Ayberk Manay. Bu isme lütfen dikkat edelim! Önümüzdeki senelerde eminim adını çok duyacağız… Klasik bir tabir vardır ya; “genç kızların sevgilisi, erkeklerin idolü” diye işte tam olarak öyle olacak! Hani bir star kavramı vardı, hatırlar mısınız? Tarkan’dan sonra o ünvana layık olan çıkmadı! İşte o adayı ben buldum; Ayberk Manay… adamın 10 parmağında 10 marifet, her girdiği sektörde adını başarıyla yazdırmış. Mühendislik, modellik, oyunculuk ve şimdi şarkıcılık... Devamı gelir mi? Bence gelir. (Gülüyorum) Bizim bir araya gelme sebebimizde şarkıcılık ve isminden daha derin anlamlar taşıyan “Condom” şarkısı “Ozonu de deldik, biz sona geldik…”
Dinlediğim kadarıyla bize anlatmak istediği çok şey var. Şimdi sözü Ayberk’e bırakıyorum…
Sevenlerin adına soruyorum: Işıklar sönüp evine gittiğinde nasıl bir
Ayberk Manay var?
Işıklar sönüp kendimle kaldığımda; “sakin, pozitif ve anın tadını çıkarmaya çalışan birisi var” diye bilirim. Evim benim konfor alanım ve yeri geldiğinde tek kalmayı çok seviyorum. Kendimi sıfırlanmış hissediyorum. Sanırım bu tek çocuk olmam ile bağlantılı, yalnız kalmayı seviyorum. O an güzel bir yemek, kahve, film veya müzik beni dünyanın en mutlu insanı yapıyor.
Ayberk nasıl bir ailede büyüdün? Ebeveyinlerinin seni yetiştirme
tarzları ile dış dünyadaki insanları tanıdıktan sonra nasıl bir farklılık
olduğunu düşünüyorsun?
Balıkesir’in Bandırma ilçesinde çekirdek bir
ailenin tek çocuğu, hatta ilk torunu olarak dünyaya geldim. Ailem tarafından
sevgiyle büyütüldüm. Her zaman tüm canlılara karşı iyi olmam gerektiği
öğretilerek büyüdüm ve çocukluğumda köpeklerimiz vardı. İyi ki de öyle olmuş.
Şimdi de bir kedi babasıyım, hayvanları çok seviyorum ve insanlardan kesinlikle
daha iyi olduklarından eminim.
Onlara zarar verenlere çok öfkeleniyorum. Keşke bu konuda bir yasamız olsa, bunu çok isterim. Üniversite için evden ayrıldığımda kıyas yapabildiğim bir aşama oldu. Çünkü, Bandırma’da ailem ve yakınlarım iyi insanlar olduğu için kötülük ile karşılaşmadım diye bilirim. Maalesef yaş aldıkça hayat içinde her zaman iyiler olmadığını deneyimliyoruz. Benim de bu konuda çok fazla deneyimim ve hayal kırıklığım oldu. Bu konularda yaptığım şey; hakkımı aramak ve sonrasında evrenin enerjisine bırakarak kötü enerjili olan kişileri kendi hayatımdan uzaklaştırıp, yoluma yeni öğretilerle devam ediyorum.
Biyografini okuduğum zaman şunu fark ettim; Birbiriyle alakası
olmayan sektörlerde bulunup başaralı bir kariyere imza atmışsın… Peki, bu
kariyer serüvenin nasıl başladı!
Günümüz Türkiye’sinde sadece hayalindeki
mesleği yaparak hayatını devam ettiren kişiler en şanslı kişiler. Maalesef
eğitim sistemi ve meslek seçim aşaması kimsenin objektif olarak yapamadığı bir
durum halinde ve yetenekleri doğrultusunda olmadan, ister istemez “daha rahat
bir hayat mı yaşarım yoksa parasız kalır mıyım” sorusu arasında kalarak meslek
seçtiği için birçok insan farklı alanlarda hem hayalini hem para kazanacağı
işleri yapmakta! Bende onlardan biriyim... (Gülüyor)
Üniversite okudum, çünkü gelecek kaygım vardı. Modellik yapmaya başladım, hayalimdi. Sağlık alanında yöneticiyim, kariyer hayatımı ilerletmek istediğim için ve çok severek bu işi yapmaktayım. Evet, şarkıcılık da hayallerimden bir diğeri ve bunun için fazlasıyla çalışarak büyük şovlar yapan biri olacağım.
