark olmak bence
spa’dan alâ bir lüks... Bir an hayata başka bir öyküden
bakarız. Bazen sıkıldığımız da olur tabii. (Gülüyor) 13 yıldır tiyatro yapıyorum.
7 den 70 insanların ilgi gösterdiği ve değer verdiği bir sanat olduğunu deneyimliyorum.
Dünya Tiyatro Günü ve
tiyatronun gelecek tablosunu, yorumlamak isteyenlere bırakıyorum.
Sinema, tiyatro ve dizi…
Çok mu farklıdır bu üç alanda oyunculuk?
Tiyatro ve kamera önü
oyunculuklarının farkını yaratan bazı teknik detaylar vardır. Birde devam
etmesi gereken canlı performansla, olmadı baştan kayıt “3-2-1” rahatlığı
arasında ufak bir stres farkı oluyor tabii ki. Bunların dışında oyunculuk her
yerde oyunculuktur.
Oyunculuğun sizi besleyen
tarafları neler?
Farkındalık.
Bir oyun için hazırlıklar
ne kadar sürüyor? Oyunlara nasıl hazırlanıyorsunuz?
Ortalama iki ay. Beş ay
sürdüğü de oluyor nadiren. Bol okuma, bol anlama, bol araştırma, bol gözlem,
bol soru, bol cevap, bol ezber ve bol pratik.
Sahne
sizin için ne ifade ediyor? Bu kadar yorgunluğa değecek ne var sahnede?
Sahne
eşittir işim demek! Hepimiz hayatımızı idame ettirebilmek için yorulduğumuz
işler yapıyoruz. Ben eğlenerek yoruluyorum. Bu konu da şanslıyım.
Tiyatro mesaj vermeli mi,
nedir tiyatronun rolü günümüzde?
Söylemi olan oyunları
seviyorum ama tiyatroyu mesaj vermelidir gibi kalıplara sokmayı reddediyorum.
Tiyatro seyirliktir. Seyredilebildiği ölçüde tiyatrodur. Günümüzde tiyatronun
rolü gelişen teknolojiyle hiperaktifleşen zihinlerimize, bazen teknolojiyi de
yanına katarak performatif olanın büyüsünü yitirtmemek gibi görünüyor bana.
Bununla beraber geçmişteki üstlendiği rolleri de devam ettiriyor.
Tiyatro sadece eğlence
olarak görülüyor…
Kime göre? Neye göre?
Canlandırdığınız
karakterin size en çok benzeyen yönü nedir?
Kısmen annesiyle olan
ilişkisi.
Tiyatronun başka bir
alanıyla ilgileniyor musunuz? Belli bir birikiminiz var, oyun
yönetmeyi düşünür müsünüz?
Yazmak ve yönetmek! Bunlar
deneyimlediğim ama çok da kanalından ilerlemediğim alanlar. Oyun yönetmeyi
istiyorum. Hatta bununla ilgili gelişmeler var hayatımda…
Oynamak istediğiniz özel
bir karakter var mı?
Mümkünse “Yüzüklerin Efendisi”ndeki
çift kişilikli Gollum karakterini oynamak istiyorum. (Gülüyor) Gerçek üstü
karakterlerin beni nasıl bir enerjiye taşıyacağını bir oyuncu olarak merak
ediyorum. Bir de “Doubt” filmindeki sister Aloysius ve Lady Machbett.
Birlikte oynamak
istediğiniz oyuncular var mı?
Var tabii ki olmaz mı? Burada
belirtip evrene yanlış mesajlar göndermek istemiyorum.
Parmaklıklar
Ardında Kevser’i canlandırdınız. Kevser sizi ne kadar değiştirdi?
Bana iki
yıl boyunca hapishaneye düşmüş çaresiz bir kadın empatisi yaşattı. Beni daha
özgür bir kadın olma yolunda gaza getirdi diyebilirim.
Kariyer konusunda Kevser karakteri size ne kattı?
Kevser’in
ardından yine haksızlığa uğrayan, kocası tarafından aldatılan İpek karakterini
oynadım “Al Yazmalım” dizisinde. Eyvah mağduriyete devam dedim. Ama o rolü de
sevdim. Dizi setlerinde çok değerli insanlar tanıdım. Hepsinden çok şey
öğrendim.
