Sibel Gökçe Şiddet Mağduru Mu!
Gazetecilik mesleğine ilk adım attığım günlerde Sibel
Gökçe’nin söylediği “Keşfedilmeyi bekleme kapıları kendin çal” cümlesi hem
kariyerimin dönüm noktası hem de kulağımda bir küpe olarak kaldı. Kısa süre
önce telefonda sohbet ettiğimizde Olgun Portakal tiyatrosunun 3. sezona
başlayacağını belirtmişti ve bunun üzerine yeni bir söyleşi hazırlamak
istediğimi belirttim, sevgili Sibel Gökçe’ye beni hiç kırmadan bu isteğimi
kabul etti.
Sohbetimize özenle hazırladığım sorulara içten ve samimi
cevaplar veren sanatçının meğer kariyerindeki savaşçı ruhu dünyaya geldiği
günden beri devam ediyormuş! Yaşadığı travmadan sonra Amerika’ya gitme
hikayesi, erkek şiddetine verdiği cevabı, yol arkadaşını belirlemesi ve
hayranlarına gönderdiği mesajla “Amazon Kadını Sibel Gökçe” karşınızda..!
Merhaba Sibel Hanım nasılsınız, hayırlı olsun “Olgun
Portakal” tiyatrosu 3. sezonuna başladı. İzleyicin zevkle takip ettiği “Olgun
Portakal” tiyatrosunun ana konusunu anlatır mısınız?
Selam
sevgili Murat. Evet, bu 3. sezonumuz gönül ister ki hiç durmadan çalışalım her
gün bir ilimizde belediyenin bize tahsis ettiği salonlarda, gülümsemeye
ihtiyacı olan halkla buluşalım. Malum ülke şartları ve bitmeyen seçimler hep
bir sonraki duruma yönlendiriyor… Allah hepimizin yardımcısı olsun! Oyuna
girdiğimiz andan itibaren kahkahaya boğuyoruz seyirci ayakta alkışlıyorlar
bizi. Yeni evlenecek çiftin balayı odasında geçen trajikomik bir hikaye.
“Olgun Portakal” tiyatrosunun kadrosunda kimler yer
alıyor?
Kadromuz
gerçekten çok güzel ve her biri birbirinden basarili oyunculardan oluşuyor.
Tiyatromuzun kurucusu Nami Esatgil, Murat Parasayar, İpek Tanrıyar, Deniz Salman,
Kalust Şalcıoğlu, Efsane Geçen ve tabii ki ben deniz Sibel Gökçe.
“Olgun Portakal” tiyatrosu Türkiye turnesine çıkacak mı?
Eğer turneye çıkacaksanız hangi şehirlere gitmeyi düşünüyorsunuz?
Turne
olsa da çıksak! Belki şu seçimlerden sonra canlanır, malum belediye’nin tahsis ettiği
salonlarda oynuyoruz ağırlıklı olarak… Gişeye girmek bu zamanda biraz riskli özellikle
“Bursa, İzmir, Ankara, Antalya” gündemimizde. 3 sezondur Doğu’yu dolaştık
Bursa’ya da gittik, Ankara ve İzmir'e arzuladığımız halde gidemedik. Hadi totem
yapalım seçimlerden sonra turneden kafamızı kaldırmayalım.
Tebrik ederim “Olgun Portakal” tiyatrosuyla “Altın
Portakal”dan ödül aldınız. Sanırım kariyerinizin ilk ödülüydü, duygu ve
düşüncelerinizi dinlemek isteriz?
Evet, ödül aldık! Bu bir başarının taçlandırılması, takdir edilmek kadar güzel bir duygu olabilir mi?
Evet, ödül aldık! Bu bir başarının taçlandırılması, takdir edilmek kadar güzel bir duygu olabilir mi?
Dipnot:
Altın Portal Ödülleri iş, siyaset ve sanat dünyasının enleri için planlanmış bir
ödül törenidir.
Dizi veya sinema projeleri var mı? İzleyici Sibel
Gökçe’yi ekranlarda görmek istiyor.
İnan
ben de özledim! Sibel gökçe’yi ben de ekranlarda görmek istiyorum ama takdir
edersin ki ben ne kadar o arzuyla dolu olsam da konu benim dışımda gelişiyor.
Hadi bu röportaj senin uğurun olsun ve ben ulusal kanallardan bir tanesinde şahane
bir diziyle tekrar ekranlara döneyim.
Kariyerinizin dönüm noktası nedir? Sibel Gökçe’yi kim keşfetti?
Oyunculuk
kariyerimde birçok filme imza attım “Üvey Baba” en uzun soluklu olanıydı.
Hayatıma o kadar çok başarı sığdırdım ki kariyerim konusunda yüreğim rahat ama
insan evladının gözü hiç doymuyor hep daha fazlasını istiyor. İki tiyatro
oyunum var “Eski Hesap Çarsıya Uymaz” ve “Olgun Portakal” İkisi de dev
kadrolardan oluşuyor.
Mesleğin zirvesindeyken kısır bir döneme girip Amerika’ya
gitmek zorunda kaldın. Amerika neler yaşadın ve neden Türkiye’ye dönüş yaptın?
Amerika her insanin hayalidir, denedim olmadı. Yeni bir Sibel inşa etmek yerine var olanı güçlendirmek için geri döndüm. Hala didişiyorum! Ölene kadar da devam edecek yaşam savaşım. Nasıl olsa bir gün gideceğiz bu dünyadan, bedenimiz kiralık.