Jeoliji mühendisliği, işletme fakültesi, modellik, oyunculuk,
medikal directörlük ve şimdi şarkıcılık… Önümüzdeki süreçte neler yapmayı
planlıyorsun ve 10 yıl sonra kendini nerede görüyorsun?
Kendimi
10 yıl sonra hayal ettiğimde önce güzel yaşlanmayı çok istiyorum. Görsellik
benim için ön planda. Kariyer olarak, birçok büyük şova imza atmış, yaptığı
işlerde hakkını veren ve vizyonlu olan kliplerim ve çalışmalarımla sonraki
kuşağa örnek olmayı çok isterim. Yöneticilik tarafımda ki işimde güzel
başarılar ile birlikte sahneyi paralel götürmeyi hedefliyorum.
“Spotify” başta olmak üzere müzik platformlarında dinlendiğimi ve izlendiğimi kontrol ettiğimde Norveç, İsveç, Birleşik Krallık, Hollanda da inanılmaz bir çoğunluk beni dinleyip izliyor, burdan onlara da selamlar. 10 yıl içinde oralarda da sahne yapan biri olmak çok güzel olur.
Müzikal kariyerine ilk adım… Cover bir şarkı ve Kondom! Neden
kondom?
“Condom” şarkısı aslında bir şarkıdan daha
fazlasını anlatan bir eser. Sözlerinde gerçekten dünyamıza kötü davrandığımızı
ve buna kimsenin dur demeden tam gaz devam etmesi, beni hep kötü etkilemiştir.
Ve bu şarkı ile dikkat çekerek bazı konularda farkındalık kazandırmak istedim
“Ozonu
da deldik, dibine geldik. Kıyameti yakın biz son verdik!” sözleri biraz
düşündüğümüzde günlük hayatımızda dahi maalesef ozon tabakası için negatifler
oluşturuyor ve buna dikkat çekerek belki biraz daha özenli davranmamıza ve
dünyamızı gelecek nesiller için yaşanabilir bırakmaya teşvik etmek, benim için
bu işin mottosudur.”
“Bulutlardan üstümüze zehir yağıyor. Suların
her zerresinde virüs kaynıyor.” Sözleri benim için “Yalçın Polat” tarafından yeni
eklenen sözler. Bu sözlerin bana hissettirdiği umarım, dünya barış içinde
yaşamaya devam eder. Fakat ülkeler arası savaşlar meydana geldiğinde bu tarz
zehirli yağmurlar ve sularda ki virüslerle savaş açılabileceğini düşünüyorum.
Umarım bu sözler sadece şarkımda ki gibi kalır. Ama işin özünde doğamıza kötü
davranmaya devam edersek bu söylediklerimi yaşamamız çok uzun sürmez. O yüzden “doğayı
sevelim ve koruyalım” derim.
“Condom. Eline, beline, cebine Condom!” Sözlerimizde
Türk aile yapısında, maalesef cinsel hayatın eğitimi söz konusu bile olmadan,
ayıp olarak sınıflandırıldığı için birçok gencimiz çok bilinçsiz şekilde
büyüyor. Hatta ne acı ki ülkemizin bazı yerlerinde Condom’un ne demek olduğunu
bile bilmeyen insanlar var. İşte bu yüzden dikkat çekici bir klip ile derdimi
insanlığa ve ülkemize anlatmak istedim. Korunmak her şeyin temelinde çok
önemli. Hastalıklardan kendi bedenimizi ve karşı tarafın bedenini korumak için
lütfen ama lütfen “Condom” kullanalım. Bu ayıp değildir.
İnsan, doğası gereği cinsellik de temel ihtiyaçtır. O yüzden herkese condom! Rtük ve TRT kurumuna da bu işin sosyal bir sorumluluk projesi olduğunu ve eğlendirerek eğitmek amacıyla insanlara bir farkındalık kazandırmak istediğimi, bir kez daha aktarmak isterim.
“Condom” şarkının çalışması nasıl geçti? Hangi isimler teşekkürü hak
etti?
