Ana içeriğe atla

“Yıldız Tilbe hastasıydı, onu taklit ederek hayatı değişti…”

Tesadüflere inanır mısınız? Dürüst olmak gerekirse, ben inanıyorum… Sosyal medya üzerinden, Sinan’ın eşsiz sesini keşfettim ve hayran kaldım! Ne büyük bir ses, büyüleyici bir okuma… “Allah vergisi” dedikleri bu olsa gerek! Tabii duru muyum, hemen röportaj yapma isteğimi yazdım… İyi ki yazmışım diyorum; Çok naif, kaliteli, dürüst bir adam tanıdım. Röportaj sürecinde “Ahh bu da bana bunu yapmaz” dediğim, belki de en son güvendiğim kişiden yediğim darbe sürecinde, sanki beni yıllardır tanıyormuş gibi yanımda olup, destek olmaya çalıştı.” Hepinizin huzurunda tekrar Sinan Tanyeli’ye çok teşekkür ediyorum. Eminim, mesleğinde kısa süre içerisinde çok iyi yerlere gelecek! Bu değerli yeteneği hepinizin çok yakından tanımasını istiyorum.

Şimdi söz Sinan’da;

Merhaba Sinan nasılsın, bize biraz kendinden bahseder misin?

Teşekkür ederim. Murat bey siz nasılsınız? Hayatı yaşamı gezmeyi çok seven, özgürlüğüne fazlasıyla düşkün, kendi değerleri için elinden gelenin fazlasını yapmaya çalışan biriyim.

Müzik yolculuğundaki serüvenin nasıl başladı?

Küçükken Yıldız Tilbe hastasıydım. Onu taklit ederek…

Geleneksel Türk aile yapısında; Çocuğumun bir mesleği olsun, sanatı da hobi olarak yapsın düşüncesi var. Peki, senin ailen bu konuda ne düşünüyor?

Ailemi müzik konusunda her zaman yanımdaydılar. Benim ailem, “hem müzik hem de bir mesleğin olsun ikisini de profesyonel olarak yapsın” derdi. Fakat, “annem sadece müzik yapmalısın” der. Annem; senin ruhun müzik, müziği bırakırsan o ruhunda seni bırakır. “Ben de sensiz kalırım” der hep. Müzik, benim için sadece bir meslek değil özgür bir ruhtur.

Tan Taşçı ile tanışma hikayen nedir?

Sevgili Tan Taşçı; sanatıyla, duruşuyla, örnek aldığım, çok önemli bir isim yeni sanatçılara verdiği destekleriyle çok biliniyor. Sağ olsun “Nasıl Seveceğim” şarkısını söylediğim zaman, şarkıyı beğendi ve tebrik etti. Alçak gönüllü güzel birisi.

Valla büyük cesaret! Zeynep Avcı sonrası “Yalan” şarkısını ve Tan Taşçı sonrası “Nasıl Seveceğim” şarkısını seslendirmek.

Zor şarkıları söylemeyi seviyorum! Gerçekten sevgili Tan Taşçı’nın şarkılarının Türkiye’nin en zor şarkıları, okumak gerçekten cesaret istiyor. Fakat, parçaların duygusu, derinliği o parçaları korkusuzca büyük bir keyif alarak okumamı sağlıyor.

Toplum olarak cover çalışmalara fazlasıyla önyargılıyız! Dinleyicinin geri dönüşü nasıl oldu?

Cover tepkisi, bana karşı güzel oldu. Şimdiye kadar açıkçası çok eleştiri almadım. Ancak, bu saatten sonra olma ihtimalimin daha yüksek olduğunu düşünüyorum. Bu eleştiriyi dinleyenlerimden çok kendi kendime yapmaya başladığımı söyleyebilirim. Her zaman cover olmayacak tabii ki bunun içinde sıfır şarkı yapmaya başladık.

Önümüzdeki süreçte ne gibi projeler bizleri bekliyor?

Yakın zamanda da sıfır şarkılarımı yayımlayacağım. Aslında herşey bir değişim, gelişim süreci içinde… İmkanlar bunu belirleyen bir süreç, dönüp baktığımda izleyemediğim kliplerim var. Ancak, her geçen gün üstüne koyarak daha farklı marjinal klipler çekerek, olumlu yönde ilerlediğimi düşünüyorum.

“Kültür Sanat Yapım Drk Filmatör” ilerlememizde katkısı olan büyük bir unsur onlara da ayrıca teşekkür ederim. Önümüzdeki süreçte birçok projem var, club mix projesinin serisi gelecek. Akustik işler olacak, yeni şarkım var. O yayımlanacak.

Türkü-rap ve pop-rap ortak bir iş birliği projemiz olacak, hazırlıklara şimdiden başladık. Aynı zamanda DJ’lerle ortak çalışmalarımız olacak.

Sinan Tanyeli yaşamında neye hizmet ediyor?

Kesinlikle, sevgiye hizmet ediyorum, Ayrıca, sanat ve özgürlüğe hizmet ediyor.

