Sinemaya ilk olarak 1980
yılında çekilen "Renkli Dünyalar" filmindeki dansı ve sonrasında
Ferdi Tayfur ile birlikte rol aldığı 1982 yılı yapımı "Hasret
Sancısı" adlı filmdeki rolüyle adım atan Çiğdem Tunç sinema kariyerinin en
önemli filmini Kemal Sunal ile başrolleri paylaştığı 1984 yılı yapımı
"Şabaniye" filmindeki "Nazlı" rolüyle Türk halkının
hafızasına altın harflerle yazıldı. Marmara üniversitesi iletişim fakültesi
radyo-televizyon bölümünü bitirdi. Ayrıca Türkiye'nin ilk Müslüman bale
eğitmeni Yıldız Alpar Bale Okulu’ndan mezun oldu. Sayısız tiyatro, sinema filmi
ve televizyon dizilerinde yer aldı. Birçok ulusal etkinlikte sunuculuk yaptı ve
Eurovision şarkı yarışması Türkiye finallerine katıldı. Mehmet Ali Erbil'le
birlikte "Biz İkimiz" düet albümünü müzik piyasasına sundular... Son
dönemde kurduğu "Çiğdem Tunç Tiyatrosu"yla başarılı çalışmalara imza
atan, Usta sanatçı Çiğdem Tunç ile bir araya geldik ve arşivlik bir röportaja
imza attık...
Çiğdem
Tunç, "Ben kimim?" diye kendine sorduğunda nasıl bir cevap alıyor?
İyi ve merhametli bir insan Çiğdem Tunç.
Nasıl
bir ailede büyüdünüz? Sizi biraz geçmişe götürmek isterim, çocukluğunuza ait
unutamadığınız bir anınız var mı?
Sanata değer veren bir anne, ailesini baş tacı eden bir baba ve tam
bir İstanbul hanımefendisi anneanne ile büyüdüm. Tiyatro oyunlarından dönüp
gece yarısı anneannemi kaldırıp korku filmleri seyrederdik, hiç unutamadığım
anılarımdır.
Çiğdem Tunç Tiyatrosu nasıl kuruldu?
15 Temmuz gibi bir travmayı
yaşadıktan sonra, yaşadığım topluma daha güçlü bir moral kaynağı olabilmek için
tiyatromu kurma kararı aldım ve ekibimi topladım O günden beridir de Çiğdem
Tunç Tiyatrosu olarak yol almaktayım.
Neden tiyatroyu seçtiniz?
Nasıl oyunlarda, rollerde oynadınız? Keyif aldığınız bir tür var mı? Tiyatro ve
dizi oyunculuğu arasında bir fark var mı? Tiyatro mesaj vermeli mi, nedir
tiyatronun rolü günümüzde?
Tiyatroyu büyük
bir aşk ile sevdiğim için seçtim. Hep başrollerde oynadım, ağırlıklı olarak da
komedilerde rol aldım. Tiyatroda yönetmenin işi oyun günü biter, artık top
oyuncudadır. Dizilerde ise yönetmen oyuncuya hakimdir. Tiyatro mesaj elbette
vermeli ancak seyircinin gözünün içine sokarcasına olmamalıdır bu. Didaktik
oyunlar hiçbir zaman keyif vermez bana. Tiyatronun rolü günümüzde de 1000 sene
öncesinde de hep aynıdır: İnsanı insana insanla insanca anlatır.
"Şoför Nebahat" 7'den 70'e herkesin
bildiği Yeşilçamın kült bir filmidir. Şoför Nehabat filmini neden tiyatroya
uyarladınız?
Çünkü Yeşilçam’a saygı ve selam
duralım istedim. Ayrıca bu rol bana çok yakışır ve üstesinden gelirim diye
düşündüm. Elbette takdir her zaman seyircinindir.
"Şoför Nebahat" tiyatro oyunun kadrosunda
kimler yer alıyor?