“Condom” şarkısında emeği geçen çok isim var. Başta ustalığıyla Söz-Beste yazarı Yalçın Polat, aranjesiyle ve öğreticiliyle Ozan Beydağı, tüm ekibiyle her zaman destek olan müzik şirketim OSSİ Müzik ve Hakan Eren’e, güzel fikirleriyle yönetmenim Ferit Çetinkaya ve ekibine, Odadans’a, Pole eğitmenim Simay Tezgine, tüm dansçı arkadaşlarıma, bu süreçte benimle birlikte olan tüm dostlarıma, klipteki kalabalık bir ekip olan teknik ekibimize ve bu şarkıyı daha önce bize kazandırdığı için Tuğba Ekinci’ye teşekkür ederim.
“Condom” şarkısının klip hikayesini nedir?
“Condom”
klibi aslında insanın doğumu ve ölümüyle bağlantılıdır. Klibin başında suyun içinde
cenin pozisyonunda başlıyoruz ve burada anne karnındaki süreci simgeliyoruz.
Sudan çıkma sahnesinde de insanın dünyaya gelişini simgeledik. Ve karakterimiz
takım elbise ile gece klubüne girdiğini görüyoruz. Karakterimiz bara geçip
içkisini yudumlarken etrafında bazı yansımalar görür. Kafasını çevirdiğinde
sahne ve dans şovu yapan bir karakter, bir diğer tarafa döndüğümüzde pole
sanatçısı daha marjinal bir karakter, bir diğer tarafta beyaz kostümlü iyiliği
ve kötülüklere karşı duran bir karakter ve diğer tarafta condomu simgeleyen
beyaz kılıflı dansçılarla olan siyah ceketli olan karakter olarak bir çok
konuda mesaj vermek istedik.
Kişinin aslında içinde hem iyi, hem kötünün ve birden fazla karakterinin olduğunu betimlemek istedik. Klibin son sahnesinde kızlı erkekli kalabalık bir grubun arasından çıkarken görüyoruz karakterimizi, her cinsel tercihe saygı duyulması gerektiğini ve bunun bir özgürlük alanı olduğunu göstermek istedik. En sonunda zaten karakterimiz gözünü kapatıyor ve tekrar cenin pozisyonunda ölümü simgeleyerek her şeyin bir hayal ürünü olduğunu göstermek istiyor.
Sosyal bir mesaj vermek istediğini ve Hiv konusunda farkındalık
yaratmayı amaçladığını düşünüyorum. Peki, senin Hiv konusunda düşüncen nedir?
HIV
tüm dünyada devam etmekte olan bir pandemi! HIV’den korunmak mümkün bunun için
de bir farkındalık oluşturulması ve toplumun HIV’in bulaş ve bulaşmama
yollarını iyi öğrenmesin gerekiyor. Doğru bilgiyle hem kendimizi HIV’den
koruyabilir hem de eksik yada yanlış bilgi nedeniyle HIV ile yaşayan kişilere
karşı ayrımcılık ve damgalamanın önüne geçebiliriz.
HIV zaten sosyal ortamda bulaşan bir virüs değil. 3 temel bulaş yolu var; Kan nakli, tedavi almayan HIV pozitif anneden bebeğe geçiş ve tedavi almayan, HIV statüsünü bilmeyen bir HIV pozitif kişiden korunmasız ilişki yoluyla partnere bulaşabiliyor. Bunlar dışında bir bulaş yolu yok, dolayısıyla HIV’den korunmak aslında çok kolay. En önemli şey kişilerin test olup durumlarını bilmeleri. HIV artık günümüzde çok kolay baskılanabilen bir virüs ve kronik bir durum, birçok kişi HIV pozitif bir kişinin günde 1 kez ilaç içip herkes kadar sağlıklı ve normal hayat sürebileceğini bilmiyor, tedaviyle beraber korunmasız cinsel ilişki yoluyla HIV pozitif partnerine bulaş olmadığını bu şekilde çiftlerin doğal yollarla HIV negatif bebek sahibi olduklarını da bilmiyor. Bu sebeple ulaşabildiğim kadar çok kişiye HIV’i anlatmak, insanları teste yönlendirmek, korunma yolunu anlatma ve HIV pozitif kişilere karsı ön yargı ve ayrımcılığın önüne geçmeye çalışmak istiyorum.
Çalışmış olduğunuz Diş kliniğine hiv pozitif bir birey gelirse
tavrınız ne olur? Ve kliniğinizde çalışan doktorlar tedavi etmeyi reddederse
nasıl bir çözüm yolu bulmayı düşünüyorsunuz?