Gündeme bakınca, en çok kafanızı yoran konular neler?

Ekonomi, herkes gibi…

Hayal kurmak bizleri hedeflerimize daha çok yaklaştırıyor. Senin en önemli hayalin nedir?

Hayalim; Harbiye’de olmak ve büyük akustik konserler vermek, Bunun içi elimden geleni yapacağım, “inanmakla başlar her şey” buna inanıyorum.

Bize bir gününü anlatır mısın?

Günüm yoğun geçiyor. Kahvaltımı yaptıktan sonra, yarım saatlik bir müzik dinletisi içine giriyorum. Sezen Aksu ile kapanışı yapıyorum… Stüdyo’ya geçip kayıtlarımı alıyor, hazırlıklarımı tamamlıyorum. Gün içinde arkadaşlarıma vakit ayırıyor, onlarla eğlenmeyi seviyorum.

Karavanımda tek başıma kalıp; düşüncelerimi, hayatla ilgili hedeflerimi çizer, ruhumu dinlendiririm. Şu yalan dünyada, “en inandığım ve bütünleştiğim kişi kim diye soracak olursan kendim” derim. Çünkü kendinle bütünleşirsen ve en anlamlısı kendine inanırsan, çevrende kocaman bir sevgi çemberi oluşturabilirsin. İnsan olan herkes bu çemberin içinde yer alabilir.

Bu son sorum: Bir sanatçı olarak nasıl hatırlanmak istersin?

Tarkan ve Tan Taşçı gibi duruşu, vizyonu olanı doğaya çevreye duyarlı, toplumsal farkındalığa sahip kaliteli bir müzisyen olarak hatırlanmak isterim. Müzisyenlik; sadece şarkı söylemek, klip çekmek, konser vermek değildir. Müzisyenlik bir duruştur.

90’lar tadında sorular…

Yaş: Boy: Kilo: 30 – 1.96 – 94

Burcu: Aslan

Ayakkabı numarası: 44

Göz rengi: Kahverengi

Saç rengi: Siyah

Mükemmel mutluluk: Müzik, sanata dair her şey ve sevgi

En büyük korkunuz nedir: Ablamı kaybetmek

En beğenmediğiniz özelliğiniz hangisi: İnsanlara çok güvenip inanmam

Başka insanlarda en beğenmediğiniz özellik hangisi: Menfaatçiler

Şu an hayatta olan ve en çok hayranlık duyduğunuz kişi kim: Sezen Aksu

En büyük müsrifliğiniz nedir: Parayı gereksiz harcayabiliyorum

Şu anki halet-i ruhiyeniz nedir: Şu anki ruh halim; gerçekten çok iyi ailem, dostlarım, arkadaşlarım yanımda… Müzikal anlamda güzel ilerlemeler kaydettik. O da beni çok mutlu ediyor. Tatile gidebilirsem, çok iyi hissedeceğim.

Kendini en ait hissettiğiniz yer neresi: Sahne

Sizce en çok abartılmış erdem hangisi: Alçak gönüllülük

Hangi durumlarda yalan söylersiniz: Kolay kolay söylemem ancak beyaz yalanlarım mevcut. Zor durumda onu kullanırım, başkalarını üzemem. Kırmamamın gerektiği durumlarda yalan söylerim.

Dış görünüşünüzle ilgili en sevdiğiniz şey nedir: Güleryüz

Murat’ça sorular…

Çoğu kişi öyle biliyor ama aslında doğrusu ............. .

Çok mutlu zannediyor, doğrusu içimde fırtınalar kopuyor. Derin duygusallık hali yaşayabiliyorum.

Tam o anda ............. çok mutlu olmuştum ve heyecanımı tutamamıştım.

Sevgili Erol Köse yazdığında ve Tan Taşçı yorum yaptığında çok mutlu olmuştum ve heyecanımı tutamamıştım. Beni hep heyecanlandıran, güçlü hissetmemi sağlayan, en değerli dostum, her şeyim Öznur Seçkin’dir. Herkese böyle güzel bir dost nasip etsin. Böyle dostlarınız varsa, her şeyi yapabiliyorsunuz. Mücadelem, daha anlamlı oluyor. Onun olduğu her yerde, heyecanım her zaman zirvede.

Sadece ........... anlarımda huysuz olurum.

Yoğun çalıştığım zaman huysuz olurum.

Mutluyken bana ............... demek tadımı kaçırır.

Mutluyken, bana bilinçli bir şekilde mutluluğumu bozacak bir söz söylemesi tadımı kaçırır.

Anlatırsam ağlarım dediğim konu …

Kuzenimi kaybettiğim anla ilgili bir şey anlatılırsa hemen ağlıyorum. Duygusal bir müzik çaldığında hemen ağlıyorum.

… hatayı yapmasaydım şu an hayatım … noktada olurdu.

Boş insanlara; gereksiz yere değere verip, boş zaman geçireceğime, daha çok işime odaklansaydım, daha iyi bir yerde olabilirdim.

