Ana içeriğe atla

Ayşegül Harikalar Diyarında


"Bir Devam Filmi" şarkısıyla dikkatleri üstüne çeken başarılı sanatçı Ayşegül İnci, hakkında merak edilenleri, kariyeriyle ilgili planları, hala devam eden projelerini bizlerle paylaşıyor.

Merhaba Ayşegül öncelikle nasılsınız, bize biraz kendinden bahseder misin?
Devamlı öğrenmeyi ve kendine yeni şeyler katmayı seven, yazdığı şarkılarla dertleşip, kendini ifade eden biriyim. Hani çocukken okuduğumuz “Ayşegül kitapları” var ya ben doğduğumda ablam o kitaptan esinlenip bana Ayşegül adını koymuş. Hayatım tam bir Ayşegül serisi... Ayşegül konserde, Ayşegül tiyatro sahnesinde, Ayşegül şarkı yazıyor, Ayşegül şarkı söylüyor, Ayşegül bas gitar çalıyor.

Müzik yolculuğundaki serüvenin nasıl başladı?
13 yaşımda gitarla başladım ve ilk şarkımı yazdım. Sonrasında yazdığım şarkıları günlük gibi tuttuğum defterlerde saklamaya başladım. Üniversiteyi Eskişehir'de okurken ilk defa sahne aldım. Devamında bas gitara başladım ve sayısız projede yer aldım. Teoman ve Yalın gibi değerli isimlere sahnede bas gitar çalıp vokalistlik yaptım. İlk albüm “Zamanı Tamir Eden Adam” (2013), devamında “Seni Görmemem Lazım” (2016) ve en son “Bir Devam Filmi” (2018)...

''Bir Devam Filmi" singlenizin çalışmaları nasıl geçti? Kimlerle çalıştınız? Hangi isimler teşekkürü hak etti? 
Bir Devam Filmi'nde Haluk Kurosman ile beraber çalıştık, söz ve müziği de beraber yazdık, güzel bir deneyim oldu benim için. Vokal koçluğu da yaptı. Tuna Velibaşoglu, Mehmet Çelik, Utku Deniz Küçük kayıtta çalan müzisyenler. İlker Pehriz yönetmenliğinde klibimizi Bodrum'da çektik, tam bir yaz klibi oldu. Allstars etiketiyle sizlerle buluşturduk.

Bu şarkı sizin için ne ifade ediyor? Bir hikayesi var mı?
Kendime notlar bırakmayı çok severim, bunu yapma bunu etme diye, ama yine de yaparım. Aslında bu şarkı da kendime not bıraktığım bir günde ortaya çıktı, bir şeyler yazıp kaydettim o gün, sonrasında Haluk’la paylaştım o da fikri sevdi ve devamını birlikte şekillendirdik. Kendime not: bir daha âşık olma diyen ama her seferinde aynı hataları yapan, hayatı bir devam filmine dönüşen birinin hikâyesi.

''Bir Devam Filmi" singleniz dinleyiciden nasıl tepkiler alıyor? Geri dönüşlerden memnun musunuz?
Dinleyenlerden genellikle şu yorumu alıyorum: “Tam bir yaz şarkısı, enerjik, cıvıl cıvıl”. Şarkıyı dinleyenler melodinin ve sözlerin akılda kaldığını söyleyip devamında şarkıya eşlik ediyorlar.

“Bir Devam Filmi” şarkısının klip hikayesini anlatır mısınız?
Konser sahnelerimde genellikle kadın müzisyenlerle beraber çalıyoruz. Klipte de bunu yansıtmak istedik. Oyuncu arkadaşlarım İlayda Firzevic ve Cemre Buse Akkaya ile beraber bir performans klibi yaptık. Çaldık, söyledik, sofralar kurup, eğlendik... Hem müzisyen hem yönetmen olan İlker Perhiz, müzisyen bakış açısıyla bu klibi şekillendirdi. Bodrum'un güzel dokusunu yansıtan cıvıl cıvıl bir yaz klibi oldu.

Bir şarkının hit olacağını anlamak mümkün mü? 
Bunu anlayıp yapanlar var ama hiç bir zaman bu şarkı tutar, hit olur düşüncesiyle şarkı yazmadım, yazamam da... Mesela bir önceki çalışmam Seni Görmemem Lazım çok kenarda duran bir şarkıydı benim için, tamamen tesadüfen o şarkıya kayıt yapıldı. Çok sevildi ve bu kadar ilgi göreceğini ben tahmin etmemiştim. 10 milyonu aşan organik bir izlenmeye ulaştı.

Müzik adına neler yapmak istiyorsun? 
Daha çok şarkı yazmak ve yayınlamak! Bu benim çocukluk hayalim. Ne kadar zor olsa da çabalamak ve söylediğim ve paylaştığım her şarkının tadını çıkartmak.

