Ana içeriğe atla

Soner Gerçeker ‘‘Senden Sonra’’ şarkısının bilinmeyen hikayesini anlattı..!

Söz yazarı, vokalistlik yapıyor, fitness'le ilgilendi, İlişkilerinde kalıp acı çeken taraf oldu..! ´Hak Etmedim Seni` şarkısıyla hayatımıza girdi. Müzik programı sundu, ´Senden Sonra` şarkısı kariyerinin dönüm noktası oldu! Şarkılarını söylerken anne ve babasının en ön sırada kendisinin izlemesini istedi, şimdi her açık hava konserinde gökyüzüne bakıyor ve orada parlayan iki yıldızın olduğunu görüyor...

Merhaba Soner Bey, takip edenler biliyordur. Fakat sizden duymak isteriz, Soner Gerçeker kimdir?
Merhaba, Soner Gerçeker ben, Adana doğumluyum. Halkla İlişkiler mezunuyum. Müziğe çok küçük yaşta başladım. Ailemde amatör olarak müzikle uğraşanlar olduğu için hayatımın her döneminde yer aldı müzik. Hepsinden önce radyo susmazdı evimizde. Annemin sesi çok güzeldi, babam ve ablam da enstrüman çalıyordu... Yani o dönemlerde oldu ne olduysa, mesleğim olacağına o zamanlarda karar vermiştim (Gülüyor)😊 Yılsonu müsamerelerinde her sene görev aldım. İlkokuldaydım, arkadaşlarım müzik dersinde postacı falan şarkılarını söylerken, ben Erol Evginden "Gel de Bana Sor"u söylüyordum. Ortaokul dönemimde gitar eğitimine başladım, aynı zamanda Adana musiki derneğinde TSM eğitimi alıyordum. Sonrasında solist olmak isteğim sebebiyle Batı Müziği eğitimine başladım. Gitar eğitimim bu sebeple yarım kaldı diyebilirim. Lise yıllarımda beste yapmaya başladım. Lise bittikten sonra 2 farklı televizyon kanalında canlı müzik programı yaptım. 4 yıl kadar sürdü bu serüven. Hayatıma çok büyük tecrübeler kattı diyebilirim. 2010 yılında İstanbul’a geldim ve asıl serüven şimdi başlıyordu...
                                                                                                    
Okula gitmemek için çamura düşermişsiniz, doğru mu?
Evet, doğru (Gülüyor). İlkokuldaydım ve bazı günler evden çıkmak istemezdim. Başarılı bir öğrenciydim aslında ama kapalı havalarda evde olmak, tv izlemek daha cazip geliyordu. Bahane uyduramadığımda, okul yolunda kendimi çamura atardım. Annem üzerimi değiştirip yine okula gönderirdi. Çocukluk işte

Fenomen şarkınız ‘’Hak Etmedim Seni’’ ile müzik piyasasının kapılarını araladınız. O dönemin müzik piyasanın şartlarıyla, bu dönemdeki müzik piyasasının şartları arasında neler değişti?
Öncelikle o döneme göre tutunabilmek çok daha zor. 2005 yılında amatör bir kayıtla internete verildi ‘’Hak Etmedim Seni’’. Bir anda o kadar çok dinleyen, paylaşan, yorumlayan oldu ki, biz bile inanamadık bu duruma. Hatta “Soner & Rüveyda - Hak Etmedim Seni” yerine başka isimlerle paylaşıldı yine benim sesimden... O dönemde çok daha iyi eserler çıkıyordu. Bir albümün ömrü çok daha uzundu. Hemen hemen tüm şarkılar hit sayılabilecek kalitedeydi. Şimdi çok daha hızlı tüketiyoruz her şeyi, hatta şarkıları bile... Önceden single yapmak kolaycılık gibi gelirdi, şimdi albüm yapmak akıl işi değil!

