Ana içeriğe atla

“Umut Harbeli Hayalindeki Türkiye’yi Açıkladı…”

 

"Altından Günah" şarkısıyla dikkatleri üzerine çeken şarkıcı Umut Harbeli, hakkında merak edilenleri, kariyeriyle ilgili planları ve hala devam eden projelerini bizlerle paylaşıyor.                    

Merhaba Umut öncelikle nasılsın, bize biraz kendinden bahseder misin?

Merhaba. Röportaja klasik bir giriş yapmak istiyorum. (Gülüyor) Adım Umut, 29 yaşındayım… Çukurova Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Tekstil Mühendisliği Bölümü mezunuyum. Hataylıyım ve Hatay’da yaşıyorum.

Müzik yolculuğundaki serüvenin nasıl başladı?

Üniversiteden mezun olduktan sonra bir süre mühendislik yaparak hayatımı sürdürdüm. Ancak bir süre sonra hayatımda bir şeylerin eksik olduğunu hissettim ve mühendislik işini bıraktım. Müziğe her zaman ilgim vardı. Çeşitli konserleri izlerken birden kendimi müziğin içinde sahnelerde buldum. O zamandan beri çeşitli konserler ve sahnelerle yaşantıma devam ediyorum.

''Altından Günah'' şarkının çalışması nasıl geçti? Hangi isimler teşekkürü hak etti?

“Altından Günah”ın çalışmaları oldukça yoğun, yorucu, bir o kadar da eğlenceli geçti. Şarkı ve klibin hazır olması için her aşamayı ince eleyip sık dokumak zorundaydık ama sonuç olarak ortaya çıkardığımız üründen oldukça memnunuz. Bu süreç içerisinde beni asla yalnız bırakmayan ve her aşamada birçok konuda beraber ortak akıl yürüttüğümüz şarkının söz ve müziğinin sahibi değerli müzisyen ve müzik eğitimcisi “Önder Kırbıyık” en büyük teşekkürü hak ediyor.

Kayıt aşamasında bizlere destek olan sevgili aranjörümüz Soner Kıvanç’a ve Kiwi Stüdyo emekçilerine, değerli müzisyenlerimiz Göktuğ Şenkal, Gencay Kıymaz, Birkan Şener’e, klip yönetmenimiz Cihan Kar’a, prodüktörümüz Murat Kınay’a ve şarkımızı bizimle söyleyen, dinleyen, bizi hiçbir zaman yalnız bırakmayan, destek olan bütün dinleyicilerimize teşekkür ediyorum.

''Altından Günah'' şarkısının klip hikayesi nedir?

“Altından Günah”ın klip hikayesi, yeryüzündeki fırsat eşitliği ilkelerinin hiçe sayılması ile oluşan sosyolojik sorunları irdeleyen bir söz sarmalına sahip. Klibinde bu sarmalı gözler önüne sermesi gereken bir akış ile işlenmesi gerekiyordu. Bir yanda temel yaşam hakları ve ihtiyaçları ellerinden alınmış kitleler var… Bir yanda ise sömürü, savaş ve ekonomi politikalarıyla vicdanını yitirmiş camdan saraylarda yaşayan kitleler!

“Altından Günah” klibi bu iki kutup arasında naif, abartısız ve gerçekçi bir sorgulama yapmamıza sebep olan söz içeriklerine sahip. Klip yönetmenimiz sevgili Cihan Kar’da tüm bu kondisyonları göz önünde bulundurarak ortaya harika bir iskelet çıkardı. Sanat yönetmenlerimizle yürüttükleri çalışmalar sonucunda klibimiz son şeklini aldı.

''Altından Günah'' şarkısı nasıl tepkiler alıyor?

“Altından Günah” mütevazı, bir o kadar da iddialı bir dil ile lafı çok fazla eğip bükmeden dinleyicilere açık mesajlar veriyor. Toplumsal kaygılarımızı dinleyicilerimize direkt ulaştırıyor. Her zaman söylediğimiz gibi vicdanını yitiren insanlara karşı dinlenip dinletilmesi gereken bir eser özelliği taşıyor. Derdimiz sadece insanlığın ortak sorunlarını çözecek yollar aramaktı.

Bu açıdan çok geniş kitlelere ulaşmaktı. Bunu  şu ana kadar kısmen başardığımızı düşünüyorum. Dolayısıyla genelde dinleyicilerimizden aldığımız tepkiler gayet olumlu ve bize doğru bir iş çıkardığımızı hissettiriyor. Dinleyicilerimiz büyük bir heyecanla hislerini bizlerle paylaşıyor. Herkesin yaşadığı ortak sorunlara dem vurduğumuz için oldukça beğeni aldığımızı söyleyebilirim.

Bir şarkının hit olacağını anlamak mümkün mü?