Amerika her insanin hayalidir, denedim olmadı. Yeni bir Sibel inşa etmek yerine var olanı güçlendirmek için geri döndüm. Hala didişiyorum! Ölene kadar da devam edecek yaşam savaşım. Nasıl olsa bir gün gideceğiz bu dünyadan, bedenimiz kiralık.
Aşk dedikoduları kulağıma geldi “Gökberk Demirci”
sevgilin mi? Gökberk’i bir de senden dinlemek isterim?
Gökberk hiç
bir sıfat gerekmiyor, onun varlığı yeter! Her şeyden önce biz yol arkadaşıyız.
Biriken düşüncelerinizi kâğıda dökmek için yayınevi
arıyordunuz bu konu da bir gelişme oldu mu? Yeni yılda Sibel Gökçe’nin
düşüncelerini kitapçılarda bulabilecek miyiz?
Yazmaktan
hiç vazgeçmedim ama yayın evi arayışından vazgeçtim. Durdum sanki zaman durdu, içimden
gelmiyor gibi… Belki bir güce ihtiyacım var, bir sese veya birinin eline…
Sıla Ahmet Kural’ın şiddetine maruz kaldıktan sonra
sessiz kalmadı, güçlü bir kadının şiddete uğradığını söylemesi kolay değil. Bu
konuda Sıla ve Ahmet Kural’a ne söylemek istersiniz?
Sıla yapması gerekeni yaptı Ahmet kural’da bu yapılandan bir ders aldı. Şiddet çok incitici bir tavır hele sevdiğiniz biri tarafından uygulanmışsa… Hiç bir canlı ne sözel ne de işlevsel şiddeti hak etmiyor.
Sıla yapması gerekeni yaptı Ahmet kural’da bu yapılandan bir ders aldı. Şiddet çok incitici bir tavır hele sevdiğiniz biri tarafından uygulanmışsa… Hiç bir canlı ne sözel ne de işlevsel şiddeti hak etmiyor.
Sibel Gökçe “Sözle, maddiyatla, ihanetle ve darp etmeyle”
erkek şiddetine maruz kaldı mı?
Sibel’in
başına gelmeyen kalmadı desem yeridir. Dillendirmeye gerek yok, bunlar çok
ciddi travmalar ve hayata tutunmak için sürekli dal icat etmekten yoruldum!
Türkiye’de "Onur Yürüyüşüne’’ izin verilmiyor,
eşcinsel evlilikler toplumun ahlakını bozuyor mu?
Biz
gelenekçi bir toplumuz ahlak anlayışımız evrensel özgürlük bilincine karşı çok anlayışlı
değil. Bireysel görüşüm her birey özgür ve dilediği gibi yaşamasından yana
lakin söz konusu bile olamaz, düşünceye özgürlük tanımayan bir yapı cinsel
secime nasıl tanısın? Yakın tarih için zor geleceği bilemem.
En büyük hayalin?
Psikoloji
alanında alternatif tıp ve tamamlayıcı tıp bilgisiyle ilerleyip insan
hayatlarına dokunmak, onlara seminer verip olumsuzluklarını olumluya çevirmek için
rehber olmak istiyorum. Bu en büyük hayalim ve bunu gerçekleştireceğim. Yaz bir
kenara!
2018 yılını acısıyla tatlısıyla arkamızda bırakırken 2019
yılından beklentileriniz nedir?
Benim beklentilerim ütopik kaçıyor! O yüzden Toplum için huzur ve barış diliyorum, kendim için de sağlık ve başarı istiyorum.
Benim beklentilerim ütopik kaçıyor! O yüzden Toplum için huzur ve barış diliyorum, kendim için de sağlık ve başarı istiyorum.
Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?
Okuyanlar için okumaktan, öğrenmekten, bilinçlenmekten ve sevmekten vazgeçmemelerini diliyorum. Empati yapalım ön yargıyı yok edelim, affedelim birlik olalım gerisi kolay ve tabii ki sevgili Murat Fırat’a çok teşekkürler beni sizlerle buluşturdu.
Okuyanlar için okumaktan, öğrenmekten, bilinçlenmekten ve sevmekten vazgeçmemelerini diliyorum. Empati yapalım ön yargıyı yok edelim, affedelim birlik olalım gerisi kolay ve tabii ki sevgili Murat Fırat’a çok teşekkürler beni sizlerle buluşturdu.
Yaş-Boy-Kilo: 35-173-58
Burcunuz: Yengeç
Yaptığınız en büyük çılgınlık: Varlığım
Şu an ruhunun olmak istediği yer: Diğer boyutları görme arzusu
Fobilerin: Arı ve yalancı insanlar
Yaptığınız en büyük çılgınlık: Varlığım
Şu an ruhunun olmak istediği yer: Diğer boyutları görme arzusu
Fobilerin: Arı ve yalancı insanlar
Hobilerin: Öğrenme
Beğendiğiniz huyunuz: Dürüstlüğüm
Beğendiğiniz huyunuz: Dürüstlüğüm
Beğenmediğiniz huyunuz: Patavatsızlığım
Sizi en mutlu eden
iltifat hangisi: Beni
mutlu eden iltifat değil. Gerçeklerdir!
Fotoğraflar: Serkan Akçadağ & Tunahan Akpınar
Röportaj: MURAT FIRAT
Yorumlar
Yorum Gönder