Öncelikle şunu söylemeliyim. HIV+ bireyler ve hepimiz eşitiz insanız. Sadece bu konuda sağlık kuruluşunda yönetici olarak diş tedavisini yaptırmak isteyen bir kişiye özel bir sağlık durumu var ise tedavisini yapan hekim daha özenli davranarak ve çalışılan odayı daha steril ederek havalandırarak bizim yapabileceğimiz bir tedavi çeşidiyse elimizden geleni yaparak daha tedbirli bir tedavi ortamı sağlayarak tedavilerimiz yapmaktayız.
Müzik adına neler yapmak
istiyorsun? Şu an yapmak istediklerinizin neresindesiniz?
Müzik adına, sahne performanslarıma önem
vererek büyük şovlar yapmak istiyorum. Ülkemizde anlamadığım bir durum var! Kimse
şhow ve dans olarak sahneyi doldurmuyor. Sahneye 4 dansçı ile bile bir şov
yapıldığında etkisi inanılmaz büyüyor ve bunu yapabilecek güçte olan çok
sanatçımız varken kimse bu işin üzerine düşmüyor. Sahne konusunda Hadise ve
Hande Yener ekip olarak bu işi yapıyor ve sahneyi görsel bir şölene dönüştürüyor.
Hadise, Hande Yener dışında İrem Derici ve Kerimcan Durmazı başarılı buluyorum.
Ülkemizde çok yetenekli dansçı arkadaşlarımız ve dans okullarımız var. Bence her şarkıcı sahnesinde yer vermeli, bu onları yüceltecektir. Özetle cinsiyete takılmayın ama Türkiye’nin Lady Gaga’sı olmak istiyorum. İkonik karakterler, şovlar ve kliplerle beni çok etkiliyor. Yaz aylarında yeni bir şarkı ve klip ile yeniden herkesin karşısına yeniden çıkmaya hazırlanıyorum.
Taze bir Youtuber olarak “YouTube dünyasına hoş geldin” diyorum… İlk
videolarının ben de bıraktığı izlenim “Tanıtım, bilgi verme ve kendini
keşfetme” gibi geldi! Peki, sen YouTube’de neyi hedefliyorsun?
Youtube için aslında ilk etapta klibin backstage’ni düşünerek kanalı açmayı hedeflemiştim ama çekerken çok keyif aldığımı fark ettiğim için normal hayatımda yaptığım aktiviteleri çekmeye başladım. Lifestyle olarak gezdiğim yerleri, bazen aktivetelerimle YouTube devam etmek istiyorum. Aslında hayatıma ekstra bir kamera eklemiş oldum ve bu çok eğlenceli.
Imhhh hadi birazda kişisel konulara girelim… Hayatında kimsenin
bilmesinin mümkün olmadığı bir şeyi açıklar mısın?
Her şeyimi yakın dostlarıma anlatırım. Kimsenin bilmemesi mümkün olan bir sırrım yok.
Ayberk Manay yaşamında neye hizmet ediyor?
Bu soru bence herkesin yaşamında gün geçtikçe daha çok keşfettiği bir durum. Ben iyiliğe, hayata, hayaline inanan insanlara, kalbinde çiçekler olan insanlara hizmet ettiğimi düşünüyorum. Zorluklar olabilir, yanlışlar olabilir ama önemli olan bardağın dolu tarafını görmektir. Hayat güzel ve iyilikle her şeyi çözebiliriz.
Gündeme bakınca, en çok kafanızı yoran konular neler?
Gündem
çok karışık ülkemizde. Yaşadığımız dönemde maalesef birçok şeyi yaşamımızda
gördük. Savaşlar, hastalıklar, bombalar, depremler… En son 10 ili etkileyen
depremlerde hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah'tan rahmet ve yakınlarına
sabırlar diliyorum. Çok zor bir durum. 99 depreminde çocuk olarak yaşayan biri
olarak bu konuda travmam var ve şu an İstanbul depremi için çok korkuyorum.
Benzer büyüklükte bir depremde İstanbul'u düşünmek istemiyorum..Umarım yetkililer yeni dönemde önlem alınması için ivedi şekilde çalışma yaparlar. Özellikle Naci Görür’ün bir teklifi vardı; Marmara Denizinin altına bir istasyon kurulması ve günler öncesinden depremle ilgili olarak kesin bilgi verebileceklerini iletmişti. Cumhurbaşkanımızın bu durumla ilgilenmesini talep etmekteyim. Seçim öncesi-sonrası hangi değişiklikler olur bilmem ama kim Cumhurbaşkanımız olarak görev yapacaksa bu çağrıya kulak vermelerini rica ediyorum.
