Uzun süredir takip ettiğim genç bir yetenek var. YouTube sayfasında cover yaptığı şarkıları paylaşıyor, şan eğitimleri veriyor. Müzisyenlik eğitimi almış, işini ciddiyetle yapan bir isim Doğan Cem. “Sır Gibi” şarkısı ve katıldığı müzik yarışmalarıyla dikkatleri üzerine çeken genç sanatçı, henüz yolun başında ama basamakları çabuk atlatacağına inanıyorum. Siz de tanıyın istedim ve bu kez teybimi mesleğinin ümit veren bir yeteneğine uzattım. Röportaj başlığını onun bir cümlesinden seçtim. Çünkü ben de aynı düşüncedeyim. Müziğe yeteneği olan konservatuvar okumalı.
Merhaba Doğan Cem öncelikle nasılsın, bize
biraz kendinden bahseder misin?
Merhaba çok iyiyim. Teşekkür ederim sen nasılsın? 24 yaşındayım. Zonguldak’ta doğdum büyüdüm. Lise eğitimime kadar ve üniversitenin belli bir dönemini Bülent Ecevit Üniversitesi Devlet Konservatuvarında geçirdim. Sonrasında eğitim hayatıma İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Opera bölümünde devam etme kararı aldım ve hayatıma İstanbul’da devam ediyorum.
“Ailem kararlarımı sonuna kadar destekler”
Doğan Cem nasıl bir ailede büyüdün?
Ailem inanılmaz pozitif insanlardır. Saygımı, nerede nasıl davranmam gerektiğini sonuna kadar onlardan öğrendim. Çok değerli ve oldukça kültürlü ve bilgili insanlardır. İyi ki onların çocuğu olmuşum ve bana yol gösteren her zaman yanımda olan insanlar olmuşlar. Kararlarımı sonuna kadar destekleyip her zaman onaylamışlardır. İnsanların ne dediğinden ziyade benim istediklerime göre hayatımı yönlendirmem de yardımcı oldular.
Müzik yolculuğundaki serüvenin nasıl başladı?
Müzik yolculuğum ilkokulda müzik öğretmenimin (Mert Mustafa Düzgit) sesimi ve yeteneğimi keşfedip aileme mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini söylemişti. Gerçekten minnettarım onun sayesinde keşfettim ve üzerine gittim. Sonrasında Zonguldak’ın yerel bir TV kanalının müzik programında şarkı söyleme fırsatı yakalamıştım. Programın adı “İz Bırakanlar”dı. Program yapımcısı ve sunucusu Cengizhan Soysal’ın davetlisi olmuştum. İlk büyük deneyimimdi. 4.sınıfa gidiyordum.
“Eğitim hayat kurtarır.”
İstanbul Üniversitesi
Devlet Konservatuvarı Opera bölümü mezunusun. Peki, müzisyenlikte eğitimin
önemi nedir? Konservatuar okumak isteyenlere neler söylemek istersin? Konservatuar’dan
mezun olanlar hangi iş alanlarında çalışabilirler?
Hala İstanbul Üniversitesinde eğitim hayatıma devam ediyorum. Eğitim kesinlikle her zaman hayat kurtarır. Tabi ki eğitimsiz güzel seslerde mevcut fakat ben de bir eğitmen aynı zamanda şarkı söyleyen birisi olarak bunu çok net bir şekilde söyleyebilirim. Yeteneği olan insanlar bence kesinlikle Konservatuvar okumalı. Konservatuvarlar çok değerli eğitim kurumlarıdır. Gerçekten yetenekli olan insanlar özenle seçilir ve uzun süreçte güzel bir eğitimin sonunda birer sanatçı adayı olarak mezun olurlar. Konservatuvar mezunları kendi okudukları alanlarda ders verebilirler. Orkestralarla birlikte çalışabilirler. İş olanakları kesinlikle çok fazla olacaktır.
Herkes şarkı söyleyebilir
mi?
Aslında “evet” ama herkes güzel şarkı söyleyemez. Müzik kulağının olması ve ses renginin güzel olması kesinlikle şarkı söylemede aranan en temel özelliklerden birisi diyebilirim. Şan dersini herkes alabilir. Sonuçta insan nasıl mutlu ise o şekilde hareket etmeli.
