O Harun
Başal
Azimli,
kararlı, tuttuğunu koparan tiplerden!..
On
parmağında on marifet… Saymakla bitmez başarıları
Mc’likle
başladığı sanat kariyerine: oyunculuk, sunuculuk, senaryo yazarlığı,
prodüktörlük gibi birçok alanda başarılı işler çıkaran Başal, yeni ve iddialı
projelerle yoluna devam edeceğiniz bizlere açıkladı…
Basında
uzun süre Harika Avcı’nın kardeşi olarak anılan sanatçı, Harika Avcı hakkında
çıkan ama bir türlü cevaplandırılmayan iddialara son noktayı koydu…
“Aşkı yaşamadan ölecek bir nesil geliyor”
Ahh Harun
nerelerdesin, özlettin kendini…
Herkese merhabalar, ben de özledim Murat’çığım.
İnzivadaydım ve güzel şeyler ürettim, yeni projelere hazırlandım. Bir süre
kendimi dinledim ama her zaman bomba gibi buralardayım sektörde debeleniyoruz.
Koronavirüs
günleri nasıl geçiyor?
Vallahi Koronavirüs günleri stabil
ve telkin ile geçiyor, çünkü ben daha önceden bilinçsizce karantinaya girmiş
bulundum. Çin'de pandemi çıktığı zaman ben evde senaryo ezberliyordum, daha
sonra dünyayı etkisi altına aldı. Virüs Türkiye'ye geldiğinde ben tekrar kendi
karantinamı ilan ettim.
Karantina döneminde, yazı yazıyorum resim
çiziyorum. Bu arada çiziyorum derken mecazi anlamda kullanmadım, meğer resim çizme
yeteneğim varmış, 1 tane size de göndereceğim. Fikirleriniz benim için önemli, bunun
yanı sıra kitap okuyorum, film izliyorum, yeni çalışmalar üretiyorum ve bir
geri dönüşüm projem var ona ağırlık verdim. Fakat Türkiye’yle alakalı bir proje
değil, maalesef Amerika ve Almanya’da geri dönüştürdüğüm şeyler satılıyor. İnsan
üretince mutlu oluyor, üretmenin mutluluğu paha biçilemez. Ayrıca vücut kondisyonum
düşmesin diye pilates yapıyorum, arada önlemlerimi alarak kısa süreli yürüyüşler
yapıyorum ama bilindiği üzere herkes gibi bende evdeyim.
Türkiye’de
bir ilk olan dijital kitap projeni dinlemek isterim.
Şimdi birçok şeyin ilkini ben
yaparım, başkaları copy paste yapar! Ama ben de patlamaz başkasında patlar… Lafımı
da soktuğuma göre hemen bahsedeyim digital kitabımdan: Öncelikle bildiğiniz
üzere teknoloji çağının başındayız, her şey dijitalleşti ve dijitalleşmeye
devam ediyor. Bu yaşadığımız pandemi de aslında çağın bir parçası parayı
ortadan yok etmek! Yenidünya sistemine geçiş, dolayısıyla kitaplarda
dijitalleşti, Masallarda dijitalleşti, öykülerde dijitalleşti, romanlarda her
şey dijital bir hal alıyor ve ben de bu dijitalleşme ile alakalı “sanata
yönelik ne yapabilirim” diye kendime sorduğumda dijital bir kitap çıkarmaya
karar verdim.
Bu dijital kitabı tüm postcast uygulamalarından
dinleyebilirsiniz. Peki, nedir insanların kolayca ulaşabileceği Podcast
uygulamaları: “YouTube, Spotify, Heart radyo, Google Podcast” diye gidiyor. Buralardan
“Aşkın En Deyim hali”ni dinleyebilirsiniz.
Haftada 2 Sayfa okuyorum, hala
okumalar devam ediyor. İçeriğine gelince şöyle anlatayım; “Aşkın En Deyim Hali”ni
yazmaya karar verdiğim zaman, etrafımda birçok olay olup bitiyordu.
Mükemmeli bulduğumu düşündüm bir
ilişki yaşıyordum ve tarafımdaki yakın arkadaşlarımın hepsinin ilişkisi vardı,
hepsinin de sorunları var, herkes birbirinden dinlenmeyecek tavsiyeler
alıyordu. Yine bir gün çok yakın bir arkadaşımla telefonda onun ilişkisi
hakkında konuşurken, verdiğim tavsiyenin sonunda “eşeğin aklına karpuz kabuğu
sokma” dedim ve durdum! Duraksadığım süre içerisinde anladım ki verdiğim
tavsiyeleri hep bir deyime bağlıyorum.