Hayal kurmak bizleri hedeflerimize daha çok yaklaştırıyor. Senin en
önemli hayalin nedir?
İzlediğimiz “Condom” klibi benim hayallerimden biriydi. Bundan sonrasında sahnede olmak ve büyük şovlar yaparak, büyük başarılara imza atmak istiyorum.
Ona aslında öyle olmadığını anlatır mısın?
Aslında, dışarıdan sert gözükebilirim ama iletişim kolay kurulabilecek biriyim.
Fit ve genç kalmanın sırrı?
Spor, beslenme ve düzenli uyku.
Bize bir gününü anlatır mısın?
9’da uyanırım genelde ve bir kahve ile oğlum Oscar (kedisi) ile sabah sevgi seansımız olur. Sonrasında günlük işlerimi halletmek için evden çıkarım. Arabada ve sporda sürekli müzik dinlerim. Haftanın minimum 3 günü fitness ile geçiyor. Programlar, dönemsel hedefe göre gün akışım değiştirmekte. Her günüm aynı desem yalan olur. (Gülüyor)
Bu son sorum: Bir sanatçı olarak nasıl hatırlanmak istersin?
Zamansız işler yaptığımı, her döneme ve yaşa hitap edebildiğimi ve günümüz Türkiye’sinin kurallarına göre iddialı bir iş yaptığımı ve sonrasında vizyonlu bir sanatçı olarak anılmam beni mutlu eder.
90’lar
tadında sorular…
Yaş: Boy: Kilo: 30.189.82
Burcu: Boğa
Ayakkabı numarası: 43
Göz rengi: Kahverengi.
Saç rengi: Kumral.
Mükemmel mutluluk: Hayalimi gerçekleştirmek.
En büyük korkunuz nedir: Dünyanın yok olması.
En beğenmediğiniz özelliğiniz hangisi: Enerjim düştüğünde yüzümün düşmesi
Başka insanlarda en beğenmediğiniz özellik hangisi:Yüksek sesle toplumun içinde
konuşan kişilerden hoşlanmam ve negatif insanlardan uzaklaşıyorum
En büyük müsrifliğiniz nedir: Çay-kahve bardaklarının içerken
soğuması ve yarım kalması
Şu anki halet-i ruhiyeniz nedir: Deprem ve korkular
Kendini en ait hissettiğiniz yer neresi:Annemin yanı
Hangi durumlarda yalan söylersiniz: Küçük bir çocuğun kalbi kırılacak
bir durumsa, anı kurtarmak için yalan söyleyebilirim
Dış görünüşünüzle ilgili en sevdiğiniz şey nedir: Uzun boylu olmam ve modellikten
gelen bir alışkanlık olarak güzel yürümemi seviyorum.
Şu an hayatta olan ve en hoşlanmadığınız kişi kim: Bunu yakında herkes öğrenecek şu an
konuşamam
Bir erkekte en sevdiğiniz özellik hangisi: Saygı ve sevgi
Bir kadında en sevdiğiniz özellik hangisi: : Saygı ve sevgi
En çok kullandığınız kelime ya da cümle nedir: Spesifik bir şey yok
Şimdiye dek en mutlu olduğunuz zaman ve yer neresi: Her yeni güne uyandığımda, benim en
mutlu günüm o oluyor. Çünkü her şey için yenilenen bir zaman sayacına sahip
oluyoruz.
Hangi yeteneğe sahip olmak isterdiniz: Uçmak ve görünmez olmak isterdim.
Kendinizle ilgili bir şeyi değiştirme şansınız olsaydı, bu
ne olurdu: Çok netim! Bazen, bu beni yorabiliyor ama yine de değiştirmek
istemezdim . Sadece kontrolü biraz daha çevremdekilere bırakabilmeyi isterdim.
En büyük kabiliyetinizin ne olduğunu düşünüyorsunuz:Hayal ettiğim herşeyi çok şükür ki
hayat bana verdi ve vermeye de devam ediyor. Kafama koyduğum şeyi sanırım
gerçekleştirmek için çalışıyorum ve azimliyim diyebilirim.