Adana'da doğup büyümüş birisi olarak İstanbul'a gelmek gözünü korkutmadı mı?
Korkutmaz mı? (Gülüyor)😄 Uzun süre gelemedim sırf bu yüzden... Doğru doneleri bir araya getirmeden gitmeyeceğim İstanbul'a dedim. Getirdiğimi düşündüğümde ise, yine hiç bir şey planladığım gibi olmadı... Kalacak yerimi, işimi ayarlayarak geldim güya. Bir kadın pop müzik sanatçısı davet etti İstanbul'a. Geldiğimde ise kayboldu ortadan sessiz sedasız(Gülüyor). Yine üstesinden geldim ama... Hayat, cesur olanları sever! İdeallerim için bunu yapmalıydım.

İstanbul'a gelirken kime güvendiniz?
İstanbul’a gelirken o ismini vermek istemediğim bayan sanatçıya güvendim. Çok ısrar etti bestelerimi dinledikten sonra. Kalacağım ev ve beraber sahne yapma teklifini aldığımda hiç tereddüt etmeden tamam dedim. Aynı zamanda Rafet El Roman'ın “Müzik Benim Hayatım” projesi için de davet edilmiştim. Bu benim B planımdı. Kader işte. Halâ Rafet abi ile beraber çalışıyorum.

Senden Sonra şarkısının hikâyesi nedir?
Hımmmm… “Senden Sonra!” Derin bir nefes aldım şimdiSözlerini çok sevdiğim dostum Tarkan Yiğit yazmıştı aslında elime geçtiğinde. Bir kaç bölüm eksikti ve msn üzerinden tamamlamaya başladık. Bestesi bitti ama hala sözler eksikti. Annemi kaybetmiştim, hemen arkasından sözler döküldü. (Sensiz uyandığım kaçıncı günüm, aynada gördüğüm yorgun yüzüm, bana hiç tanıdık gelmiyor inan... ) Hep bir sevgiliye yazıldığını düşündüler, o bölüm anneme yazıldı itiraf edeyim. Bana göre en büyük, en özel sevgiliye...
İçimde kalan tek bir ukde var... Şarkılarımı söylerken annem ve babam en ön sırada beni izlesinler isterdim... Olmadı, olamadı... Şimdi her konserde gökyüzüne bakıyorum ve orada bana parlayan iki yıldız görüyorum. Beni orada izliyorlar ve gurur duyuyorlar! Bunu biliyorum...

İlişkilerinizde bırakıp giden mi, yoksa kalıp acı çeken mi oldunuz?
Bırakıp gitmek hiç kolay değildir benim için. Bazen bir şehri, bir eşyamı, arkadaşımı hatta aşkımı bırakmak bana göre değil. Kalan, acı çeken oldum genellikle. Şarkılarımı yazarken de buradan besleniyorum.


Rafet El Roman ile nasıl tanıştınız?
2010 yılında asistanı sosyal medyadan mesaj attı. Rafet El Roman'ın “Müzik Benim Hayatım” projesi olduğunu. Kendi söz ve müziğini yapan, yorumcu genç isimlere destek vermek istediğini yazdı. Zaten İstanbul’a gelme planım vardı. Hiç düşünmeden kabul ettim ve İstanbul’a geldim. Bir yıl sonra da vokalistliğine başladım.

Hak Etmedim Seni şarkısında Rafet El Roman ile düet yaptınız. Başarılı bir çalışmaydı devamı gelecek mi?
Evet, sağ olsun beni kırmadı. Hem düet yaptık, hem klipte de oynadı. Şu an için yeni bir düet projemiz yok. Yine yapacağım işlerimde desteğini her zaman hissetmek isterim. Belki ilerleyen zamanlarda yine bir düet projemiz olabilir, bu beni elbette mutlu eder.

Hobileriniz?
Fitness ile ilgileniyorum. Uzun yürüyüşler yapmayı, film izlemeyi seviyorum.

Anne kelimesinin kalbinizdeki çarpıntısı?
Duyduğumda bile kalp ritmim hızlanıyor, gerisini sen düşün... O koca bir okyanus, kelimelerim sadece bir su damlası kalır yanında. Bu durumu anlatmam çok zor. 2003 yılında kaybettim, acısı hâlâ taze... Allah tüm annelerin ömrünü uzun etsin.