Benim açımdan bir şarkının hit olmasından ziyade daha önemli şeyler var. İçi boşaltılmış, aşk gibi kutsal bir duygunun basite indirgendiği, edebi dilden uzak, gündelik sözlerden oluşan, basit melodilerle oluşturulmuş ezgilerin hit olması maalesef toplumun ne kadar sanattan, yaratıcılıktan ve estetik kaygılardan uzaklaştığının göstergesi. Dolayısıyla bu tarz şarkıların hit olacağını anlamak pek bir şey ifade etmiyor.

Kitlelerin ağzına pelesenk olan şarkıların maalesef ömürleri çok uzun olmuyor. Ben daha çok söz ve melodilerle daha keskin izler bırakarak insanların aklında daha kalıcı olmaktan yanayım. Bunu başarabilen gerçek sanatçıları her zaman örnek almaya çalışıyorum.

Müzik adına neler yapmak istiyorsun?

Müzik benim için bir yaşam tarzı! Sanatın en temel özelliği, insanın iç dünyasında yaşadığı duygu ve düşünceleri dışa vurmasını sağlayan bir kavram olması bence. Yapmak istediklerimi şu ana kadar imkanların elverdiği doğrultuda yapmaya çalıştım. Bundan sonraki günlerde de kendi müziğimi daha geniş kitlelere ulaştırabilmek istiyorum. Bunun için çok daha fazla çalışmam ve emek harcamam gerektiğinin farkındayım. Bu anlamda kendi ilke ve prensiplerim doğrultusunda doğru adımlar atmak istiyorum.

Müzikte prensiplerin var mı?

Bu her zaman,  müzik çalışmaları yaptığım arkadaşlarla konuştuğum bir konu. Sadece müzikte değil, hayatımızda herhangi bir alanda koyduğumuz hedeflere ulaşmamız için ilkeli ve tutarlı davranışlar sergilemeliyiz. Bu davranışların başında doğaya, hayvanlara ve birlikte yaşadığımız insanlara karşı duyarlı ve saygılı olmak var.

Müzik açısından değerlendirdiğimizde her zaman çok çalışmalı, güncellenen bilgilere hakim olmalı ve yeni fikirlere açık olmalıyız. Değişen ve gelişen müzik felsefelerini yakından takip edip ona göre bir vizyon oluşturmalıyız diye düşünüyorum.

Piyasada kalıcı olacağına inanıyor musun?

Piyasanın endüstriyel kısmında kalıcı olmak, çok önemsediğim bir şey değil. Sanat çevreleri tarafından kabul görmek ve o şekilde kalıcı olmak benim için daha önemli. Gerçek bir sanatçı yüzyıllar boyunca hafızalarda kalıcı izler bırakan ve her dönemde takdir gören kişidir. Bunu başardığınız takdirde ancak kalıcı olabilirsiniz.

İlham hangi zamanlarda geliyor?

Hayatı dolu dolu yaşadığınız zaman, kendinizi dinleyebildiğiniz zaman ilham her an gelebiliyor. Hayatın içinde bir çok insanın göremediği detaylar var. Farkında olarak yaşadığınız sürece bu detaylar içindeki küçücük basit bir şey bile size ilham kaynağı olabiliyor. İlham alabilmek için iyi bir gözlemci olmanız gerektiğini de ekleyelim. Başka hayatlar, doğa, hayvanlar ve aklınıza gelebilecek herhangi bir şey bile size ilham kaynağı olabiliyor.

“Şarkı Söylediğim Sürece Nefes Alabiliyorum.”

Cover yapmak istediğiniz şarkı var mı?

Ülkemizde takdirle dinlediğim birçok sanatçı var ve çalışmalarını hala takip ediyorum. Ancak ben genellikle üretmeyi seviyorum ve daha önce okunmamış şarkıları okumayı tercih ediyorum.

Müziğini dönüştüğü evreyi nasıl görüyorsun?

Ben az diyim siz çok anlayın... Yarım asır önce Cem Karaca’ların yaptığı şarkıları söyleyip sahnelerimizi kazanırken, şu an saman alevi gibi yanıp sönen şarkıların, sanat dışı müziklerin trend olduğu günlerin içindeyiz.

Hayatında müzik dışında neler var?

Hayatım müzik üzerine kurulu. Elbette ki her insan gibi benim de özel ilgi alanlarım var. Ancak bunların hiçbiri müziğin önüne geçemedi. Müzik yoksa nefes almak da yok sanki. Ben şarkı söylediğim sürece nefes alabiliyorum.

İç dünyanı nasıl dışa vuruyorsun?

Şarkı yazarak, sahnelerde şarkı söyleyerek, bazen gözlerimi kapatıp sıkılmadan seve seve hissettiklerimi hissettirmeye çalışarak.

Piyasada birçok yeni şarkıcı var. Seni diğerlerinden ayıran özelliğin nedir? İnsanlar seni neden dinlemeli?

Bu zor bir soru. İki kelime ile cevaplamak istiyorum. Hissetmek hissettirmek.

Sosyal medya ile aran nasıl?