“O Ses Türkiye” yarışmasına 4 jüriyi de
döndürerek muhteşem bir giriş yaptın. Yarışmaya katılırken böyle bir başarıyı
tahmin ediyor muydun?
İşin ilginç tarafı hiç tahmin etmiyordum. Ses rengim ve şarkı söyleme tarzım kimi insana hoş gelmeyebilir. “Herkes sesimi beğenmek zorunda değil” düşüncesindeyim. O yüzden çok önemsemiyordum, kaç kişinin döndüğünden ziyade yolumla ilgilendim.
Yarışmada jüri arasında bir tercih yapman
gerektiğinde, Oğuzhan Koç’un takımında yer almak istediğini belirttin. Oğuzhan
Koç’u seçme sebebin nedir?
Herkes orada samimi, gerçekten çok iyi davrandılar. Tüm jüri üyeleri oldukça ılımlı ve yakındı. Bazen hislerime kulak vermeyi tercih ederim. Gerçekten güzel bir süreçti.
“Ebru Gündeş’i seçmeyi düşünüyordum”
Beyazıt Öztürk, Ebru Gündeş’i blok etmeseydi
tercihinde bir değişiklik olur muydu?
Evet. Çünkü “Ebru Gündeş” dönerse onu seçmeyi düşünüyordum. Aklımda ki jüri kendisiydi.
“O Ses Türkiye”de yarışma süreci nasıl geçti?
Bize biraz deneyimlerini anlatır mısın?
Yarışma sürecim çok keyifliydi. Güzel bir yolculuktu. Şarkı söylemeyi çok seviyorum o yüzden her anını güzel değerlendirmek istedim. Tüm ekip çalışanları çok ilgiliydi. Kesinlikle bu deneyimi, herkesin tatmasını isterim. Provalarımız çok keyifli geçiyordu. “Oğuzhan Koç” ve sevgili vokal koçumuz “Banu Kunt Işık” ile tecrübelerini paylaşmak güzeldi.
İddialı bir yarışmacıydın ve finale
kalacağını düşünüyordum ama olmadı! Muhteşem bir sesin olmasına rağmen finale
kalmama sebebin ne olabilir? Ve çok yeni olmasına rağmen “O Ses Türkiye”
yarışmasına katılmış olman hayatında neleri değiştirdi?
Maalesef her zaman sonuçlar düşündüğümüz gibi olmayabilir. Geldiğim aşamada gerçekten benim için tatmin edici oldu. Tabi ki televizyon izleyen kitle sosyal medyalarımızı daha aktif hale getirdi. Beni dinleyen belli bir takipçim oldu ve bu da çok güzel bir şey.
Bu güne kadar hangi yarışmalarda yer aldın ve
o yarışmalarda unutamadığın anılarını dinlemek isterim?
Benimle Söyle yarışmasına katılmıştım. O
yarışma da oldukça keyifliydi. Yarışmalar çok şey öğretir. Ders niteliğinde
düşünebiliriz.
100 jürisi olan bir yarışmaydı. Bu yarışmada da yarı finalde elendim. Maalesef şarkılarda ki telif kısıtlamaları yüzünden, yarışmacıların istedikleri şarkılar okunamıyor. Fakat güzel arkadaşlıklar dostluklar kurdum. Keyifli bir yolculuktu.
“Covid sürecinde İtalya giriş-çıkışlar oldukça sıkıntılı.”
Hatırladığım kadarıyla Türkiye’yi bir müzik
yarışmasında temsil etmek için İtalya’ya gidecektin ama son dakika iptal oldu
ve yarışmadan çekildin. Yarışmadan çekilme sebebin nedir?
Yarışma için maalesef pasaportum çok geç geldi ve vize başvuruma bile yetişmedi. Ayrıca vize başvurusu için randevu bile alamadım. Covid sürecinde İtalya giriş-çıkışlar oldukça sıkıntılı.
“Sır Gibi” single çalışması nasıl geçti?
Kimlerle çalıştın ve hangi isimler teşekkürü hak etti?
“Sır Gibi” oldukça keyifli bir süreçte
yapıldı. Sevdiğim bir arkadaşım ile gayet pozitif ve oldukça verimli bir
çalışma sonunda bu şarkıyı çıkardım. Şarkının aranjesi arkadaşım “Dorukhan”a ait.
Kendisi de çok başarılı bir müzisyen. Bu süreçte beni desteklediği ve hep
yanımda olduğu için ilk teşekkürü hak eden kişidir.