Kevser acıklı, çaresiz bir kadındı. Peki Siz
Kevser kadar güçsüz bir kadın mısınız?
Kevser,
seçemediği kaderinin ve çevresinin güçsüzleştirdiği hayata karşı yinede direnen
bir kadındı. Ben daha özgür bir çevrede yetiştim. Bunun bana sağladığı
avantajla tabii ki de daha güçlü bir kadın oldum.
Oyunculukta “Türkan Şoray”
kuralların var mı?
Mantık çerçevesi!
Başarılı olmuş Türk
oyunculardan en çok kimi örnek alıyorsun?
Hadi kendi cinsimden
gideyim! (Gülüyor)
Maryl Streep, Cate
Blanchett, Zuhal Olcay, Zerrin Tekindor, Kadriye Kenter, Binnur Kaya gibi
güzelim kadın oyuncular geliyor aklıma. Örnek almak değil belki ama oynarken oyunculuk
dersi veren kadınlar bunlar.
Tiyatro dışında neler
yapıyorsunuz?
Okul yıllarımda
vokalistlik yapmışlığım var. Çok keyifli bir işti benim için. Ayrıca sinema
yapıyorum ve oyunculuk dersleri veriyorum.
Yeni
projeler var mı?
Evet,
var.
Yaş-Boy-Kilo: 37-1.72-59
Burcu: Koç
Ayakkabı numarası: 38
Göz rengi: Mavi
Saç rengi: Kumral
Arabası: Mitsubishi
Kullandığı parfüm: Violet
blonde tom ford
Sevdiği renk: Kırmızı
Sevdiği yemek: Mantı
Sevdiği içki: Beyaz Şarap
En sevdiği tatil yeri: Kaş
İdeal tipi: Javier Bardem
Tuttuğunuz takım: Beşiktaş
Ne tür müzik dinlersiniz: Blues, Rock, Nu Jazz, Etnik
Yaptığınız en büyük çılgınlık: Kenya’da hipopotamların ve maymunların arasında kamp yapmak
Sevdiğiniz için neleri göze alırsınız: Ne kadar sevdiğime ve sevildiğime bağlı
Sizi sevenin sizin için neler yapması hoşunuza gider: Güven vermesi. Arada güzel yemekler de yaparsa süper olur.
Şu an ruhunun olmak istediği yer: Yollar
İzlemekten keyif aldığın TV programları neler: Gündem Özel, Kelime oyunu, Güldür güldür
Hayatta en çok kıymet verdiğin insan: Aile bireylerim
Hayvan besliyor musunuz: Arada bir karga ve Martı
Aşk her şeyi affeder mi: Affetmez
Benzetildiğiniz biri var mı: Nichole Kidman
Tuttuğunuz takım: Beşiktaş
Ne tür müzik dinlersiniz: Blues, Rock, Nu Jazz, Etnik
Yaptığınız en büyük çılgınlık: Kenya’da hipopotamların ve maymunların arasında kamp yapmak
Sevdiğiniz için neleri göze alırsınız: Ne kadar sevdiğime ve sevildiğime bağlı
Sizi sevenin sizin için neler yapması hoşunuza gider: Güven vermesi. Arada güzel yemekler de yaparsa süper olur.
Şu an ruhunun olmak istediği yer: Yollar
İzlemekten keyif aldığın TV programları neler: Gündem Özel, Kelime oyunu, Güldür güldür
Hayatta en çok kıymet verdiğin insan: Aile bireylerim
Hayvan besliyor musunuz: Arada bir karga ve Martı
Aşk her şeyi affeder mi: Affetmez
Benzetildiğiniz biri var mı: Nichole Kidman
Fobilerin: Düşmek
Hobilerin: Türbülans
fotoğraf çekmek, gezmek tozmak
Beğendiğiniz ve Beğenmediğiniz huyunuz: Yeniliklere açığım-Çabuk sıkılırım
Beğendiğiniz ve Beğenmediğiniz huyunuz: Yeniliklere açığım-Çabuk sıkılırım
Sizi en mutlu eden iltifat
hangisi: Mmmm bilemedim ki eni yok. Hep iltifat olsun
Röportaj: MURAT FIRAT
Yorumlar
Yorum Gönder