''Parfüm''
şarkısıyla başarılı bir çıkış yakalayan Emir Tuzlu, müzik piyasası ve özel
hayatıyla ilgili samimi açıklamalarda bulundu.
Merhaba Emir Bey
nasılsınız? Özledim o hoş sohbetinizi. İlk röportajımızdan sonra hayatınızda
neler değişti?Merhabalar, evet ilk röportajımızın arasından uzun bir zaman geçti. Hayatımda birçok şey değişti aslında. Ev, iş
değişikliği gibi...
Adana’dan İstanbul’a uzanan bir hayat hikayeniz var,
bulunduğunuz noktaya gelirken neler
yaşadınız?
Evet, Adana'dan İstanbul'a gelmem
yaklaşık 10 sene öncesine dayanıyor. 10 yıldır İstanbul'da yaşıyorum, hayat
bizi bazen öyle şeylerle
karşılaştırıyor ki ya da bize öyle sürprizler yapıyor ki her zaman her şeyin bir zamanı olduğunu düşünüyorum. O
yüzden sabretmek benim en büyük özelliğim ve yaşadığım her acı olaydan bir ders
çıkarılmasına inancı olan biriyim. İstanbul benim vazgeçilmez tutkum
diyebilirim. O yüzden acısıyla tatlısıyla seviyorum bu şehirde nefes almayı.
Her ne kadar İstanbul serüvenimin başında en yakın dostumu bu şehirde
kaybetmenin acısıyla yaşasam da... Biliyorum ki o bir yerden beni izliyor ve
hedeflerine koş diyor.
Şarkıcısın aynı
zamanda farklı bir sektörde bulunuyorsun zorlandığın zamanlar oluyor mu?
Evet, "Şarkı da yaparım yastıkta satarım'' zorlanmıyorum, sadece özel hayatıma kısıtlı vakit ayırıyorum.
Parfüm şarkınız
hakkında çevrenizden en sık duyduğunuz sözler neler?
Aslında bir kokunun ne kadar şey anlattığını şarkımda ne kadar doğru
anlattığım.
Müziği seçtiğinizde
ailenizin tepkisi ne oldu?
Ailem küçük yaştan beri benim müziğe ve sosyal aktivitelere olan ilgimi bildiği
için çok güzel karşılayıp hep destekçim olmuşlardır. Ailem benim yaşam ilacım.
Sanatçıların
toplumdaki görevleri nelerdir?
Bence sanatçılar sanatlarını icra etsinler. Özel hayatlarıyla topluma kötü
örnek olmasınlar yeter!
Türkiye'de şarkıcı
olmanın ne gibi zorlukları var?
Türkiye'de şarkıcı olmak, inşaat işçisi olmak, satış danışmanı olmak... Bence
Türkiye'de maalesef birçok şeyin
zorluğu var. Şarkıcı olmak bence bir bütün işi ve insanın doğuştan gelen bir
aura’ya sahip olması gerekiyor.
Eğer bu yoksa dünyanın en iyi sesli sanatçısı da olsan her şey boşa gidiyor.
Herhangi bir ünlü
ile aklınıza gelen ilk hikayeniz?
Gülşen büyük hayranlık duyduğum bir şarkıcı. İstanbul'a geldiğim ilk yıllarda
bir avm'de onunla sohbet edip kısa da olsa vakit geçirmek beni çok
heyecanlandırmıştı.
Hayallerinize
ulaşabildiniz mi?
Benim hayallerim gerçekleşince hemen bir yenisi başlıyor. O yüzden ölene
kadar hayallerimle yaşayacağım. şimdiye
kadar birçok hayalime kavuştum. İnşallah kavuşmaya da devam ederim.
Özel bir yaşam
şekliniz var mı?
Evet var. Her zaman dert dinler, dertlerimi kimseye söylemem. İnançları olan
biriyim ve bunu asla belli etmem. Çünkü inançlarını gösteren kişilerin
inançlarından her zaman şüphe ederim. Her zaman kendi doğrularım vardır. O
doğrular hislerime göre oluşur ve beni yanıltmazlar. Her işimin ardından
şükretmeyi bilirim.
Yakın gelecekte ne
tür projeler bizleri bekliyor?
Yakın gelecekte demesek de yakın zamanda projeler var. Gerçekleşmesini
bekliyorum ben de heyecanla. Çok güzel sürprizlerle ekranlarda ve sahnede olacağım.
Aşk mı mantık mı?
Aşk dışında her şeyin mantıklıca
olmasını düşünüyorum. Tabii ki de
aşk! Mantıkla yapılan her şey parayla satın alınan bir eşyadan farksız bence.
Günümüzdeki
ilişkiler samimi geliyor mu, anlaşmalı evlilikler hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bence medyada gördüğümüz her evlilik anlaşmalı ve samimiyetsiz. Örneğin ünlü
biri ünlü biriyle evlenince daha da ünlü oluyor. Bir şekilde birbirlerine
reklam yapıyorlar. Ünlü biri normal biriyle evlenince pek bir şey değişmiyor.
Sporun hayatınızda
ki önemi nedir?
Spor bence spor salonlarında zaman öldürmekten öte bir yaşam şekli olmalı. 2
adım öteye koşamayıp, kas kütleleri üst seviyelerde olan çok insan tanıyorum.
Çevremde şişme balon gibiler, havası sönünce 90 yaşına gelmiş bir insan tenine
dönüyorlar ya da yüzlerindeki botoks ve estetikleri unutmamak lazım. Çok şükür her yerim orijinal ve yapay
hiçbir şey kullanmıyorum.
Arkadaş
seçimlerinizi neye göre yapıyorsunuz?
Arkadaş seçmem dost seçerim. Çünkü tanıştığınız herkes bir şekilde arkadaş
konumunuza bulunuyor isteseniz de istemeseniz de ama dostlarımı seçmedim onlar
bir şekilde hayatımda dost olarak kendi konumlarına geldiler iyi ki varlar.
Fotoğraflardaki
gibi züppe görünümlü ukala biri misiniz?
Züppe ya da ukala olmak bence çoğu zaman insanlara seksapalitelik katar. Bu benim düşüncem tabi ama
ben öyle miyim sorusuna cevabım: Bence asla öyle biri değilim. En büyük özelliğimin samimiyetim ve sıcak
kanlılığım olduğunu söylerler.
Ayrıca fazla fotojeniğim. Bazen fotoğraftaki sen misin sorusuyla çok karşı karşıya kalıyorum herkes gibi tabi en iyi çıktığımı düşündüğüm fotoğraflarımı paylaşıyorum. Bazen fotoğraflardan daha tatlı ve sempatik olduğumu duyuyorum. Bu hoşuma gidiyor.
Ayrıca fazla fotojeniğim. Bazen fotoğraftaki sen misin sorusuyla çok karşı karşıya kalıyorum herkes gibi tabi en iyi çıktığımı düşündüğüm fotoğraflarımı paylaşıyorum. Bazen fotoğraflardan daha tatlı ve sempatik olduğumu duyuyorum. Bu hoşuma gidiyor.
Son olarak okuyucularımıza söylemek istedikleriniz?
Bugün mutlu olmayı asla unutmamalılar, batan güneş için ağlamayıp, yeniden doğduğunda ne yapacaklarına doğru karar vermeliler. Hayallerimizin bazen umut ettiğimiz minicik şeylerle bile gerçekleşeceğini bilmeliler...
Röportaj: MURAT
FIRAT
Yorumlar
Yorum Gönder