Sosyal medya ile aram iyi. Amacına uygun bir şekilde kullanmaya özen gösteriyorum. Takdir edersiniz ki sosyal medya mecrası çok yanıltıcı ve dezenformasyona oldukça müsait. Yaptığımız çalışmaları, performansları, konserleri ve üretimlerimizi bu alanda sevenlerimize ulaştırabiliyoruz. Bizler ince eleyip sık dokuyarak, adım adım tırnaklarımızla kazıyarak bu yolda yürüyoruz.

Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersin?

Hayvanların ve doğanın katledilmediği, çocukların tacize uğramadığı, kadınlarımızın yok sayılmadığı güzel bir Türkiye diliyorum. Şarkılarımızı dinleyin ve müzikle kalın.

Röportaj: Murat Fırat

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

“Andaç’ın Hayatını Tarihi Akordeon Değiştirdi.”

Uzun zamandır takip ettiğim yetenekli bir sanatçı var. Sahne Sanatları Opera & Şan eğitimi almış, zamansız şarkılara imza atıyor. Yapmış olduğu çalışmalarla dikkatleri üzerine çekip, adından sıkça söz ettiriyor ve mikrofon kendisine uzatıldığında, hiç çekinmeden mesleği hakkında iddialı açıklamalarda bulunuyor: Adım adım güzel bir kariyer inşa etmek istediğinden bahsederken! Beni en çok etkileyen sözleri ise; “Çocukluğuna özlem duyup, geçmişe yolculuk yaparak aktardığı anılarıydı.” Mesleğinde henüz yolun başında ama basamakları çabuk atlayacağına inanıyorum. Siz de tanıyın istedim ve bu kez sözü mesleğinin ümit veren bir yeteneğine bırakıyorum. En son ne zaman kendine, kim olduğunu sordun. Andaç desem, bize neler anlatırsı n? Sanıyorum 2 sene evveldi. Birçok kişi gibi hayallerim ve bir amacım var. Gerçekleştirmek için de belirlemiş olduğum bir motto, yol var. Ne zaman ki, bu yoldan, yan yollara girmeye başlıyorum; o zaman kendime kim olduğumu soruyor, ne istediğimi, hayallerimi...

Ebru'yla Evliyken Emre'ye Aşıktım

Teoman'ın "Yavaş Yavaş" albümünde İrem Candar'la düet yaptığı "Bana Öyle Bakma" şarkısının sözlerinde "Bana öyle bakma anlayacaklar, ikimize karşı bu dünya bizi anlamayacaklar" dediğinde Ahmet ve Emre gibi birçok Lgbti bireyinin hayatını özetlemişti. İlk görüşte aşka inanır mısınız bilmem ama Ahmet ve Emre ilk görüşte birbirlerine âşık olanlardan, sosyal medya üzerinden tanıştılar ve Ahmet askere gidene kadar hiç ayrılmadılar. Eğer aşk asker de başkaysa bunun asıl sebebi Emre'nin kuşkuya yer vermeyecek derecede Ahmet'te sadık olmasıydı! Sonrasın da ne mi oldu? Askerliği bitirip işe başlayınca Ahmet evlendi hayır yanlış okumadınız! "Toplum Baskısı" yüzünden Ahmet'de evlendi. Tanışma hikayenizi dinlemek isterim? Emre ile sosyal medya üzerinden tanıştık sohbeti çok hoşuma gitmişti belli bir süre sonra yüz yüze görüşmeye karar verdik. Bundan 7 yıl önce bir Ağustos akşamı parka görüşmeye gittim ve nasıl birisiyle karşıla...

"Sınıf arkadaşlarım soyunma odasında taciz ettiler"

Barış ve Yağız'ın hikayesi 4.5 yıl önce sosyal medya aracılığı ile kısıtlı kelimelere sıkışmış samimi bir kaç söz ve gecenin bir yarısı Yağız'ın kapıya dayanmasıyla başladı... Birbirlerine hala ilk günkü gibi aşık olan Barış ve Yağız'la aşk, eşcinsellik, aile hayatları, hiv-aids'in eşcinsel bireylerin lanetiymiş gibi yansıtılmasını kısacası toplumun beyninde aykırı olan her şeyi konuştuk. Ne zaman gay olduğunuzu fark ettiniz? Barış: Altıncı sınıftaydım, bizim sınıftaki bir çocuktan hoşlanmıştım, sürekli onunla bağ kurmaya, konuşmaya hatta oyun oynamaya çalışıyordum. Yağız: Aslında hep farkındaydım, yaşım el verdiğinden bu yana. Lise döneminde kabule geçtim ve daha rahat nefes almaya başladım.  Aileniz cinsel yöneliminizi biliyor mu? Barış: Hayır bilmiyorlar. Annem sanki hissediyor ama konduramıyor.  Yağız: Evet  Babanız sizinle ilgilenmediği için mi böylesiniz? Barış: Hiçbir alakası yok gayet ilgili bir babaydı. Yağız: Aksine fazla ilgili bir ...