Yaşanmış
bir hikâyenin eseri olan “Mucize”, tesadüflerle yolları kesişmiş iki müzisyen
ve dinleyiciden tam not almış bir düet! Müzik dünyasının sevilen iki ismi Gözde
ve Ahmet haklarında merak edilenleri, kariyerleriyle ilgili planları ve hala
devam eden projelerini bizlerle paylaşıyorlar.
“Müziği ana mesleğim haline getirmedim.”
Merhaba
Gözde Öney ve Ahmet Tiryakioğlu nasılsınız, sizleri tanıyabilir miyim?
Gözde
Öney:
Merhaba, “elimizden geldiğince iyi
olmaya, hayatta kalmaya çalışıyoruz” diyelim. Müzisyenim, şarkıcıyım ve şarkı
yazarıyım. 2017 yılında çıkan ilk albümüm "İki Gölge"nin ardından,
"Biraz Kül Biraz Duman" ve "Gitmek" adlı single'larım yayımlandı.
Yakın bir gelecekte, Jehan Barbur'un da sesini duyacağınız yeni şarkım
"Aynı Sarhoşluklar"ı paylaşmış olacağım. Uzun yıllardır reklam
jingle'ları söylüyor ve seslendirme yapıyorum. Gümüşlük'te yaşıyor, şarkılar
yazmaya devam ediyorum.
Ahmet
Tiryakioğlu:
Teşekkürler, iyi olmaya çalışıyoruz. Müzisyen, prodüktör ve yeni medya sanatçısıyım.
Hayatım boyunca müzikle uğraşmış olmama rağmen beni zorluklarla büyüten
müzisyen bir babanın oğlu olduğum için 36 yaşına kadar müziği ana mesleğim
haline getirmedim ve hayatımı görsel üretimlerden kazandım. Ancak 2015 yılında
Gümüşlük’e taşınmam ile kürkçü dükkânına dönmüş gibi oldum. Kendimi tamamen
müziğe verdim. 2019 yılında ilk albümüm “1”i yayımladıktan sonra 2020 yılında
ise 2 single yayımladık. Pandemi koşullarının da etkisiyle 15’ten fazla yeni
beste oluşturdum. Yani kendimi üretime verdim diyebiliriz. (Gülüyor) Şu anda bu
besteler üzerinde çalışmalarım devam ediyor.
“Pandemi süreci müzisyenleri fabrika ayarlarına döndürdü.”
Bu
parçayı birlikte söylemeye nasıl karar verdiniz?
Gözde
Öney:
Aslında karar vermedik, kendiliğinden
gelişti. Ahmet'le Gümüşlük'te tanıştık. İkimiz de üreten, başka müzisyenlerle
aynı müziklerde buluşmayı seven insanlarız. "Mucize"nin öncesinde de
başka sanatçılarla ortak çalışmalarımız oldu. Ahmet bir gün "Bir şarkım
var, senin söylemeni isterim." dedi. Şarkının demosunu dinlediğim an çok
sevdim ve hemen o gün vokallerini kaydettim.
Ahmet
Tiryakioğlu:
Parçanın bestesi, sözleri ve şan partisyonunu tamamladıktan sonra, aynı coğrafyayı
paylaştığım kadın ses sanatçıları içinde bu hikâyeyi en fazla besleyip, olmasını
hayal ettiğim yere getirebileceğini düşündüğüm kişi Gözde oldu. Bodrum’daki müzik ortamlarından
tanışıyor ve aynı müzikal dili konuşabiliyorduk. Bu nedenle
çok zor olmadı. (Gülüyor) Aradım, rica ettim. Çok kısa bir zamanda şarkıyı
benimsedi ve kayıt edip yolladı.
Günümüz
popüler müziklerine bakarsak, sound açısından oldukça farklı bir çalışma olmuş.
Ahmet
Tiryakioğlu: Teşekkür
ederim. Kariyerimi oluştururken en özendiğim nokta, alışılmamış bir iş ortaya çıkarabilmekti.
Hele ki 2021 yılında var olmaya çalışan bir sanatçının, bu sonsuz havuzda yer
edinebilmesi için “farklı” ve “özgün” üretimler yapabilmesi gerektiğine inanıyorum.
“Mucize” de böyle tanımlanıyorsa
ne mutlu. (Gülüyor)
“Mucize”
hangi platformlarda satışa sunuldu. Bundan sonraki çalışmalarınızda da aynı dağıtım
yöntemini kullanarak mı yapacaksınız?
Ahmet
Tiryakioğlu:
“Fizy” ve “muud” dâhil tüm ana-akım platformlardan şarkıya ulaşılabiliyor.
