Ana içeriğe atla

Modern Kölelik “Turizm Sektörü”

 

“Ahhh yeter artık şu havalar ısınsın!” …

“Imhhh tam tatil havası, kışın biriktirdim. Şimdi bir hafta otelde hepsini harcarım” …

“Hişşşt kusursuz bir tatil olmalı! Sanki Kral-Kraliçeyiz… Bütün otel çalışanları etrafımızda dönmeli. Bir dediğimiz iki edilmemeli…

Yaa öyle değil mi? Bu mantıkla tatillere çıkmıyor muyuz? Yazık :/

Turizm sektöründe çalışanlarla konuştum. Bir sordum kırk ah işittim…

Hani kölelilik bitmişti ya, hayır bitmemiş değişim yaşamış! Artık modern kölelik var.

İşte bu köleliklerden birisi de “Turizm Sektörü”

Bu meslekte yıllarca çalışmış, emek vermiş, iç dünyasını çok iyi bilen ve en sonunda düzenli bir hayat için kendi isteğiyle bu sektörden ayrılmış emekçi bir kardeşimize kulak verelim…

Bakalım bize neler anlatacak.

Merhaba nasılsınız, röportaja geçmeden önce kısaca kendinizden bahseder misiniz?

Merhaba, teşekkürler iyiyim. Kısaca kendimden bahsedecek olursam; turizm sektörü içinde bulunmuş ve bu iş kolu hakkında eğitim almış birisiyim. Özel bilgilerimin bir önemi olduğunu düşünmüyorum, buna ek olarak çalıştığım kurumlar ve kişilerden gelecek reaksiyonlardan dolayı anonim olarak röportajı yapmak istiyorum.

Kaç yıldır bu sektör içindesiniz ve hangi alanda uzmansınız?

Hayatımın belli bir süresini bu sektör içinde heba ettim! Uzmanlığım aşçılık üzerine, tatlı ve pastacılık konusunda ilerliyorum ama kahvaltı ve soğuk bölümlerinde çalışmışlığım var.

Turizm sektöründe aşçı olmak için aşçılık eğitimi almak gerekiyor mu?

Bu sektörde kime sorsanız, çok önemli olduğunu söyleyecektir! Ancak ben öyle düşünmüyorum. Eğitim tabii ki önemli ama doğru kişilere doğru şekilde verildiği sürece. Eğitimi, bu mesleği yapmayacak veya yeteneği olmayan insana verdiğiniz sürece o eğitim sadece bir diploma ve zaman kaybından ibarettir.

Bu işi gerçekten yapmak istiyorsanız, kendinizi geliştirmenizin ardından, eğitim almak tabii ki iyi olacaktır… Ancak çok gerekli bir durum değil, cv doldurmalık şeyler! Bu işin eğitimini almış ama iş olarak hiçbir şeyden anlamayan, o kadar çok insan gördüm ki… Kısacası eğitim almanın gerekli olduğunu düşünmüyorum, ancak bu işe ilgisi olan insanların kendilerini geliştirmek için eğitim alabilirler.

Sadece tatil sürecinde mi oteller açık oluyor, yoksa “Ölü Sezon” denilen kış aylarında çalışmaya devam ediyor musunuz?

Otelden otele değişiklik gösteren bir durum bu! Türkiye’de bulunan otellerin yalnızca 4/1’i tüm yıl boyunca faaliyet göstermekte, geriye kalan 4/3’lük kısım sadece sezonluk otellerden oluşmakta. Yani tatil boyunca, 7-8 ay açık olan oteller. Bu sezonluk oteller genel olarak personelinin çok küçük bir kısmını kış kadrosuna, bir kısmını da askıya alarak korurken personelinin büyük bir kısmını işten çıkartır.

Turizm maddi anlamda kazançlı bir sektör! Peki, çalışanlar bu pastadan ne kadarlık bir pay alıyor? Kısacası geçimini sağlayabiliyor musun?

Getirisi bol olan bir sektör ama en karlı çıkanlar baştaki insanlar ve üst düzey yöneticiler... Çalıştığın pozisyona göre değişiklik gösterebilir, fakat parasal anlamda fena değil. Hayatını bu işle idame ettirebilirsin. Yalnız, bu işin fiziksel ve psikolojik zorluklarını göz önüne alırsak, asla yeterli bir maaş verilmiyor.

Bu sektörde çalışanlar aile hayatı kurabiliyor mu?

Aile hayatı kurabilen vardır ama ben düzenli bir aile hayatı kurulabileceğini zannetmiyorum! Kurulabilse bile yürütmesinin çok zor olacağını düşünüyorum, çünkü çok fazla emek ve vakit isteyen bir iş kolu hayatının tam merkezine almak zorundasın! Her an istemsizce iş düşünüyorsun ve stres faktörünün çok fazla olduğu bir sektör. İş stresi özel hayata da yansıyacaktır, bu yansıma olumlu olmayacaktır.