Hayat felsefesi edindiğiniz söz: Herkes tarafından sevilen, yalancı bir insan olmaktansa, sevilmeyen doğru bir insan olmayı tercih ederim. Yalancı insanlardan çok mu çektiniz?
Orada anlatmak istediğim asıl şey şu! Ben samimiyetten yanayım, politik davranamıyorum. Seversem severim, bunu da hissettiririm. Sevmezsem de aynı şekilde. Sırf menfaat uğruna kimseyi seviyormuş gibi yapamam, yanlışına da sessiz kalamam. Sadece bana doğru gelen ne ise onu yaparım, sevilmeyeceğimi bilsem de...

Televizyon kanalında müzik programı sunmanın avantaj ve dezavantajları nelerdir?
Avantajları çok daha fazla elbette... Öncelikle kamera korkumu yendim, şimdi çok daha rahatım kamera karşısında. Far yemiş tavşan gibi kalakalmıyorum, canlı yayın esnasında (Gülüyor)😂 İzleyici ile daha yakın bir bağ kurabildim, iletişimim daha da güçlendi. Canlı yayında yaşanabilecek aksiliklerle baş edebilir durumdayım artık. Dezavantajı olmadı aslında. Sorunlu konuklardan ara sıra dert yandım, görmezden geldim, kaprislerini çektim hatta sustum misafir diye. Bir de canlı yayına bağlanıp evlenme teklifi edeni mi dersin, küfür edeni mi onlara hiç girmeyeyim...

Son yıllarda sanatçıların, şarkılarını tanıtabilecekleri müzik programı kalmadı. Bu kısır döngü nasıl aşılabilir?
Burada asıl görev yapımcılara düşüyor. Öncelikle ses yarışmalarına karşıyım. İnsanların yeteneklerini yarıştırmak anlamsız geliyor bana. Zaten birçok isim, program bittikten sonra unutulup gidiyor. Olan o kişilere oluyor. Reyting kurbanı oluyorlar er yâda geç. Yeni isimlere destek vermek, üreten ve yorumlayan taze kan lazım bizlere. Daha çok canlı performans programları olmalı televizyonlarda. Belki böyle aşılabilir...

İlham perileri ruhunu ne zaman ziyaret ediyor?
Her an, her yerde ziyaret ediyorlar beni(Gülüyor).  Bazen metro’da, bazen yolda, gece uyurken, sabah uyandığımda, evde yalnızken, bazen kalabalık bir ortamda, hatta markette... vb… Saati, zamanı yok bunun. Geldiğinde tutamazsın çıkıverir o an. Beste yapayım diye oturup karalayıp, mırıldandığım olmadı...

Kaç şarkınızı size ait olduğunu bilmeden dinledik?
2005 yılında ‘Hak Etmedim Seni'yi dinleyenler benim sesimden fakat farklı isimler adı altında anıldım. Sanal âlemin dezavantajlarından biriydi bu!
2012 yılında da sevgili Rafet El Roman'ın ‘Sevgiye Zaman Ver’ albümüne sonradan eklenen ‘Senden Sonra’ şarkısının bestecisiyim. Sonrasında Kibariye ve Ortadoğulu şarkıcı Elissa'da yorumladı Arapça sözlerle. Yakında da çok sevdiğim dostum Onur Karan'ın remix versiyonu ile dinleyeceğiz “Senden Sonra”yı. Ne kısmetli şarkıymış ama(Gülüyor).

Türk halkına söylemek istedikleriniz?
Ülke olarak zor zamanlar geçirdik, hala da olumsuz etkileri devam ediyor maalesef. Böyle zamanlarda birbirimize daha çok kenetlenmemiz gerekirken ırk, dil, din, siyasi görüş sebebiyle daha da kopup ayrılıyoruz birbirimizden... İnsanlar mutsuz, huzursuz ve kaygılı. Birbirimizin görüşlerine saygı duysak, biraz empati yapabilsek, bu hayatta yaşama hakkı olan tüm canlıları kucaklayıp koruyabilsek, birbirimizi daha çok sevsek, sevgimizi belli etsek her şey başka olacak bundan eminim. Dünyayı sadece sevgi kurtaracak
Çıktığım bu yolda benimle beraber yürüyen tüm sevenlerime sonsuz teşekkürler... Bu güzel sohbet için de ayrıca sana teşekkür ederim. 
Sevgiyle ve Müzikle...

MURAT FIRAT



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

“Andaç’ın Hayatını Tarihi Akordeon Değiştirdi.”