Şu an yapmak istediklerinizin neresindesiniz?
13 yaşımda ilk şarkımı yazdım. O zamanlardan beri albümler yapıp kendi şarkılarımı söyleme hayalleri kurdum. Şu an tam da yapmak istediğim şeylerin içindeyim. Hayallerimi yaşıyorum.

Klipsiz Şarkılar Harcanıyor

Piyasada kalıcı olacağına inanıyor musun? 
Bilmem, buna hiç takılmıyorum. Hırslarım yok benim. Bunu hırsa dönüştürenlerin kendilerine verdiği zararları biliyorum. Ben sadece azimliyim. Şarkı yazıyorum ve paylaşıyorum.

Yerli yabancı olarak kimleri dinliyorsunuz? 
Sting, Marcus Miller, Björk, Alanis Morissette, MFÖ, Umay Umay, İlhan İrem, Barış Manço, Fikret Kızılok...

Cover yapmak istediğiniz şarkı var mı? 
Sahnede 70'ler, 80'ler ve 90'lar ağırlıklı şarkılar söylüyorum, bunları ilerleyen zamanlarda açacağım YouTube kanalında paylaşma planım var. Ama single veya albüm içine bir cover koymayı düşünmüyorum. Çünkü albüm yapma amacım kendi şarkılarımı söylemek ve paylaşmak. Herkes yeterince cover yapıyor, bence üretime daha çok ihtiyaç var.

Türk pop müziğini nasıl görüyorsunuz? Şarkılar çabuk eskiyor, çok çalışmak sürekli üretmek mi gerekiyor? Ne yapılmalı ayakta kalabilmek için?
Ben en son 90'lardaki şarkılarda kaldım. Sonrasında çıkan şarkıları samimi bulmuyorum bu benim düşüncem. Artık kaset devri bitti, eskiden baştan sona tüm şarkıları oturur dinlerdik ve bilirdik. Teknolojinin getirdiği samimiyetsizlik ne yazık ki müziği de etkiledi. Klipsiz şarkılar harcanıyor ve kimse albüm yapma cesareti gösteremiyor. O yüzden de çıkan şarkılar çabuk tükeniyor.

Müzik dünyasında radyocuların ne gibi bir etkisi olduğunu düşünüyorsunuz? Radyocular şarkıcılara mı şarkıya mı öncelikle önem veriyor? 
Radyoların çok önemli olduğunu düşünüyorum. Ama şarkı ve şarkıcıdan ziyade artık işlerin belli isimler ve şirketler etrafında döndüğünü herkes biliyor. Buna karşı çıkan radyolar ve radyocular olsa da çıkar ilişkilerine dönük bir sistem var. Ve kazanan gerçek sanat ve müzik mi onu bilmiyorum.

Düet yapmak istediğiniz bir isim var mı? Kimle bir düet yapmak istersiniz ve neden o kişi? 
İlk albümde Yüksek Sadakat grubunun solisti Kenan Vural ile bir düet çalışmamız olmuştu. O zamanlar o şarkıya Kenan'ın ses renginin yakışacağını düşündüğümüz için teklif götürmüştük. Bu şarkıda düet olmalı dediğimiz bir çalışma olursa, o şarkının ruhuna uyacak bir solist bulma taraftarıyım. Kafamda özel bir isim yok, tamamen şarkıya göre şekilleniyor her şey... İlla ki düet olsun, tutsun diye yapılan birçok iş var öyle, bana samimi gelmiyor.

Birçok ses yarışmaları oldu, yarışmalar hakkındaki düşünceleriniz nedir? 
Müziğin yarışması olmaz, herhangi bir sanat dalının da... Bu tarz yarışmalar sadece yapımcıya ve jüriye para kazandırır. Üzüldüğüm nokta, oraya katılan yetenekli gençlerin hayalleri üzerinden para kazanılması ve sömürülmesi.

Piyasada birçok yeni şarkıcı var sizi diğerlerinden ayıran özellik nedir?
Beni şu özellik diğerlerinden ayırır gibi bir yorumu benim yapmam doğru olmaz diye düşünüyorum, bunu dinleyiciye sormak lazım. Ama kendime ait farklı hikâyelerim var. Şarkı sözlerinde farklı bir anlatımım ve bana ait bir imzam olduğunu düşünüyorum.

Topluma mal olmuş bir sanatçı nasıl olmalıdır? 
Bir ülkenin sanata verdiği değerle gelişmişliği doğru orantıda ilerler. Herhangi bir sanat dalıyla uğraşan insanları kahraman olarak görüyorum. Çünkü Türkiye'de hayallerinin peşinden koşma cesaretini herkes gösteremez, bu çok kıymetli. O yüzden bütün sanatçılar zaten topluma katkı sağlayan özel insanlar. Hepsi topluma mal olmuş bir değer ve çok kıymetli...