Ve Olay başladı! “Aşkın En Deyim Hali”nin
çıkış noktası her zaman en güzel projelerin ortaya çıkmasında olduğu gibi en
yakın arkadaşım Derya’ya teşekkür ederim.
Kendi
kitabını yazdığın konuşuluyor, kitabının içeriğini anlatır mısın?
Kitabın içeriği şöyle ilerliyor Murat’çığım;
deyimler sözlüğü gibi düşün, a harfi ile başlayan deyimleri seçtim. Binlerce
deyim okudum, en ilginçlerini belirledim ve bunların hepsine birer tavsiye
yazdım ve bu A'dan Z'ye kadar devam ediyor. Deyimler sözlüğü gibi düşünelim.
Dizi
sektörü sonrası bir korku filme ile ilk defa izleyici beyaz perdede seni
izleyecek, filmde hangi karakteri canlandıracaksın?
Çok güzel bir psikolojik gerilim senaryo
ile bomba gibi bir geliyorum. Başarılı bir ekiple çalışıyorum, bunun heyecanı
ve mutluluğu içerisindeyim. Tabii ki bu konuda çok bilgi veremiyorum, gerçekten
çok özel bir öykü çalınması muhtemel… Film ile alakalı her şeyi sevgili
yapımcım “Yasemin Küçükçavdar”a sorabilirsiniz, hemen buradan ona pasa atıyorum.
Benim film ile alakalı söyleyebileceğim tek şey “Türkiye'de gelmiş geçmiş en
iyi korku filmi olacak” herkese kaliteli Bir Film izleyeceklerinin müjdesini
verebilirim.
Magazin
programın sevilmişti, seni tekrardan ekranlarda görebilecek miyiz?
Evet, Star Tv'deki “Ekonomi programı”
sonrası, “Biyografi” diye 13bölümlük bir program çektim. 45 dakika boyunca tek
konuğun kendi ağzından, kendi hayatını anlattığı sırada kendi hataları ile
yüzleşiyor ve dürüst olmak zorunda kalıyordu, programın böyle bir konsepti
vardı.
Pandemi sonrası Cine5’te yeni
projelerle devam edeceğiz, bunun da müjdesini verebilirim. Bende kamerayı çok
özledim ve ekranı çok özledim, ekranında beni özlediğini eminim, çünkü her
zaman kaliteli işlerin arkasında durdum. YouTube kanalına ağırlık verip kendi
videolarımı mı çekmeyi planlıyorum ve bunun için adımlar attım.
"İnsanın insandan kaçışıdır hayvan sevgisi"
Hayvan
sevgini bilmeyen yoktur, hayvan haklarıyla ilgili ne gibi çalışmalar
yapılabilir?
"İnsanın insandan kaçışıdır
hayvan sevgisi" der Aziz Nesin! Bizlere çok güzel bir söz miras bırakmış
ve ne kadar insan tanırsam, köpeğimi o kadar çok seviyorum. Hayvanları sevmek
onlarla iletişim kurmak bence özel bir yetenek. “Hayvan sevmeyen İnsan Sevmez”
bu benim için karşıdaki insanı test etme yolu, hayvan sevgisine göre insani
ayırt edebiliriz.
Hayvan hakları ile alakalı Türkiye
girişimlerde bulundu ve iyi adımlar atmaya başladı, çünkü hayvanlara maalesef
çok işkence yapıldığını sosyal mecralardan dehşetle izledik.
Bizim yapabileceğimiz hayvanları
sevmek, kapının önüne bir kap su, bir kap yemek koymak çok önemli, özellikle
kışın suyun içerisine zeytinyağı koymamız gerekiyor ve bu pratik bilgiyi hiçbir
zaman unutmamalıyız.
Evcil hayvan satışı zaten yasak ama
bunla alakalı denetimlerin artması lazım ve sahipli hayvanların yasal olarak
sahiplerinin üzerine zimmetlenmesi ve kafasına göre sokağa ya da barınağa
hayvanların bırakılmaması gerekiyor.
Yılda en az 2 kez devletin
görevlendirdiği müfettişlerle, evcil hayvanların ve sahiplerinin evlerinde
denetlenmesi gerekiyor. Sahiplenilen hayvanlar ne durumdalar, sahipleri
tarafından işkence görüyorlar mı, psikolojileri nasıl gibi konulara dikkat edilmesi
gerekiyor. Ayrıca belediyelerin maddi durumu iyi olmayan hayvan sahiplerine
ücretsiz aşı desteği verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Mama fiyatlarının
denetlenmesi gerekiyor, daha uygun fiyata indirilmesi gerekiyor ve bunun
zorunlu kılınması gerekiyor.