Çiğdem Tunç, Murat Parasayar,
Abidin Yerebakan, Sema Aras, Melih Çardak, Alper Çorumluoğlu, Deniz Salman,
Deniz Değirmenci, Onur Sarıaltın, Gökçe Çiçek Özülkü, Çağrı Erceber, Soykan
Kişioğlu, Ezgi Küçük, Melek Karabiber, Savaş Özkartal, Derya Yıldız.
Tv
programcılığına nasıl başladınız?
1984 yılında Ankara Televizyonu yapımcı yönetmenlerinden Kahraman
Afyonoğlu’nun teklifiyle DOREMİ Programı ile sunuculuğa başladım. Sonraki
yıllarda kariyerime yapımcılık ve yöneticilik ekleyerek günümüze kadar onlarca
program yaptım.
Sunduğunuz
programların içeriğinden bahseder misin?
Eğlence, Kültür Sanat, Yarışma ve günlük canlı yayınların dışında
Kadın programları.
Zeki
olmayan bu meslekte başarılı olamaz
Ülkemizi yurt içi ve yurt
dışında pek çok etkinlik ve organizasyonda başarılı sunumlarınızla temsil
ettiniz. Sunuculuk yaptığınız ülkelerde yaşadığınız en ilginç anınızı dinlemek
isteriz?
Pakistan
İslamabad’da sunucu olarak sahneye çıkmadan önce beni Türkiye Güzeli
sanmışlardı. Strazburg Avrupa parlamenterler Meclisi’nde bir etkinliği sunarken
hemen yan salonda da dönemin Yunan Başbakan’ı YorgoPapandreu da konuşmacı
olarak yer alıyordu. Buda ilginç bir anımdır.
Son
dönem sunucularını nasıl değerlendiriyorsunuz?Dünya da sunuculuk yapmış
bir sanatçı olarak genç meslektaşlarınıza ne gibi önerileriniz var?
Aralarında çok beğendiklerim var.
Adını bilemedim ama Dünyayı Geziyorum programının genç sunucusuna bayılıyorum,
Jess Molho’yu severim, tarzını çok beyefendi bulurum. Ama hala kendi kuşağımdan
favori seçiyorum. Serap Paköz’ün üstüne de tanımam. Önerilerim, bol okumak, bol
sinema filmi seyretmek, dış kaynaklı yapımları seyretmek, genel kültürü
geliştirmek, hazır cevap ve zeki olmayan hiç kimse bu meslekte başarılı olamaz.
Bunlarda biraz Allah vergisi yetenekler.
Baleye nasıl başladınız peki?
Ben 3 yaşındayken, annem beni
kucağına almış ve götürüp yazdırmış.
Bale eğitiminin oldukça zor olduğunu hep duyuyoruz, siz
nasıl bir eğitimden geçtiniz?
Ülkemizde baleye verilen değeri nasıl yorumluyorsunuz?
Ülkemizde baleye verilen değeri nasıl yorumluyorsunuz?
Benim hocam Türkiye’nin ilk
Müslüman kadın Bale hocası Yıldız Alpar Emiroğlu’ydu. Zorlu bir eğitimden
geçtim Şahane bir hocaydı. Ülkemiz de balenin daha yaygın kitlelere ulaştırılması
gerektiğine inanıyorum. Bunu yapabilmek için de toplumumuza yakın gelen
hikâyeleri bale ile anlatmanın iyi bir köprü olacağına inanıyorum.
Mehmet Ali Erbil'in kalbinizdeki yerini sormak
istiyorum? Tanışma hikâyenizi dinlemek isterim?
Kalbimde ki yeri apayrıdır. 1979
yılında sahneye konan Hisseli Harikalar kumpanyası oyunu esnasında tanıştık.
1984 yılında da birlikte sunucuk yapmaya başladık.
Çiğdem Tunç - Mehmet Ali Erbil "Biz İkimiz"
düet albümü nasıl dönüşler aldı? Albümün devamı neden gelmedi?