Bunun dışındaki ilk ve en büyük hedefim albümlerimi plak (LP) olarak yayımlayabilmek.
“Müzisyenler olarak geçimimizi zar zor sağlıyoruz.”
Klip
çalışmanızı çok sade buldum, sanırım ikinizde beğendiniz. Peki, izleyicilerin
tepkisi nasıl oldu?
Gözde
Öney:
"Mucize"nin klibi pandemi koşullarında,
kısıtlamalar dâhilinde, müzisyenler olarak aylardır geçimimizi zar zor sağladığımız
bir dönemde çekildi. Küçük bir odanın içinde, yaptığı işe hâkim olan, özverili
insanlarla çalıştık. Bu imkânsızlıklar içinde elimizden gelenin en iyisini yaptığımızı
düşünüyorum. İzleyenlerden de hep güzel dönüşler aldık.
Ahmet
Tiryakioğlu:
Bu projede koşullar bizi biraz sadeliğe itmiş olsa da, kendime zaten fazlasıyla
yakıştırdığım bir üslup. Sade ve yalın eserlerin kesinlikle yeteri sayıda bulunmadığını
düşünüyorum, hele ki bizim coğrafyamızda. Bir şarkının sadece görüntü ya da
sadece sesle akılda kalması tercih ettiğim bir şey değil, hele ki şarkının
sözleri ve ruhu bu kadar içselken.
“Gözümü
yumdum, dibe gömdüm, Koca bir yumru senin gidişinle... Dediklerini unutmadım, yıllara
rağmen, sabrettim ancak böyle.” Sözler fazla sitemli! Şarkının yazılma
hikâyesini dinlemek isterim?
Ahmet
Tiryakioğlu:
Şarkı 2016 yılında hayatımda kendimi en şanslı hissettiğim ilişkimin bitmesi
üzerine yazılmıştı. Duygusal olarak işleyebilmem ve somut bir şarkı haline
getirebilmem 5 yılımı aldı. Gözde’nin de ilginçtir ki hayat akışı ve özel yaşamındaki
dinamikler, şarkıyı duyduğu zamana paralel bir şekilde gelişiyordu. Belki de
benim ruhumda olan bir bütünü bu kadar isabetli ortaya çıkarabilmesinin nedeni
de budur. (Gülüyor) Kendisine tekrardan teşekkür ediyorum!
“Bir anda aklıma Oya&Bora, Eda&Metin Özülkü geliyor.”
Müzikal
yolculuğunuza “Gözde Öney & Ahmet Tiryakioğlu” ikilisi olarak mı devam
edeceksiniz yoksa dinleyiciye solo çalışmalarınızla mı?
Gözde
Öney:
Böyle bir ikili olarak devam etmeyeceğiz
ama Ahmet'in müzikal yaklaşımını çok seviyorum, o da isterse yeni bir projede
tekrar seve seve bir araya geliriz.
Ahmet
Tiryakioğlu:
Bir anda aklıma Oya&Bora, Eda&Metin Özülkü geliyor. (Gülüyor) Hayır,
böyle bir planımız yok. Müziklerimizin buluştuğu noktalarda beraberlik
konusunda tereddüt etmeyeceğim canım müzik dostum, Gözde. Ayrıca bu birlikteliği
bir “iş” modeli haline getirmenin, uzun vadede doğallık ve samimiyeti sarsacağına
inanıyorum.
Bu
konuda tartışmalar var: Kadın & Erkek düeti mi kulağınıza daha hoş geliyor,
Erkek & Erkek düeti mi yoksa Kadın & Kadın düet mi? Ya da fark var mı?
Gözde &Ahmet: Böyle bir konuda tartışma olmaması
gerektiğine inanıyoruz! Hangi esere neyin ya da hangi enstrümanın yakışacağına
dair bir kural ya da kalıp yoktur. Bu, yaratıcılıkla doğru orantılı bir
seçimdir.
“Hayat bizden hiç bir şey beklemiyor.”
Son
sorum şu: Hayatın bizden ne istediğine inanıyorsunuz?
Gözde
Öney:
Adil ve özenli olmamızı…
Ahmet
Tiryakioğlu:
Asıl sorun bu bence. Hayat bizden hiç bir şey beklemiyor. Biz adapte olup yaşayabiliyoruz,
ya da yaşayamıyoruz. Hayat denilen olgunun bizimle bir adaleti ya da alıp
veremediği yok, bizim onunla var. Aslında hayata, “insan sizden ne bekliyor
acaba?” Sorusunu sormak daha ilginç cevaplara yol açabilir.
Röportaj: Murat Fırat
Yorumlar
Yorum Gönder