Birisi beni tanımak istiyorsa … özelliğe sahip olması gerekir.

Özgür düşünceye sahip, dikkatli, realist ve sürrealist alması gerek.

“İyi ki yaptım” dediğin … şey?

“Müzik drk filmatör kültür sanat” iyi ki tanımışım, Emrah Derki, Nurşah Şero, Kamil Unutkan hocam ile yürüdüğüm uzun süreli müzik yolculuğu içinde iyi ki diye bilirim.

Hayatımda bulunmayacak üç insan özelliği …

Mutlu olunca tanırım. Bencil, egoist, kötü kalplilerden ve yalandan.

Söyleşi; Murat Fırat

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

“Andaç’ın Hayatını Tarihi Akordeon Değiştirdi.”

Uzun zamandır takip ettiğim yetenekli bir sanatçı var. Sahne Sanatları Opera & Şan eğitimi almış, zamansız şarkılara imza atıyor. Yapmış olduğu çalışmalarla dikkatleri üzerine çekip, adından sıkça söz ettiriyor ve mikrofon kendisine uzatıldığında, hiç çekinmeden mesleği hakkında iddialı açıklamalarda bulunuyor: Adım adım güzel bir kariyer inşa etmek istediğinden bahsederken! Beni en çok etkileyen sözleri ise; “Çocukluğuna özlem duyup, geçmişe yolculuk yaparak aktardığı anılarıydı.” Mesleğinde henüz yolun başında ama basamakları çabuk atlayacağına inanıyorum. Siz de tanıyın istedim ve bu kez sözü mesleğinin ümit veren bir yeteneğine bırakıyorum. En son ne zaman kendine, kim olduğunu sordun. Andaç desem, bize neler anlatırsı n? Sanıyorum 2 sene evveldi. Birçok kişi gibi hayallerim ve bir amacım var. Gerçekleştirmek için de belirlemiş olduğum bir motto, yol var. Ne zaman ki, bu yoldan, yan yollara girmeye başlıyorum; o zaman kendime kim olduğumu soruyor, ne istediğimi, hayallerimi...

Ebru'yla Evliyken Emre'ye Aşıktım

Teoman'ın "Yavaş Yavaş" albümünde İrem Candar'la düet yaptığı "Bana Öyle Bakma" şarkısının sözlerinde "Bana öyle bakma anlayacaklar, ikimize karşı bu dünya bizi anlamayacaklar" dediğinde Ahmet ve Emre gibi birçok Lgbti bireyinin hayatını özetlemişti. İlk görüşte aşka inanır mısınız bilmem ama Ahmet ve Emre ilk görüşte birbirlerine âşık olanlardan, sosyal medya üzerinden tanıştılar ve Ahmet askere gidene kadar hiç ayrılmadılar. Eğer aşk asker de başkaysa bunun asıl sebebi Emre'nin kuşkuya yer vermeyecek derecede Ahmet'te sadık olmasıydı! Sonrasın da ne mi oldu? Askerliği bitirip işe başlayınca Ahmet evlendi hayır yanlış okumadınız! "Toplum Baskısı" yüzünden Ahmet'de evlendi. Tanışma hikayenizi dinlemek isterim? Emre ile sosyal medya üzerinden tanıştık sohbeti çok hoşuma gitmişti belli bir süre sonra yüz yüze görüşmeye karar verdik. Bundan 7 yıl önce bir Ağustos akşamı parka görüşmeye gittim ve nasıl birisiyle karşıla...

"Sınıf arkadaşlarım soyunma odasında taciz ettiler"

Barış ve Yağız'ın hikayesi 4.5 yıl önce sosyal medya aracılığı ile kısıtlı kelimelere sıkışmış samimi bir kaç söz ve gecenin bir yarısı Yağız'ın kapıya dayanmasıyla başladı... Birbirlerine hala ilk günkü gibi aşık olan Barış ve Yağız'la aşk, eşcinsellik, aile hayatları, hiv-aids'in eşcinsel bireylerin lanetiymiş gibi yansıtılmasını kısacası toplumun beyninde aykırı olan her şeyi konuştuk. Ne zaman gay olduğunuzu fark ettiniz? Barış: Altıncı sınıftaydım, bizim sınıftaki bir çocuktan hoşlanmıştım, sürekli onunla bağ kurmaya, konuşmaya hatta oyun oynamaya çalışıyordum. Yağız: Aslında hep farkındaydım, yaşım el verdiğinden bu yana. Lise döneminde kabule geçtim ve daha rahat nefes almaya başladım.  Aileniz cinsel yöneliminizi biliyor mu? Barış: Hayır bilmiyorlar. Annem sanki hissediyor ama konduramıyor.  Yağız: Evet  Babanız sizinle ilgilenmediği için mi böylesiniz? Barış: Hiçbir alakası yok gayet ilgili bir babaydı. Yağız: Aksine fazla ilgili bir ...