Bu albüm Emre Plak’tan
Garo Mafyan’ın aranjörlüğünde 1992 yılında çıktı. Bence sunucu ve şov
kişiliğimiz o kadar ön plandaydı ki albümün önüne geçti.
"Şiir, Şehir, İstanbul" projesinde şair Sunay
Akın'ın şiirlerini de okumuştunuz... Ses konusunda eğitiminiz var mı? Şiir
yazıyor musunuz?
Mesleğin içinde sesiniz
eğitiliyor ve eviriliyor. Bir iki tane şiir denemem olmuştur ama büyük
şairlerin gölgesinde şiir yazdım diye ortaya çıkamam.
Pek çok dergi ve gazetede
köşe yazıları yazdınız. Tekrar bir gazete veya dergiden köşe yazarlığı teklifi
gelse kabul eder misiniz?
Seve seve. İşte
bakın bu konuda iddialıyım. Düz yazıyı kaleme aldığımda gerçekten de kendime
iyi puan veririm ve bu yönde de çok başarılı geri dönüşler alırım.
En son "Aşk-ı Roman" dizisiyle ekranlar da yer
aldınız. Affedersiniz ama bu dizinin tutmayacağı en başından belliydi. Çiğdem
Tunç gibi değerli bir sanatçının, bu kadar tecrübesiz ve evlilik
programlarından çıkmış oyuncularla aynı kadroda neden yer alması izleyiciyi
şaşırttı?
Bana yeni sezon oyunu için mali
kaynak gerekiyordu her ne kadar tiyatroyu finanse etme için yaptıysam da
çalışırken her anına saygı duydum çünkü çalışmak benim için çok kutsaldır.
2018 yılında “Benim adım Osman” filmiyle beyaz perde de
yer alacaksınız. İzleyiciyi ne gibi sürprizler bekliyor? Filmde Çiğdem Tunç
hangi karakteri canlandıracak? Filmin kadrosunda kimler yer alıyor?
Canlandırdığım karakterin adı
Mukaddes. Başkarakterler Osman ve Fiko’nun tatlı kaçık ev sahibeleri. Filmin
kadrosu Çılgın Sedat, Metin Yıldız, Murat Övüç, Selin Bayraktar Köktener, Sema
Aras, SelehattinTaşdöğen, Kayhan Yıldızoğlu ve nice sürpriz isimler var.
Sinemadan mı, dizilerden mi yoksa sahne sektöründen mi
para kazandınız?
Ağırlıklı olarak sahneden ama
hiçbir zaman deli paralar olmadı bu, çok şükür ayaklarımın üzerinde durabilmeyi
başarabiliyorum.
Radyo ve Televizyonculuk eğitimi almış birisi olarak,
eğitimi olmadan ekran önüne çıkmış bir kişinin ne gibi eksikleri vardır?
Elbette ki eksiklikleri olacaktır
ancak doğru kişileri örnek alır ve kendini geliştirmeyi becerebilirse bu durumu
telafi edecektir.
Osmanlı İmparatorluğu’nda Sadrazamlık makamına erişmiş
ünlü "Köprülü" ailesinin torunlarındansınız. Dönem filmleri ve
dizilerinde Osmanlı döneminin toplumumuza doğru anlatıldığına inanıyor musunuz?
Tarihi gerçeklerden sapmadan
anlatılması gerekir elbette ama seyirlik olabilmesi içinde senaristin hayal
gücünü devreye sokması ve olayları kurgulaması da gerekmektedir.
Sanat camiasındaki konumunuzdan memnun musunuz?
Ya siz?
Camiada Çiğdem Tunç'u en çok rahatsız eden şey ne diye
sorsak?
Özelikle
dizilerin castını oluştururken ki kurulmuş kartelleşme.
Çiğdem Tunç olmak için erteledikleriniz veya
vazgeçtikleriniz?
