Ana içeriğe atla

Unutamadım: Semiramis Pekkan’ın Duygusal Yolculuğu

Türk müziğinin önemli isimlerinden Semiramis Pekkan, yıllar önce yaşadığı acı kaybın izlerini yeni şarkısı "Unutamadım" ile derin bir duygusallıkla yeniden gündeme getiriyor. Gülden Mutlu’nun söz ve müziğiyle hayat verdiği bu eser, kaybedilenin ardından yaşanan duygusal fırtınaları, derin özlemleri ve unutulmaz anıları müzikle harmanlayarak dinleyicilerine sunuyor.

Şarkının sözleri, geçip giden zamanın ve yaşananların ağırlığını etkileyici bir dille aktarıyor. "Geçip giden zaman, ne varsa yaşanan... Ilık bir ilkbahar tutar dallarından," sözleri, kaybın ardındaki duygusal çalkantıları ustalıkla özetliyor. Mutlu'nun şarkıda kullandığı metaforlar, dinleyiciyi hem düşündürüyor hem de derin bir empati kurmasına olanak tanıyor. Semiramis Pekkan, "Yokluğun bir nehir, çağladı yıktı beni" dizeleriyle, kaybın yıkıcı etkisini bir nehir metaforuyla güçlü bir şekilde ifade ediyor. Bu sözler, dinleyicide anlık bir hüzün dalgası yaratırken, kaybın nasıl bir acı bıraktığını da gözler önüne seriyor.

Şarkının düzenlemesi Sezgin Gezgin tarafından yapıldı ve Candar Köker’in mix ve mastering çalışması ile derin bir müzikal tat oluşturdu. Müzik, Pekkan’ın duygularını daha da yoğunlaştırarak, dinleyiciyi eserle bütünleştiriyor. Dinamik melodiler ve melankolik ezgiler arasında kurulan denge, dinleyicinin hislerini daha da derinleştiriyor. Klipteki görsel estetik ise Safa Gülsoy’un yönetmenliğiyle hayat buldu. Görüntü yönetmeni Eren Yıldız’ın imzasını taşıyan çekimler, şarkının duygusunu yansıtırken, Ayla Şahin’in saç ve makyaj tasarımı ile sanatçının görünümüne şıklık katıyor. Klipteki renk paleti ve görsel anlatım, şarkının hissettirdiklerini izleyiciye aktararak bir bütünlük sağlıyor.

Bu duygusal projeye Ajda Pekkan’ın desteği ise çok özel bir anlam taşıyor. Semiramis Pekkan’ın kardeşi ve vefat eden kişinin teyzesi olan Ajda Pekkan, hem müziğiyle hem de duruşuyla her zaman ailenin en büyük destekçisi olmuştur. Ajda, "Unutamadım" şarkısının yaratım sürecinde yalnızca bir sanatçı değil, aynı zamanda Semiramis’in duygusal yükünü paylaşan bir dost olarak da öne çıkıyor. Kendi kayıplarını, acılarını ve özlemlerini dile getiren bu projede yer almak, ailenin dayanışmasının ve birbirine olan sevginin bir ifadesi.

Ajda Pekkan’ın şarkıya verdiği destek, yalnızca sanatsal bir katkı değil; aynı zamanda kardeşinin acısını anlaması ve paylaşması anlamında büyük bir anlam taşıyor. Bu işbirliği, müzik dünyasında gerçek bir dostluğun ve ailenin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. İki sanatçının bir araya gelmesi, dinleyicilere yalnız olmadıklarını hissettirirken, kaybın acısıyla baş etmenin yollarını da gösteriyor.

"Unutamadım" sadece bir şarkı değil, bir hayat hikayesinin özeti. Semiramis Pekkan’ın sesiyle hayat bulan bu eser, dinleyicileri derinden etkileyen bir yolculuğa çıkarıyor. Gülden Mutlu'nun sözleri, melodi ve düzenleme ile birleşerek unutulmaz bir duygusal deneyim sunuyor. Bu eser, geçmişin izlerini taşırken, geleceğe umut dolu bir bakış açısıyla ilerlemenin önemini vurguluyor. Pekkan, bu güçlü çalışmasıyla sadece kaybı değil, aynı zamanda hatıraları ve sevgiyi de yaşatıyor.