Müzik piyasasındaki cinsel ayrımcılık hakkında ne düşünüyorsunuz? 
Bu sadece müzik piyasasında değil her yerde var. Haber yazım dilinde, herhangi bir iş dalındaki terfide ya da sokakta, mahallede... Kadınların birbirlerine kenetlenip destek olmalarıyla bunun aşılacağı düşüncesindeyim. Haklarımıza biz sahip çıkmak ve ön yargıları yıkmak zorundayız.

Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?
Herkese çok teşekkürlerimi ve sevgilerimi iletmek isterim. Sosyal medya hesaplarımızı buradan paylaşmak istiyorum:
www.aysegulinci.com
www.instagram.com/aysegulinci
www.facebook.com/aysegulinci
www.twitter.com/aysegul_inci

Röportaj: Murat Fırat


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

“Andaç’ın Hayatını Tarihi Akordeon Değiştirdi.”

Uzun zamandır takip ettiğim yetenekli bir sanatçı var. Sahne Sanatları Opera & Şan eğitimi almış, zamansız şarkılara imza atıyor. Yapmış olduğu çalışmalarla dikkatleri üzerine çekip, adından sıkça söz ettiriyor ve mikrofon kendisine uzatıldığında, hiç çekinmeden mesleği hakkında iddialı açıklamalarda bulunuyor: Adım adım güzel bir kariyer inşa etmek istediğinden bahsederken! Beni en çok etkileyen sözleri ise; “Çocukluğuna özlem duyup, geçmişe yolculuk yaparak aktardığı anılarıydı.” Mesleğinde henüz yolun başında ama basamakları çabuk atlayacağına inanıyorum. Siz de tanıyın istedim ve bu kez sözü mesleğinin ümit veren bir yeteneğine bırakıyorum. En son ne zaman kendine, kim olduğunu sordun. Andaç desem, bize neler anlatırsı n? Sanıyorum 2 sene evveldi. Birçok kişi gibi hayallerim ve bir amacım var. Gerçekleştirmek için de belirlemiş olduğum bir motto, yol var. Ne zaman ki, bu yoldan, yan yollara girmeye başlıyorum; o zaman kendime kim olduğumu soruyor, ne istediğimi, hayallerimi...

Ebru'yla Evliyken Emre'ye Aşıktım

Teoman'ın "Yavaş Yavaş" albümünde İrem Candar'la düet yaptığı "Bana Öyle Bakma" şarkısının sözlerinde "Bana öyle bakma anlayacaklar, ikimize karşı bu dünya bizi anlamayacaklar" dediğinde Ahmet ve Emre gibi birçok Lgbti bireyinin hayatını özetlemişti. İlk görüşte aşka inanır mısınız bilmem ama Ahmet ve Emre ilk görüşte birbirlerine âşık olanlardan, sosyal medya üzerinden tanıştılar ve Ahmet askere gidene kadar hiç ayrılmadılar. Eğer aşk asker de başkaysa bunun asıl sebebi Emre'nin kuşkuya yer vermeyecek derecede Ahmet'te sadık olmasıydı! Sonrasın da ne mi oldu? Askerliği bitirip işe başlayınca Ahmet evlendi hayır yanlış okumadınız! "Toplum Baskısı" yüzünden Ahmet'de evlendi. Tanışma hikayenizi dinlemek isterim? Emre ile sosyal medya üzerinden tanıştık sohbeti çok hoşuma gitmişti belli bir süre sonra yüz yüze görüşmeye karar verdik. Bundan 7 yıl önce bir Ağustos akşamı parka görüşmeye gittim ve nasıl birisiyle karşıla...

"Sınıf arkadaşlarım soyunma odasında taciz ettiler"

Barış ve Yağız'ın hikayesi 4.5 yıl önce sosyal medya aracılığı ile kısıtlı kelimelere sıkışmış samimi bir kaç söz ve gecenin bir yarısı Yağız'ın kapıya dayanmasıyla başladı... Birbirlerine hala ilk günkü gibi aşık olan Barış ve Yağız'la aşk, eşcinsellik, aile hayatları, hiv-aids'in eşcinsel bireylerin lanetiymiş gibi yansıtılmasını kısacası toplumun beyninde aykırı olan her şeyi konuştuk. Ne zaman gay olduğunuzu fark ettiniz? Barış: Altıncı sınıftaydım, bizim sınıftaki bir çocuktan hoşlanmıştım, sürekli onunla bağ kurmaya, konuşmaya hatta oyun oynamaya çalışıyordum. Yağız: Aslında hep farkındaydım, yaşım el verdiğinden bu yana. Lise döneminde kabule geçtim ve daha rahat nefes almaya başladım.  Aileniz cinsel yöneliminizi biliyor mu? Barış: Hayır bilmiyorlar. Annem sanki hissediyor ama konduramıyor.  Yağız: Evet  Babanız sizinle ilgilenmediği için mi böylesiniz? Barış: Hiçbir alakası yok gayet ilgili bir babaydı. Yağız: Aksine fazla ilgili bir ...