Hiçbir şey.
En unutulmaz anın ve sevdiğin jön?
En
sevdiğim jön Mehmet Günsür. Unutulmaz anıya gelince; kıtanın öbür ucunda Güney
Kore Seul’de sunuculuk yaptığım sahneden indikten sonra sıra sıra imzamı almak
isteyen Uzak Doğulular’la kaynaşma anım.
Sanatçılığınız
hakkında çevrenizden en sık duyduğunuz sözler neler?
Usta,
kaliteli, yetenekli, yaratıcı.
Sırtını güvenle yasladığın hayat arkadaşın var mı?
Hayır.
Çiğdem
Tunç’dan erkeklere tavsiyeler
Kadına, çocuğa ve hayvanlara yönelik şiddette artış,
endişelendirmiyor mu?
Endişelenmekle kalmıyor,
kahrediyor. Maalesef düzeleceğini öngörmüyorum, kıyamet alametleri diye düşünüyorum.
Erkeklere söylemek istedikleriniz?
Şefkatli olun.
Hayatınızın herhangi bir döneminde depresyona girdiniz
mi?
Son 10 yıldır annemin hastalığı
ve vefatı sonrasında, bütün aşamalarıyla birlikte depresyonu yaşadım fakat bana
hükmetmesi yerine üstüne yürümeyi tercih ettim.
Sosyal sorumluluk projelerinin,
aranan en önemli sanatçısısınız. Hangi Sosyal sorumlulukprojelerinde yer
aldınız? Toplum olarak bu projelere ne kadar duyarlıyız?
Saymakla bitmez
ancak tiyatro olarak şehit ailelerimize ziyaretlerden tutun, onlar için
bilabedel sahne almaya kadar hep aktif çalışmaların içine girdik ve gireceğiz
de.
Okuduğunuz yüzlerce kitabı
güneydoğudaki okullarımıza bağışlamanız beni çok etkilemişti. Sizi bu yardımı
yapmaya yönlendiren olay nedir? Güneydoğudaki okullara yardımlarınız devam
ediyor mu?
O insanlarla
aramda yine o çok kritik bölgede emniyet mensubu olarak görev yapan eski hayat
arkadaşım vardı. Onun sayesinde oralara ulaşabildim ve kitaplarımı hibe ettim.
Bir elin verdiğini diğer el görmez ama yardımlarımız elimizden geldiğince devam
ediyor.
Eurovision Şarkı Yarışması
Türkiye Finaline 2 defa katıldınız deneyimlerinizi dinlemek isteriz. Ülkemiz
tekrardan Eurovision Şarkı Yarışmasına katılmalı mı?
Olağanüstü bir
heyecan kendi katı kuralları olan bir yarışma platformu. Yaptığınız işi üst
düzey başarıyla sunmazsanız finallerde yer almaya hiçbir şekilde hakkınız
olmaz. Ülkemiz elbette tekrardan Eurovision şarkı yarışmalarına katılmalı.
Fazlamız var eksiğimiz yok.
Birçok defa ödül
törenlerinde jüri üyeliği yaptınız. Yıllardır ülkemizde tartışılan bir konudur
yarışmalarda adam kayırmak! Gerçekten de öyle mi?
Öyle bile olsa ben şahit olmadım.
Benim jürilik yaptığım yarışmalarda her şey hakkaniyetle yürüdü.
Sizi magazin de
görmüyoruz, özel bir durumunuz mu var yoksa kişisel tercihiniz mi?
Her ikisi de
değil. Bütün gün ofiste çalıştıktan sonra akşamlarımı, evimde sakin ve huzurlu
bir şekilde geçirmeyi seviyorum. Belki de bu yüzden magazin muhabiri
dostlarımızla çok sık rastlaşamıyoruz. Özel bir durum değil.
Zuhal Topal'ın programıyla bir manevi oğlunuz olduğunu
öğrendik. Sanırım kendi nüfusunuza almadınız ama evladınız gibi seviyorsunuz.