Aşk
hayatın nasıl gidiyor, kalbini çalan birisi çıkmadı mı?
Gelenlerin suliyetleri
farklı ama maalesef gidişleri hep aynı oluyor… Yorgunum aşk konusunda. Yeni birisini tanımak, aynı filmi tekrar
izlemek, yeniden inanmadığın bir şeye kendini inandırmak, “yinemi gol değil”
sözünün muhatabı olmak, hislerle savaşmak, inandığın doğruları sorgulayıp
kendimle çelişmek, gidenin ardından izleri silmek baya zor.
Aşk eskiden aşktı,
şimdi yirmi metre uzağınızda “kiminle yatsam” diye katalog gibi uygulamalardan
seçim yapılan bir dönemdeyiz, o yüzden maalesef aşkı yaşamadan ölecek bir nesil
geliyor. Kısacası ben aşktan vazgeçtim ama aşkı da dibine kadar yaşadım.
Bir
süre önce Harika Avcı’nın “borç batağında olduğu” yazılıp çizildi. Bu iddialar
doğru mu?
“Harika Avcı’nın
parası hayatının sonuna kadar kendisine ve yedi sülalesine yeter!” Muhabirler
özel haber bulamadıkça Harika Avcı üzerinden prim yapmak için asılsız haberler
yapmaktalar. Geçtiğimiz aylarda “şoförü Harika Avcı’nın evine girdi, mutfakta
bıçakla saldırdı” diye bir haber yaptı. Adam geçen sene öldü, mezardan mı çıkıp
Harika Avcı’ya saldırdı, bu asılsız haberlerin en büyük ispatıdır! Yapılan
haberlerde Harika Avcı’nın görüntüsü yoksa yapılan hiçbir habere itibar
etmeyin.
Harika Avcı
Türkiye'nin Marilyn Monroe’dür!.. Starlar kaçarak yaşar, o gerçek bir star ve
dolayısıyla daha birçok asılsız haberlerle prim yapmak isteyenler Harika Avcı’nın
markasını kullanacaktır.
Son
olarak okuyucularımıza neler söylemek istersin?
Dünya olarak zor
günler geçiriyoruz, herkes moralini yüksek tutsun evde kalmaya özen göstersin.
Sosyal mesafesini korusun, dışarı çıkarken önlemlerini alsınlar… Evde vakit
geçirmenin en güzel yolu, kendinize hobiler edinmek. Lütfen pes etmeyin!
Devletimiz ve Sağlık Bakanlığı ayrıca sevgili Fahrettin Koca bu anlamda çok
güzel çalışmalar yürütmekte.
Bana bir şey olmaz
mantığını lütfen yapmayın okuyun, yazın, çizin, müzik dinleyin. En önemlisi
kendinize vakit ayırın, çalışmak zorunda olan kardeşlerimiz var onlar da
kendilerine çok dikkat etsinler. Bize vakit ayıran röportajımızı okuyan herkese
sevgiler.
Murat’çığım ayrıca
sana da çok teşekkür ederim, iyi ki varsın.
90’lar tadında sorular…
Yaş: Bilmiyorum Boy:
185 Kilo: 76
Burcu: Başak
Ayakkabı numarası: 44
Göz rengi: Ela
Saç rengi: Açık kumral
Arabası: Jaguar
Kullandığı parfüm: Michael Kors
Sevdiği renk: Siklemen
Sevdiği yemek: Pilav
Sevdiği içki: No alkol
En sevdiği tatil yeri:
Las Palmas
En sevdiği sanatçılar:
Frida Kahlo
İdeal tipi: Ben
Tuttuğunuz takım: Beşiktaş
Sizi sevenin sizin
için neler yapması hoşunuza gider: Olmayan
Şeyler
Şu an ruhunun olmak
istediği yer: New York
Hayatta en çok kıymet
verdiğiniz insan: Juliet
Hayvan besliyor
musunuz: Evet
Aşk her şeyi affeder
mi: Maalesef
Benzetildiğiniz biri
var mı: Tarık Tarcan
En büyük hayaliniz: Florida’da bir ada almak
Sizi en mutlu eden
iltifat hangisi: İltifat sevmem gerçekler
kâfi
Röportaj: MURAT FIRAT
Yorumlar
Yorum Gönder