Şarkı için bir müzik şirketi arayışına geçtim,
birkaç şirketten geri dönüş aldım. “BBİ Music Co” şirketinden Cihad bey beni
aradı ve şarkıyı beğendiklerini kendi şirketleri ile çalışabileceğimi
söylediler. Samimi buldum kendilerini ve beraber çalışma kararı aldık.
Oldukça keyifli bir iletişim sürecinden sonra şarkının hazırlıklarını tamamlayıp çıkış tarihini belirledik. Çok güzel bir deneyimdi. Cihad bey kesinlikle teşekkürü hak eden isimlerden biridir.
Şarkının sözlerini yazarken hangi duygulardan
etkilendin?
Aslında, şarkılar bizi anlatıyor. Bazen söyleyemediklerimizi, söyleme isteğiyle kalem ve kâğıtla buluştuğumuzda ortaya çıkan hislerimizdir. O yüzden ne zaman yazdım, nasıl oldu ben de bilmiyorum ama iyi ki de ilk şarkım olarak tercih etmişim.
“Sır Gibi” şarkısı sözler ve beste yönünden
ayakları yere sağlam basan bir şarkı! Merak ettiğim konu: bu şarkının tanıtımı
neden yapılmadı. Hadi tanıtımını geçtim, şarkıya klip bile çekilmedi. Neden!
Aslında ben de çok isterdim, klip çekimi olsun ve güçlü bir tanıtım yapalım. İlk aşamalarda tabi ki insanların belli paralar harcaması gerekiyor. Fakat ilk şarkım olduğu için olmasa da olur diye düşündüm. Ama ikinci şarkımın daha kaliteli ve mümkünse klip olmasını ben de çok isterim.
“Sır Gibi” şarkısı bana göre müzik piyasasını
analiz etmek için hazırlanmış bir şarkı gibi gözüküyor.
Kesinlikle, sonuçta ilk şarkım olduğu için nasıl geri dönüşler alırım bilmiyordum. O yüzden şarkı nasıl etki yaratır, nasıl ilerler, görmek ve tecrübe etmek istedim.
“Doğan Cem yeni şarkının çıkış tarihini açıklıyor”
Yeni şarkılar için çalışmalar başladı mı? Dinleyicileri
ne gibi sürprizler bekliyor?
Evet, yeni şarkım için çalışmalara başladım. Fakat 2. şarkımın nasıl olması gerektiğini hala düşünüyorum ama Mart ayında yeni şarkı geliyor, kesin bilgi. (Gülüyor)
Merak ediyorum, sürekli kendini aşmak
için hala baskı hissediyor musun? Herhangi bir şekilde senin için bir
pranga mı?
Hayır! Çünkü hoşuma giden şeylere yani düşüncelerime çok önem veren bir insanım o yüzden hep rahat olmaya çalışırım.
Youtube kanalında geniş
takipçi grubuna sahipsin, önümüzdeki süreçte YouTube için ne gibi çalışmalar
yapmayı planlıyorsun? Kişisel olarak bundan ne elde ettin?
İnsanlar şan dersini gerçekten çok merak ediyor. Kitlemin çoğunluğu şarkı söylemek isteyen, şarkı söyleme tarzımı oldukça seven insanlar. O yüzden kaliteli bir ailem var. YouTube kanalımda çok mutluyum. Eğitim videolarıma deva edeceğim. Kişisel olarak eğitmenlik kariyerim çok ilerledi. Beklediğimden daha çok sevildim, şan eğitmeni olarak bu çok iyi.
Müzik adına neler yapmak istiyorsun? Şu an yapmak
istediklerinizin neresindesiniz?
İnanın müzik sonsuzdur. Hep yeni bir şeyler öğrenmek istiyorum, her zaman yeniyi aramak keyif almaktır. Yenilenmek beni müziğe bağlayan şeylerden biri. En güzel yanı da müzik her zaman canlı ve güncellenebilir bir alan. Her zaman en başında gibi bir yerde olmayı isterim çünkü hep öğreneyim.
İlham hangi zamanlarda geliyor?
Her an her yerde olabilirim ama karlı ve bulutlu havalar başka yazdırıyor insana.
“Bana bir şeyler öğretebilecek herkesle müzik yapmak isterim”
Zaman yolculuğu yapma şansın olsaydı
kimle müzik yapmak isterdin?