Eğer ölüp tekrar dünyaya gelecek olsaydınız, kim ya da ne
olmak isterdiniz:Yine kendim olarak dünyaya gelmek isterdim .Türkiyenin
dünya ülkelerinde ilişki konusunda daha vizesiz bir ülke olmasını ve
ekonomisinin dünyaya yön vermesini çok isterdim. Ve en değerli paranın dünya
üzerinde TL olmasını çok isterdim.
En çok nerede yaşamak isterdiniz:20 li yaşlara gelmeden hep
İstanbuldu bu sorunun cevabı ama artık biraz daha doğa ve denizle iç içe
olabileceğim belki ege tarafı belki de İspanya veya Maimi olabilir . Bilmiyorum
ama neresi olursa olsun ülkemden asla tam olarak kopamayacağımı biliyorum.
Sahip olduğunuz en kıymetli şey nedir: Ailem ve yakın dostlarım ve artık
beni sevenler diyebiliriz
Sefaletin en alt sınırı sizce nedir:Çocukların sokaklara bırakılması ve
çalıştırılmasına dayanamıyorum . Ve çocuk tacizcilerine nasıl olabiliyor aklım
almıyor, sapkınlık resmen. Bu durum
insanlığın sefaletinin son noktası , utanç verici
Favori işiniz nedir: Göz önünde olan ve kamera önü olan
sahne işleri benim favorim .Şarkıcılık , modellik
En belirgin karakteristik özelliğiniz nedir: Bilmem
bunu sizler cevap verin. (Gülüyor)
Arkadaşlarınızda en değer verdiğiniz şey nedir: Dürüstlük ve
karakterlerinin her şartta aynı olması, benim için en temeli.
Favori yazarlarınız kimler: William Shakespeare.
Favori kurgu kahramanınız kimdir: Batman.
Kendinizle en çok özdeşleştirdiğiniz tarihi figür hangisi: Antik Yunan Kenti güçlü ve
ihtişamlı bir yapıdır ve dövmesi mevcut.
Gerçek hayattaki kahramanlarınız kimdir: Herkes gibi ailem.
Favori isimleriniz nelerdir: Favori ismim yok. (Gülüyor) Önemli
olan kişilerin enerjileri ve bakış açıları.
En sevmediğiniz şey nedir: Objektif olunmaması ve yalan
söylenmesi.
En büyük pişmanlığınız nedir: Genelde herkesi kendim gibi sanmam
ve ilk etapta yakın düşündüğüm için çok şeyimi paylaşmam, sonrasında insanların
davranışlarını görünce buna pişman olduklarım oldu. Daha dikkatliyim şu an.
Nasıl ölmeyi istersiniz: Ölümsüz olmayı isterdim.
Mottonuz nedir: Hayata bir iz bırakmak ve benden sonra gelecekler için ufak da olsa bazı konularda öncülük etmek, benim her zaman mottom.
Murat’ça
sorular…
Birçok sektörde çalıştım. Çünkü, Türkiye…
Anlatırsam ağlarım dediğim konu ailemdeki kayıplar …
Çoğu kişi öyle biliyor ama aslında doğrusu Condom şarkısını
ilk anlamından daha çok alt metinleriyle mesaj vermek istedim. Küresel
ısınmalar, hastalıklar, kötülükler gibi. Basite indirgenmeden çok kapsamlı
mesajlar mevcut alıcı kulağıyla dinleyenler keşfedebilirler.
… hatayı yapmasaydım şu an hayatım … noktada olurdu. Böyle bir
pişmanlığım olmadı şükürler olsun
Tam o anda ... çok mutlu olmuştum ve heyecanımı tutamamıştım.
Tam
o anda Endonezya'da 6 ay modellik yaptıktan sonra aktarmalı dönüş yolunda İran’dan
uçağa bindiğimde Türk hostes “Hoş geldiniz” deyince... çok mutlu olmuştum ve
heyecanımı tutamamıştım ve ağlamıştım.
Birisi beni tanımak istiyorsa yenilikçi…
özelliğe sahip olması gerekir.
“İyi ki yaptım” dediğim her şeyi bugüne kadar iyi ki yaptım… şey?
Sevgilimi kokusundan … olunca tanırım.
Hayatımda bulunmayacak üç insan özelliği yalancı, yapmacık, güvensiz…
Söyleşi: Murat Fırat
Yorumlar
Yorum Gönder