Biyolojik olarak anne olmadınız, bunun pişmanlığını yaşıyor musunuz?
Hayır, pişmanlığını yaşamıyorum.
Bende topluma zaten bir anne şefkati ile yaklaşıp onları hep kucaklıyorum.
Ayrıca sahip olduklarım benden sonra birçok çocuğa kalacak, onunda bilgisini
vereyim.
Çiğdem Tunç Tiyatrosu turne programı?
Şimdilik netleşen tarihler;
31 OCAK ÇARŞAMBA - OSMANİYE
Kadirli Devlet Bahçeli K.M. 19.00
1 ŞUBAT PERŞEMBE - GAZİANTEP
Büyükşehir Belediyesi Konferans Salonu 17.00 ve 20.00
3 ŞUBAT CUMARTESİ - ADANA Şehir
Tiyatrosu 19.00
4 ŞUBAT PAZAR – MERSİN
21 ŞUBAT ÇARŞAMBA - YALOVA Raif
Dinçkök K.M. 20.00
23 ŞUBAT CUMA - İSTANBUL Grand Pera
Emek Sahnesi 20.30
Yine şubat ay içerisinde İstanbul
Pendik, Kayseri, Anara, Kırklareli, Balıkesir ve birçok oyunlarımız olacaktır,
tarihleri Çiğdem Tunç Tiyatrosu sosyal medya sayfalarından takip edilebilir.
Okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?
2018 yılının herkese huzur sağlık
ve mutluluk getirmesini temenni ederim. Tiyatrosuz kalmasınlar, sanatsız
yaşamasınlar. Hepsini can-ı gönülden kucaklarım.
Yaş-Boy-Kilo: Boy 175. Kilo 62 Yaş YOK
(Gülüyor)
Burcunuz: Aslan
Tuttuğunuz takım: Milli
Takım
En sevdiğiniz renk: Siyah
Ne tür müzik dinlersiniz: Klasik
müzik, yerli yabancı eskiler.
En sevdiğiniz şarkı ve nedeni: ColePorter
/ NightandDay. Ajda Pekkan /Son Yolcu. Çünkü çok güzeller.
Yaptığınız en büyük çılgınlık: Hangi birini
söyleyeyim ki.
Sevdiğiniz için neleri göze alırsınız: Çok sevdiysem ölüme
giderim.
Sizi sevenin sizin için neler yapması hoşunuza
gider: Saygılı
ve şefkatli olması.
Şu an ruhunun olmak istediği yer: Sahne.
İzlemekten keyif aldığın TV programları neler: Siyaset ve spor
programları.
Hayatta en çok kıymet verdiğin insan: Annem idi…·
Hayvan besliyor
musunuz: Evet. Evde ve
dışarıda kedilerim var.
Karşı cinste hoşlandığın tip: Temiz, zeki, uzun
boylu, ağır başlı.
Aşk her şeyi affeder mi: Evet.
Benzetildiğiniz biri var mı: Ayşegül Aldinç.
Fobilerin –
Hobilerin: Fobi:
Ölüm. Hobi: El işi ve bahçe işleri.
En büyük hayaliniz: Tiyatromda
muhteşem bir müzikal sahneye koymak.
Beğendiğiniz ve Beğenmediğiniz huyunuz: Beğendiğim:
Zekice kararlar almak. Beğenmediğim: Asosyallik.
Sizi en mutlu eden iltifat hangisi: Asil olduğumun söylenmesi ki bunu
çok sık duyuyorum.
Senin için en zor olan fotoğraf çekimleri nedir, neden: Her tür fotoğraf çekimi benim
için zordur çünkü durduğum yerde sabit kalamam.
Kişisel stiliniz nedir: Sade, spor, siyah ağırlıklı.
Fotoğraflar: TAMER ÖZBEK
Röportaj: MURAT FIRAT
Yorumlar
Yorum Gönder