Uzun zamandır takip ettiğim yetenekli bir sanatçı var. Sahne Sanatları Opera & Şan eğitimi almış, zamansız şarkılara imza atıyor. Yapmış olduğu çalışmalarla dikkatleri üzerine çekip, adından sıkça söz ettiriyor ve mikrofon kendisine uzatıldığında, hiç çekinmeden mesleği hakkında iddialı açıklamalarda bulunuyor: Adım adım güzel bir kariyer inşa etmek istediğinden bahsederken! Beni en çok etkileyen sözleri ise; “Çocukluğuna özlem duyup, geçmişe yolculuk yaparak aktardığı anılarıydı.” Mesleğinde henüz yolun başında ama basamakları çabuk atlayacağına inanıyorum. Siz de tanıyın istedim ve bu kez sözü mesleğinin ümit veren bir yeteneğine bırakıyorum. En son ne zaman kendine, kim olduğunu sordun. Andaç desem, bize neler anlatırsı n? Sanıyorum 2 sene evveldi. Birçok kişi gibi hayallerim ve bir amacım var. Gerçekleştirmek için de belirlemiş olduğum bir motto, yol var. Ne zaman ki, bu yoldan, yan yollara girmeye başlıyorum; o zaman kendime kim olduğumu soruyor, ne istediğimi, hayallerimi...

Ebru'yla Evliyken Emre'ye Aşıktım

Teoman'ın "Yavaş Yavaş" albümünde İrem Candar'la düet yaptığı "Bana Öyle Bakma" şarkısının sözlerinde "Bana öyle bakma anlayacaklar, ikimize karşı bu dünya bizi anlamayacaklar" dediğinde Ahmet ve Emre gibi birçok Lgbti bireyinin hayatını özetlemişti. İlk görüşte aşka inanır mısınız bilmem ama Ahmet ve Emre ilk görüşte birbirlerine âşık olanlardan, sosyal medya üzerinden tanıştılar ve Ahmet askere gidene kadar hiç ayrılmadılar. Eğer aşk asker de başkaysa bunun asıl sebebi Emre'nin kuşkuya yer vermeyecek derecede Ahmet'te sadık olmasıydı! Sonrasın da ne mi oldu? Askerliği bitirip işe başlayınca Ahmet evlendi hayır yanlış okumadınız! "Toplum Baskısı" yüzünden Ahmet'de evlendi. Tanışma hikayenizi dinlemek isterim? Emre ile sosyal medya üzerinden tanıştık sohbeti çok hoşuma gitmişti belli bir süre sonra yüz yüze görüşmeye karar verdik. Bundan 7 yıl önce bir Ağustos akşamı parka görüşmeye gittim ve nasıl birisiyle karşıla...

"Sınıf arkadaşlarım soyunma odasında taciz ettiler"

Barış ve Yağız'ın hikayesi 4.5 yıl önce sosyal medya aracılığı ile kısıtlı kelimelere sıkışmış samimi bir kaç söz ve gecenin bir yarısı Yağız'ın kapıya dayanmasıyla başladı... Birbirlerine hala ilk günkü gibi aşık olan Barış ve Yağız'la aşk, eşcinsellik, aile hayatları, hiv-aids'in eşcinsel bireylerin lanetiymiş gibi yansıtılmasını kısacası toplumun beyninde aykırı olan her şeyi konuştuk. Ne zaman gay olduğunuzu fark ettiniz? Barış: Altıncı sınıftaydım, bizim sınıftaki bir çocuktan hoşlanmıştım, sürekli onunla bağ kurmaya, konuşmaya hatta oyun oynamaya çalışıyordum. Yağız: Aslında hep farkındaydım, yaşım el verdiğinden bu yana. Lise döneminde kabule geçtim ve daha rahat nefes almaya başladım.  Aileniz cinsel yöneliminizi biliyor mu? Barış: Hayır bilmiyorlar. Annem sanki hissediyor ama konduramıyor.  Yağız: Evet  Babanız sizinle ilgilenmediği için mi böylesiniz? Barış: Hiçbir alakası yok gayet ilgili bir babaydı. Yağız: Aksine fazla ilgili bir ...