Sonuç olarak, "Unutamadım" şarkısı, Semiramis Pekkan’ın duygusal bir yolculuğunun somut bir ifadesidir. Gülden Mutlu’nun ustaca yazdığı sözler ve melodi, bu deneyimi daha da derinleştiriyor. Müzik ve görüntünün birleşimi, kaybın acısını anlatırken, dinleyiciye bir anlamda yaşama sevinci ve hatırlamanın güzelliğini de sunuyor. Semiramis Pekkan, bu eserle hem kendi duygularını ifade ediyor hem de dinleyicilerin kalplerinde bir yer ediniyor.

- Murat Fırat

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

“Andaç’ın Hayatını Tarihi Akordeon Değiştirdi.”

Uzun zamandır takip ettiğim yetenekli bir sanatçı var. Sahne Sanatları Opera & Şan eğitimi almış, zamansız şarkılara imza atıyor. Yapmış olduğu çalışmalarla dikkatleri üzerine çekip, adından sıkça söz ettiriyor ve mikrofon kendisine uzatıldığında, hiç çekinmeden mesleği hakkında iddialı açıklamalarda bulunuyor: Adım adım güzel bir kariyer inşa etmek istediğinden bahsederken! Beni en çok etkileyen sözleri ise; “Çocukluğuna özlem duyup, geçmişe yolculuk yaparak aktardığı anılarıydı.” Mesleğinde henüz yolun başında ama basamakları çabuk atlayacağına inanıyorum. Siz de tanıyın istedim ve bu kez sözü mesleğinin ümit veren bir yeteneğine bırakıyorum. En son ne zaman kendine, kim olduğunu sordun. Andaç desem, bize neler anlatırsı n? Sanıyorum 2 sene evveldi. Birçok kişi gibi hayallerim ve bir amacım var. Gerçekleştirmek için de belirlemiş olduğum bir motto, yol var. Ne zaman ki, bu yoldan, yan yollara girmeye başlıyorum; o zaman kendime kim olduğumu soruyor, ne istediğimi, hayallerimi...

Ebru'yla Evliyken Emre'ye Aşıktım

Teoman'ın "Yavaş Yavaş" albümünde İrem Candar'la düet yaptığı "Bana Öyle Bakma" şarkısının sözlerinde "Bana öyle bakma anlayacaklar, ikimize karşı bu dünya bizi anlamayacaklar" dediğinde Ahmet ve Emre gibi birçok Lgbti bireyinin hayatını özetlemişti. İlk görüşte aşka inanır mısınız bilmem ama Ahmet ve Emre ilk görüşte birbirlerine âşık olanlardan, sosyal medya üzerinden tanıştılar ve Ahmet askere gidene kadar hiç ayrılmadılar. Eğer aşk asker de başkaysa bunun asıl sebebi Emre'nin kuşkuya yer vermeyecek derecede Ahmet'te sadık olmasıydı! Sonrasın da ne mi oldu? Askerliği bitirip işe başlayınca Ahmet evlendi hayır yanlış okumadınız! "Toplum Baskısı" yüzünden Ahmet'de evlendi. Tanışma hikayenizi dinlemek isterim? Emre ile sosyal medya üzerinden tanıştık sohbeti çok hoşuma gitmişti belli bir süre sonra yüz yüze görüşmeye karar verdik. Bundan 7 yıl önce bir Ağustos akşamı parka görüşmeye gittim ve nasıl birisiyle karşıla...

"Sınıf arkadaşlarım soyunma odasında taciz ettiler"

Barış ve Yağız'ın hikayesi 4.5 yıl önce sosyal medya aracılığı ile kısıtlı kelimelere sıkışmış samimi bir kaç söz ve gecenin bir yarısı Yağız'ın kapıya dayanmasıyla başladı... Birbirlerine hala ilk günkü gibi aşık olan Barış ve Yağız'la aşk, eşcinsellik, aile hayatları, hiv-aids'in eşcinsel bireylerin lanetiymiş gibi yansıtılmasını kısacası toplumun beyninde aykırı olan her şeyi konuştuk. Ne zaman gay olduğunuzu fark ettiniz? Barış: Altıncı sınıftaydım, bizim sınıftaki bir çocuktan hoşlanmıştım, sürekli onunla bağ kurmaya, konuşmaya hatta oyun oynamaya çalışıyordum. Yağız: Aslında hep farkındaydım, yaşım el verdiğinden bu yana. Lise döneminde kabule geçtim ve daha rahat nefes almaya başladım.  Aileniz cinsel yöneliminizi biliyor mu? Barış: Hayır bilmiyorlar. Annem sanki hissediyor ama konduramıyor.  Yağız: Evet  Babanız sizinle ilgilenmediği için mi böylesiniz? Barış: Hiçbir alakası yok gayet ilgili bir babaydı. Yağız: Aksine fazla ilgili bir ...