Günde kaç saat çalışıyorsun ve haftanın hangi günleri izinlisin?

Her meslekte olduğu gibi; haftada 6 gün ve 8 saat! 1 gün haftalık izin ama ben asla 8 saat çalıştığımızı hatırlamıyorum. Resmi olarak 8 saat, fakat 14 saat çalıştığım bile oldu! Hatta bir defa, festival yoğunluğundan 16 saat çalışmıştım. Bunun karşılığında sadece 3 saat mesai almıştım. Üzücüydü!

Çalışma sürecinde otelde mi kalıyorsun?

Otellerin personelleri için ayarladığı lojmanlar var, diğer çalışma arkadaşlarınızla kalıyorsunuz. Eğer şanslıysanız yakın bir iş arkadaşınızla, iki kişilik bir oda da kalabilirsiniz ya da 6 kişilik odalar da tanımadığınız insanlarla kalıp banyo ve tuvaleti kullanmak zorunda kalıyorsunuz.

Çalışanlar tarafından göz ardı edilen önemli detaylar neler?

Hijyenle alakalı konular var… Tüm gıdalar tabii ki yenilecek temizlikte ve kalitede ama asla steril değil. Misafirlere sunulan bayat gıdalar, doğru şekilde yıkanmamış ekipman ve gıdalar gibi birçok durum diyebilirim.

Bu iş kolu ülkemizde büyük önem taşıyor ve istihdam açısından önemli bir sektör ama personel bulmakta zorluklar yaşayan bir sektör! Bunun sebebi nedir?

Bu konunun başlıca sebebi; çalışan insanlara gerekli özenin gösterilmemesi ve personelini dış etkenlere karşı koruyamayan kurumlar. Gerekli olan imkânın verilmemesi, personelin korunmaması, yapılan haksızlıklar, insanlar üzerinden sağlanan kazançlar, çalışanlara uygulanan psikolojik şiddet ve baskı! Birçok mobbing söz konusu…

Turizm sektörünün en garip özelliği nedir?

Dışarıdan gözüktüğü gibi bir sektör asla değil. Bu sektördeki herkesin, herkesle bir sorunu var. Çalışan insanlar bu sektörden şikayet ediyor ama çalışmaya da devam ediyor. Bunu anlamış değilim! Kusursuz bir haber ağına sahip, herkes her şeyi saniyesinde duyuyor ve dedikodu anında yayılıyor… Bu konuda çok iyi bir sektör.

                            “Türk İnsanı Gösteriş Budalasıdır!”

Ünlü bir otelin yaptığı açıklamada;  “Otel fiyatları ne kadar zamlanırsa zamlansın asla boş olmayacağını çünkü insanların tatil yapmaya değil, 5 yıldızlı bir otele gittiğini göstermek için tatile çıktıklarını” belirtmiştir. Bu açıklama hakkında sizin görüşünüz nedir?

Bu duruma ben de hak veriyorum, çok doğru bir açıklama olduğunu düşünüyorum. Bana kalırsa biraz daha coğrafi bir konu, bizim insanımızla ilgili. Toplum olarak gövde gösterisi yapmayı, hava atmayı ve gösterişi severiz. Bir nevi ye kürküm ye hesabı! Bu durumun bizim insanımızla ilgili bir durum olduğunu düşünüyorum. “Türk insanı gösteriş budalasıdır.” Bu gayet normaldir! Bence yokluktan gelme bir toplum olmamızdan kaynaklanıyor…

Turizm sektöründe yeni işe başlayacak insanlar için neler söylemek istersin?

Uzun süreli yapılmasının mümkün olduğunu çok düşünmüyorum ve gerçekten zor bir meslek! İşe yeni başlayacak iseniz, gerçekten çok iyi düşünmelisiniz. Severek yapmadığınız sürece size bir eziyet gibi gelecektir. Bu işi yapacak kişi oldukça sabırlı, esnek çalışma saatlerine uyum sağlayabilecek, hızlı-pratik zekaya sahip ve yönetici potansiyeli taşıyan birisi olmalı.

Bu sektör içinde asla dediğiniz bir şey var mı?

İş hayatımın tamamını asla bu sektörde geçirmem. Çünkü hem fiziksel hem de psikolojik olarak çok yıpratıcı bir sektör. Klişedir ama klişelerde doğrudur! Tam bir kurtlar sofrası… Turizm sektöründe kurt olup birilerini yemezsen birde bakmışsın seni yemişler.

Hizmet sektörü nedir?