Çok değerli sanatçılar var. Bana bir şeyler öğretebilecek herkesle müzik yapmak isterdim. (Gülüyor)
Türk
pop müziğini nasıl görüyorsunuz? Şarkılar çabuk eskiyor, çok çalışmak sürekli
üretmek mi gerekiyor? Ne yapılmalı ayakta kalabilmek için?
Maalesef çok üzücü! Kesinlikle sürekli üretmekten, yeni ve en iyi şarkıyı sunmaktan başka bir çaremiz yok.
“Eğitmen olarak herkesi desteklemek benim amacım”
Müzik piyasasındaki genç isimleri nasıl
buluyorsunuz? Genç şarkıcılar ve grupları başarılı görüyor musunuz? Kendinize
rakip olarak gördüğünüz isimler kimler?
İnanılmaz başarılı isimler var. Çok sevdiğim arkadaşlarım, tarzlarını beğendiğim isimlerde var. Özellikle; “Yase, Melis Fis, Didomido, Dorukhan” mesela bu dört isim gerçekten bir tarza sahipler, sürekli kendilerini yeniliyorlar ve sürekli üretiyorlar. Arkadaşlarım diye söylemiyorum tabi ki ama gerçekten şu anda ayakta kalmanın yollarından biri bu. Kendime rakip olarak kimseyi görmüyorum. Çünkü aynı zamanda eğitmenim. Bir eğitmen olarak iyi iş yapan herkesi desteklemek benim amacım.
Doğan Cem’in idolü var mıdır? En çok kimleri
dinlersiniz ve düet yapmak istediğiniz bir sanatçı var mı?
Opera alanında Jakup Joseph Orlinski ile bir
Barok eserde düet yapmayı çok isterdim.
Türkiye’de düet yapmak istediğim çok değerli isimlerde mevcut. Mesela “Sertab Erener-Sezen Aksu-Aşkın Nur Yengi” gerçekten inanılmaz isimler.
Cover
yapmak istediğiniz şarkı var mı?
Her zaman oluyor. Fakat bir gün Sezen Aksu’nun herhangi bir eserini, izin verirse tekrar söylemek çok isterim.
“Şöhret olayım, hayatım değişsin gibi bir amacım yok”
Son dönem de şöyle bir algı var; “ne kadar çok magazinde gözükürsen, hakkında
ne kadar çok haber olursa” sanki sen o kadar çok iş yapıyormuşsun gibi bir
durum söz konusu… Müzik piyasasının çöküşünü, sanatçının başarısını magazinle
eş değerde tutanlar mı tetikledi?
Öyle olduğunu düşünmüyorum. İşin kötü tarafı ve bu piyasanın en büyük sıkıntısı her önüne gelenin kitlesine güvenip şarkı yapıyor olması. Bu da kaliteli sanatçıların her zaman bir adım geriye düşmesine neden olabiliyor. İsmini hatırlayamadığımız kimler kimler var belki de.
Türkiye’de rezil olunmadan şöhret olunmuyor
mu? Peki, Doğan Cem için ''şöhret" ne anlama geliyor?
Sahne işi yapan herkes bence şöhret olmayı hak ediyor. Çok emek veriyoruz ama kaliteli iş yapıp iyi hatırlanmak isterim her zaman. İlla şöhret olayım, hayatım değişsin diye gibi bir amacım da yok.
Müzik sektöründe ön plana çıkmak için ses
dışında görüntünün de önemli olduğunu düşünüyor musunuz?
Kesinlikle öyle saçın, makyajın, kıyafetin ve sahne şovun oldukça önemli. Sahnede insanlara ne hissettirdiğine kadar etkileniyor, bu saydığım şeyler.
“Gülşen ve Hande Yener’i sonuna kadar destekliyorum.”
Gülşen ve Hande Yener’in sahne kıyafetleri hem
çok eleştirildi hem de çok destek gördü. Sen bu konu hakkında ne düşünüyorsun?
Sonuna kadar destekliyorum. Özgür insanlarız. Kim ne isterse onu giysin kime ne! Kimsenin kimseyi taşlamaya hakkı yok. İyi de yapıyorlar. İkisi de çok değerli sanatçılarımız.
Müziğin hayatınızdaki yeri ve önemi nedir?
Bir gün Tanrı korusun şarkı söyleyemez olursanız, hangi branşa yönelirsiniz?
Müzik benim bir parçam. Onsuz yaşayamam. Sanırım başka branşa yönelmem. Çünkü müzikten başka yapabileceğim bir meslek yok. Olsun isterdim ama olmadı.
Geçmişe dönüp baktığınızda sizden 2 tane
cümle istiyorum: 1. Keşkeyle başlasın 2. İyikiyle…
Keşke şu yeteneğimle 90’larda doğsaymışım, çok seviyorum 90’ları. İyi ki birileri beni müziğe yönlendirmiş ve bu mesleğe sahip olmuşum.
Müzik
piyasasındaki cinsel ayrımcılık hakkında ne düşünüyorsunuz?
Keşke böyle bir ayrım yapılmasa. Oldukça açık görüşlü bir insanım. Ailemden kalma sanırım. Eğitim çok önemli. Herkes istediği gibi davranabilir. Nasıl mutlu ise o şekilde yaşamalılar. Ama bir gün elbet bu ayrımcılıkta bitebilir.
“Doğan Cem’in açıklamak istemediği sırrı nedir?”
Hayatında kimsenin bilmesinin mümkün olmadığı bir şeyi açıklar mısın?
Kimsenin bilmesini istemediğim için açıklamam. (Gülüyor)
Bir hayranın size gönderdiği en çılgınca şey
nedir?
Hayranım değil de bir takipçimin sen playback yapıyorsun bu senin sesin değil, “Neden başkasının sesini çalıyorsun” diye attığı mesaj hayatımda gördüğüm en çılgınca olaydı.
Eurovision’a tekrar katılmamız gerekiyor mu?
Kesinlikle! Dünya çapında bir yarışmada olmamamız bile çok üzücü. Ülkemizi birilerinin temsil etmesi gerekiyor.
Müzik dışında nelerle uğraşıyorsun?
Kitap okurum, sinemaya gidiyorum, şan dersleri veriyorum. Aynı zaman da vokal koçluğu yapıyorum.
Kendini doğru ifade ettiğini düşünüyor musun?
Evet! Kesinlikle.
“Hayatımı şekillendirmek hep benim elimde.”
Bu zamana kadar ödediğin en
büyük bedel nedir?
Şükürler olsun ödediğim bir bedel olmadı. Hayatımı şekillendirmek hep benim elimdeydi ve sorunsuz oldu.
Müziğe ilk başladığın Doğan Cem karşına gelse
ona ne söylerdin?
Asla pes etme her zaman devam et!
Doğan Cem yaşamında neye hizmet ediyor?
Hayata, yaşadığım tüm güzel şeylere ve tüm güzel dostlarıma.
Kendinle alakalı geriye dönüp baktığında en
çok eleştirdiğin ama hala değiştiremediğin bir nokta var mı?
Mesafeli değilim. Bana ulaşmak isteyen herkese vakit buldukça dönüş yapmaya çalışıyorum. Asla “hayır” diyemem, bazı konularda keşke hayır demeyi öğrenebilsem.
Gündeme bakınca, en çok kafanızı yoran
konular neler?
Kadın cinayetleri ve sağlık çalışanlarına yapılan şiddetlerden başkası değil.
Doğan
Cem bize bir gününü anlatır mısın dersem neler anlatırsın?
Okul hayatım devam ettiği ve son senem olduğu için sıkı bir süreçteyim şu sıralar. Öğrencilerim var, onlarla şan dersi yapıyoruz. Eğitmenlik yapmayı gerçekten çok seviyorum.
“Kadın sesi çıkarabilen erkekler…”
“Ahh keşke şu soruyu sorsaydın dediğin.” ama
benim sormadığım soruyu, kendine sorup cevaplamanı istiyorum!
Mesela sesimi hiç sormamışsın, biraz ondan
bahsetmek isterim. Sesimi nasıl keşfettiğimden. Countertenor olarak hayatıma
devam ediyorum. Bu terim çoğu insana yabancı gelebilir. Kadın sesi çıkarabilen
erkekler diyebiliriz. Countertenor ses rengimi kendi kendime taklit ederken
keşfettim.
Gerçekten eğitim süreci zor ve ince iş isteyen bir süreçtir. Çalıştığım çok değerli hocalarım oldu. İlk Zonguldak’ta “Melike Bolat”, İstanbul Üniversitesin’de “Lynn Trepel Çağlar”, her zaman destekçim olan başka bir hocam da Countertenor “Kaan Buldular” olmuştur.