“Modern köleliktir!”… “Müşteri her zaman haklıdır” politikasını benimseyip, sana bir tokat atana yüzünün diğer tarafını dönmeni bekler.

Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersin?

Bir otel veya restaurant’a giderseniz, orada çalışan insanlara biraz güler yüz göstermeniz, “ellerine sağlık” demeniz, emin olun o insanları tahmin etmediğinizden çok daha mutlu edecektir.

Röportaj: Murat Fırat

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

“Andaç’ın Hayatını Tarihi Akordeon Değiştirdi.”

Uzun zamandır takip ettiğim yetenekli bir sanatçı var. Sahne Sanatları Opera & Şan eğitimi almış, zamansız şarkılara imza atıyor. Yapmış olduğu çalışmalarla dikkatleri üzerine çekip, adından sıkça söz ettiriyor ve mikrofon kendisine uzatıldığında, hiç çekinmeden mesleği hakkında iddialı açıklamalarda bulunuyor: Adım adım güzel bir kariyer inşa etmek istediğinden bahsederken! Beni en çok etkileyen sözleri ise; “Çocukluğuna özlem duyup, geçmişe yolculuk yaparak aktardığı anılarıydı.” Mesleğinde henüz yolun başında ama basamakları çabuk atlayacağına inanıyorum. Siz de tanıyın istedim ve bu kez sözü mesleğinin ümit veren bir yeteneğine bırakıyorum. En son ne zaman kendine, kim olduğunu sordun. Andaç desem, bize neler anlatırsı n? Sanıyorum 2 sene evveldi. Birçok kişi gibi hayallerim ve bir amacım var. Gerçekleştirmek için de belirlemiş olduğum bir motto, yol var. Ne zaman ki, bu yoldan, yan yollara girmeye başlıyorum; o zaman kendime kim olduğumu soruyor, ne istediğimi, hayallerimi...

Ebru'yla Evliyken Emre'ye Aşıktım

Teoman'ın "Yavaş Yavaş" albümünde İrem Candar'la düet yaptığı "Bana Öyle Bakma" şarkısının sözlerinde "Bana öyle bakma anlayacaklar, ikimize karşı bu dünya bizi anlamayacaklar" dediğinde Ahmet ve Emre gibi birçok Lgbti bireyinin hayatını özetlemişti. İlk görüşte aşka inanır mısınız bilmem ama Ahmet ve Emre ilk görüşte birbirlerine âşık olanlardan, sosyal medya üzerinden tanıştılar ve Ahmet askere gidene kadar hiç ayrılmadılar. Eğer aşk asker de başkaysa bunun asıl sebebi Emre'nin kuşkuya yer vermeyecek derecede Ahmet'te sadık olmasıydı! Sonrasın da ne mi oldu? Askerliği bitirip işe başlayınca Ahmet evlendi hayır yanlış okumadınız! "Toplum Baskısı" yüzünden Ahmet'de evlendi. Tanışma hikayenizi dinlemek isterim? Emre ile sosyal medya üzerinden tanıştık sohbeti çok hoşuma gitmişti belli bir süre sonra yüz yüze görüşmeye karar verdik. Bundan 7 yıl önce bir Ağustos akşamı parka görüşmeye gittim ve nasıl birisiyle karşıla...

"Sınıf arkadaşlarım soyunma odasında taciz ettiler"

Barış ve Yağız'ın hikayesi 4.5 yıl önce sosyal medya aracılığı ile kısıtlı kelimelere sıkışmış samimi bir kaç söz ve gecenin bir yarısı Yağız'ın kapıya dayanmasıyla başladı... Birbirlerine hala ilk günkü gibi aşık olan Barış ve Yağız'la aşk, eşcinsellik, aile hayatları, hiv-aids'in eşcinsel bireylerin lanetiymiş gibi yansıtılmasını kısacası toplumun beyninde aykırı olan her şeyi konuştuk. Ne zaman gay olduğunuzu fark ettiniz? Barış: Altıncı sınıftaydım, bizim sınıftaki bir çocuktan hoşlanmıştım, sürekli onunla bağ kurmaya, konuşmaya hatta oyun oynamaya çalışıyordum. Yağız: Aslında hep farkındaydım, yaşım el verdiğinden bu yana. Lise döneminde kabule geçtim ve daha rahat nefes almaya başladım.  Aileniz cinsel yöneliminizi biliyor mu? Barış: Hayır bilmiyorlar. Annem sanki hissediyor ama konduramıyor.  Yağız: Evet  Babanız sizinle ilgilenmediği için mi böylesiniz? Barış: Hiçbir alakası yok gayet ilgili bir babaydı. Yağız: Aksine fazla ilgili bir ...