Bu son sorum: Bir sanatçı olarak nasıl
hatırlanmak istersin?
İyi bir ses. Saygılı, oldukça mütevazı biri olarak hatırlanmayı çok isterim.
“Düşüncesi bile ağlatan tek şey…”
90’lar tadında sorular…
Yaş:
Boy: Kilo: 24 173 67
Burcu:
Koç
Ayakkabı
numarası: 41
Göz
rengi: Ela
Saç
rengi: Kahverengi
Sesin
kaç oktav: 4 Oktav
Mükemmel mutluluk: Huzur
En büyük korkunuz nedir: Sesime zarar
gelmesi
En beğenmediğiniz özelliğiniz hangisi:
Aşırı inatçılık
Başka insanlarda en beğenmediğiniz
özellik hangisi: Kibir
Şu an hayatta olan ve en çok hayranlık
duyduğunuz kişi kim: Sezen Aksu ve Sertab Erener
En büyük müsrifliğiniz nedir: Para
Şu anki halet-i ruhiyeniz nedir: Genel
olarak olumlu
Kendini en ait hissettiğiniz yer
neresi: Kendi evim ve müzik stüdyom
Sizce en çok abartılmış erdem hangisi:
Çalışmak
Hangi durumlarda yalan söylersiniz: Hiç
söylememeyi tercih ederim, fakat karşımda ki beni zorluyorsa söylerim
Dış görünüşünüzle ilgili en sevdiğiniz
şey nedir: Gözlerim ve dudaklarım
Şu an hayatta olan ve en
hoşlanmadığınız kişi kim: Hahah bunu söyleyemem
Bir erkekte en sevdiğiniz özellik
hangisi: Duruşu ve saygınlığı
Bir kadında en sevdiğiniz özellik
hangisi: Tavrı
En çok kullandığınız kelime ya da
cümle nedir: Ne? Hadi yaa! Deme!
Hayatınızın en büyük aşkı kim ya da
ne: Değer verdiğim kişidir
Şimdiye dek en mutlu olduğunuz zaman
ve yer neresi: Kendi iç dünyam
Hangi yeteneğe sahip olmak isterdiniz:
Resim çizebilmek
Kendinizle ilgili bir şeyi değiştirme
şansınız olsaydı, bu ne olurdu: Her şeye “evet” dememeyi öğrenmek ve daha az “para”
harcamak
En büyük kabiliyetinizin ne olduğunu
düşünüyorsunuz: Şarkı söylemek
Eğer ölüp tekrar dünyaya gelecek
olsaydınız, kim ya da ne olmak isterdiniz: Yine şarkı söylemek. Her defasında
bu yeteneğim olsun isterdim
En çok nerede yaşamak isterdiniz: Amerika
Sahip olduğunuz en kıymetli şey nedir:
Kendime güvenim
Sefaletin en alt sınırı sizce nedir: Açlık
Favori işiniz nedir: Şarkı söylemeyi
insanlara öğretmek
En belirgin karakteristik özelliğiniz
nedir: Dürüst olmak
Arkadaşlarınızda en değer verdiğiniz
şey nedir: Verdiğim değerin karşılığını verebilmeleri
Favori yazarlarınız kimler: Jose
Saramago
Gerçek hayattaki kahramanlarınız
kimdir: Ailem
En sevmediğiniz şey nedir: Nefret
duygusu
En büyük pişmanlığınız nedir: Güzel
Sanatlar Lisesinde okumamak
Nasıl ölmeyi istersiniz: Huzurlu,
sağlıkla ve acı çekmeden
Mottonuz nedir: Hep kendine güven!
Murat’ça sorular…
- Doğan Cem şarkıcı olmasaydı … Olurdu?
Bir
şey olamazdım herhalde elimden başka bir şey gelir mi bilmem. (Gülüyor)
-Anlatırsam ağlarım dediğiniz … konu nedir?
Anlatırsam değil de izlediğim filmlerin çok etkisinde kalıyorum. İzlerken daha çok ağlayan bir insanım. Ama düşüncesi bile ağlatabilen tek şey sevdiğim insanların öldüğünü düşünmek.
Söyleşi: Murat Fırat
Yorumlar
Yorum Gönder